Ölen Bir Kültür Üzerine İncelemeler - 1
Christopher CaudwellÖlen Bir Kültür Üzerine İncelemeler - 1 Gönderileri
Ölen Bir Kültür Üzerine İncelemeler - 1 kitaplarını, Ölen Bir Kültür Üzerine İncelemeler - 1 sözleri ve alıntılarını, Ölen Bir Kültür Üzerine İncelemeler - 1 yazarlarını, Ölen Bir Kültür Üzerine İncelemeler - 1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Düşüncesiz eyleme inanmak ilkelliği faşistlere özgüdür .
Burjuva kültürünün ciddi şekilde hasta olduğunu söylemek için ille de Marksist olmak gerekmiyor.
para, emeğin müziğidir.
nesnel bir güzellik kazanır.
emek, kendi içinde gitgide daha tatsız ve tiksindirici olurken para güzelleşir ve daha çok arzulanır.
böylece kültürün toplumsal yönden tamamen çözülmesi gerçekleşir; bu çözülme de ( düşünsel ) çözülmeyle aynı nedenden kaynaklanır.
aynı şekilde yunanlılar da athena'nın zeus'un başından doğuşuna dair karşıt rivayetlerin çelişkileri hakkında tartışmış olabilirler.
aslında onların tartıştıkları davranışın deneyimle değişmesi, ya da - daha pitoresk bir deyimle - bilgeliğin doğuşuydu.
gerek athena gerekse zeus yalnızca simgesel masallar olduklarına göre böyle tartışmalar zaman kaybıdır.
adler, jung ve freud da zamanlarının çoğunu tamamen aynı şekilde harcamışlardır.
perili pınardan ve kavak sıralarıyla
çevrili geniş vadiden
uğurlanır giden cin iç çekişleriyle,
çiçeklerle örülü dağılmış bukleleriyle,
su perileri yas tutar sık ağaçların
alacakaranlıktaki gölgesinde
Spengler'in kaba biçiminde, ya da (burjuva uygarlığını "özgürlük
idealinin" evrimi olarak açıklayan) Fisher'in ona verdiği garip biçimiyle
mutlak idealizm, Hegel'in gösterdiğinden daha da yetersiz görülür
ve mekanik maddecilikle karşılaştırıldığında burjuva düşüncesinin
artan yoksulluğuna işaret eder.
Tarihin çevresel "açıklaması", burjuva felsefesinde mekanik maddeciliğe,
biyolojide yeni Darwinciliğe, psikolojide davranışçılığa karşılık
düşer. Aynı şekilde amaçsal "açıklama", felsefede idealizme, biyolojide
yeni Lamarckçılığa, psikolojide içgüdü ve horme (dürtü)
okullarına karşılık düşer.
o halde insan bilinçliliği tarih için gerçek bir belirleyici
öğedir; ancak her aşamada ekonomik üretim için toplumsal örgütlenmeyi
insan bilinci üretmez, tersine ekonomik üretim için yapılan toplumsal
örgütlenmedir insan bilincini üreten.
tarlaların ve bitkilerin doğası, ekme ve ürün toplamadaki işbirliğinin bazı türlerini organizmaya dayatarak sabanın biçimini belirler.
duygular bilinçlidir. duyguyu hissederiz. ancak duygular, coşkular, bir durumla tepki arasında içsel bir tepki arasındaki özel ilişki olarak ortaya çıkarlar. duyguları durumla tepki arasındaki ilişki yaratır. bilinç, iki bilinçsiz terimin, gövdeyle çevrenin ilişkisidir.
Sayfa 211Kitabı okudu