Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Efsanelerden Uzak, Esrarlı Bir Çinçin Bağları Hikayesi

Ölü Doğanlar

Doruk Ateş

Ölü Doğanlar Sözleri ve Alıntıları

Ölü Doğanlar sözleri ve alıntılarını, Ölü Doğanlar kitap alıntılarını, Ölü Doğanlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“İstanbul’da var mı böyle simit?” diye sordu. “Olmaz mı abi? Ne yaptın?” “Yok tabi oğlum, Ankara sadece simidiyle bile İstanbul’dan daha yaşanılır bir şehir.”
Sayfa 149Kitabı okudu
“...Hayatı boyunca görmediği bir kedinin hangi mantıkla şehrin amblemi yapıldığını hala çözemiyordu. Ama tüm bunlardan şikayet etmek de aklına gelmiyordu. Ankara, üzerinde fazla düşünmeyince güzeldi.”
Reklam
“Ankara’nın sevmediği tek özelliği, soğuk ve sert yağan, insanı üşütürken içini yakan kış yağmuruydu. Bu şehre ait değildi; kirli bir coğrafyadan, insanlarının temiz olmadığı yerlerden ithalmiş gibi çamur getirirdi.”
Sayfa 175Kitabı okudu
__Ya bırak abi, sen hala çocukluğunun Ankaralılarını hatırlıyorsun. Dediğin gibi olsa yirmi yıla yakındır fıskiyeden başka derdi olmayan, şehri koca bir lağım çukuruna döndürmek için uğraşan adamı seçerler mi? __Oğlum onu Ankaralılar mı seçiyor? İstanbul gibi düşünme burayı, orası ağırlığı ve hakimiyeti olan bir şehir. İstanbul’a göç eden insanlar ne kadar örfüne, adetine bağlı kalmaya çalışsa da şehir büyüklüğü ve başlı başına bir hayat merkezi olmasıyla hatırlatıyor onlara değişmeyeceğini. Eziyor onları, dağıtıyor. Oysa burada hala geldiği yerdeki gibi yaşama içgüdüsüyle hareket eden, değişmek bir yana dursun, mevcut halkı değiştirmeye çalışan korkunç bir kitle var. İşte o kitle bugünkü kirin ve pisliğin nedeni.
Sayfa 215Kitabı okudu
Başkomiser, “İnsanlar biraz daha az geveze olsa, dünya daha güzel bir yer olurdu.” diye düşünmekten kendini alamadı.
Sayfa 203Kitabı okudu
Volkan şaşkın gözlerle başkomisere baktı. Ciddi mi söylüyor anlayamamıştı. Sonra “İnsanlar ne de çabuk unutuluyor,” dedi, yanlarındaki mermeri kırılmış bir mezarı göstererek. Yakup uzayıp giden kanaldan başını çevirip mezara baktı. “Ne bekliyordun oğlum, sonsuza kadar sevgi ve ilgi göreceğini mi?”
Reklam
Tarih ders almak için vardı, unutmak ve hatırlamamak için değil.
Sayfa 332 - Limos YayınlarıKitabı okudu
Yakup karşısına çıkan duvar üzerindeki yazıyı görünce gülümsedi. “Biz en güzel pozlarımızı mobese kameralarına verdik.”
Sayfa 153Kitabı okudu
-Nasıl ya, opera bileti mi bulamadın? -Aynen abi. Sen kızacaksın yine ama ben bu şehri anlamıyorum. Sokağa çıktığımda kırodan başka bir şey göremiyorum, ancak operaya bilet de alamıyorum.
Reklam
Ankara
- "Sokağa çıktığımda kırodan başka bir şey göremiyorum, ancak operaya da bilet bulamıyorum."... Başkent ironiler şehriydi.
Geriye sadece yoksullar ve duvarlardaki kırmızı boyayla yazılmış hayaller kalıyordu.
Sayfa 82 - Limos YayınlarıKitabı okudu
Ankara yağmuru
Yağmur bu şehirde ilkbaharda güzeldi; kendi, içindeki insanları temizliyormuş gibi yağar, toprak kokusunu ciğerlere doldururdu. Ankara'nın sevmediği tek özelliği, soğuk ve sert yağan, insanı üşütürken içini yakan kış yağmuruydu. Bu şehre ait değildi; kirli bir coğrafyadan, insanlarının temiz olmadığı yerlerden ithal gibi çamur getirirdi.
Elimi attığım her yerden acı bulaştı ruhuma.
Sayfa 288 - Limos YayınlarıKitabı okudu
124 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.