Bütün Öyküleri

Ölçekler

Cesar Vallejo

Öne Çıkan Ölçekler Gönderileri

Öne Çıkan Ölçekler kitaplarını, öne çıkan Ölçekler sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Ölçekler yazarlarını, öne çıkan Ölçekler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hüküm süren hoş sohbetler, turnusol renkli çatı katındaki şen şakrak güneşli öğle yemeklerinin kardeşçe duyguları ve çiçek açan geç akşam yemekleri son buldu: Yedinci roman­tik düşüşünü yaşayan Bay Lorenz, lezzetli şeyler yemek adı­na oldukça şiddetli bir arzuyla iştahlandığında, koca çeneli Pierrot artık onun yaralı ruhunda çalıyor; hatıraların talihsiz sinek ısırıkları ve özlemin sarı katmerleri gece gündüz ona varıyordu.
Sayfa 47 - 1. Baskı: Haziran 2019 - Ketebe Yayınları
Bir şeyin hangi durumda olduğunu umursamayan insan neye dayanarak o şeye son verip diğer başka bir şeye başlıyor. Beyazın hangi bakış açısından bakıldığında beyaz olduğunu ve hangi sınıra kadar beyazlığını sürdürdüğünü, hangi saat yaşamaya başladığımızı, hangi saat öleceğimizi, ne zaman ağlayacağımızı, ne zaman güleceğimizi, “ben” diyen dudakların çıkardığı sesin nerede sınırlanacağını bilmeyen ve asla bilmeyecek olan insan; suç olarak nitelendirilmiş bir eylemin ne derece doğru bir şekilde yargılandığını bilmeye ulaşamayacaktır, ulaşamaz.
Sayfa 10 - 1. Baskı: Haziran 2019 - Ketebe Yayınları
Reklam
Adalet! Bu fikir tekrar aklıma geliyor. Bu adamın, isimsiz, ancak var olan, gerçek bir mevcudiyeti henüz kurban ettiğini biliyorum. Mahkûm edilmiş suçsuz yoldaşı cinayetin kıyısına bilinçsizce koymak başkasının yapacağı bir iş. Her ikisi de bu olaylar yüzünden yargılanmayı hak etmiyorlar mı? Yoksa adaletin yargılarına benzeyen ruh insan kaynaklı değil mi? Öyleyse insan ne zaman insanın yargıcıdır?
Sayfa 10 - 1. Baskı: Haziran 2019 - Ketebe Yayınları
Ruhum oldukça hızlı bir şekilde aydınlanıyordu. Sonra başıma gelenlerin hesabı­nı yaptım. Sol göğsümde bir endişe yer etti. Sonsuza kadar kaybettiğim sevgilimin siyah ve parlak saç telinden yapılmış matkapla endişe oraya battı, üşüştü, içeriye doğru uzadı ve her yöne doğru delip geçti beni. O vakit uyuyamadım. İm­kânsızdı. Baltalanmış mutluluğun aşın ağrısından dolayı acı çekiyordum. Bahsi geçen işlenmiş ışıltıların artık düzeltile­mez sağlam kederinden, ruhumun en derin parantezlerinden çıkarak, tıpkı bana esrarengiz bir ironiyle, “ne sabah ama, evet, neden olmasın, yeniden işte, ne iyi” diyen kurtçuklar baş gösteriyorlardı.
Sayfa 69 - 1. Baskı: Haziran 2019 - Ketebe Yayınları
Parçalanmış kalbimin kanındaki mermi şarkı söylüyordu avuç içlerine doğru, bana ölümü vermek için boşu boşuna zorlayarak.
Sayfa 16
Beyazın hangi bakış açısından bakıldığında beyaz olduğunu ve hangi sınıra kadar beyazlığını sürdürdüğünü, hangi saat yaşamaya başladığımızı, hangi saat öleceğimizi, ne zaman ağlayacağımızı, ne zaman güleceğimizi, “ben” diyen dudakların çıkardığı sesin nerede sınırlanacağını bilmeyen ve asla bilmeyecek olan insan; suç olarak nitelendirilmiş bir eylemin ne derece doğru bir şekilde yargılandığını bilmeye ulaşamayacaktır, ulaşamaz. 1'in ne zaman 1 olmayı bıraktığını ve 2 olmaya başladığını göz ardı eden insan, bilgeliğin yenilmez tatmini içinde matematiksel doğrularda bile yetersiz kalırken, varlıkları ve maddeleri, varlıklar ve maddeler karşısında hareket ettiren büyük çarkların gücü altındayken, hem de kader bağları çözümlerini art arda sıralarken, nasıl olur da bir olayın suçlusunun kim olduğuna dikkat etmeyi başarabilir?
Sayfa 10
Reklam
Ah, ölü olanın hırıltılı nefes alış verişleri bazen ne çok yakar ancak buna rağmen her birimizde yaşar!
Adalet yalnız şu şekilde hatasız olur; hâkimler boyalı gözlüklerin ardı sıra bakmadığında; yasalar yazılı olmadığında; hapishaneler ve gardiyanlara ihtiyaç duyulmadığında.
Saflıktan deliye dönmüş, geçici olarak gök kubbenin çivit mavisi tırnağının altında barınıyorum ve hakların en yüksek bilincine doğru, 1'den geriye, ana rakamları ellerimin geri ka­lan dokuz tırnağında topluyor, sarmalıyor ve sürüklüyorum. Aşktan deliye dönmüş halde onu ne yakıcı bir aşkla seviyorum.
Sayfa 62 - 1. Baskı: Haziran 2019 - Ketebe Yayınları
Adalet yalnız şu şekilde hatasız olur; hakimler boyalı gözlüklerin ardı sıra bakmadığında; yasalar yazılı olmadığında; hapishaneler ve gardiyanlara ihtiyaç duyulmadığında. Demem o ki adalet işlemez, insanlar tarafından işletilemez ve insan gözüyle yürütülemez. Kimse suçlu değil. Ya da sonsuza hepimiz suçluyuz.
34 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.