Ölüler Evinden Anılar
Fyodor DostoyevskiSayfa Sayısına Göre Ölüler Evinden Anılar Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Ölüler Evinden Anılar sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Ölüler Evinden Anılar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
kendi halinde yaşayıp gidiyordu.
Sayfa 2Kitabı yarım bıraktı
Dostoyevski nin Sibirya kampındaki ilk günü
İnsanın kendi acısını sevmeyi isteyerek, bütün mutsuzluk zirvelerinde aslında bir haz olduğunu bilerek, kendi yarasını kasten kurcalama ihtiyacı duymasına kadar varan o kötücül duyguya kapılmadan duramamıştım.Daha o zamandan insanın ne kadar korkunç hallerde yaşamaya alıştığını sezmiştim.
Sayfa 2 - e okuyucu
Ve perde...
"Sibirya'nın ücra köşelerinde ,stepler ,dağlar,gecit vermez ormanlar arasında ...bin ,en çoğu ikibin nüfuslu, fakir evleri ahşap ,iki kilisesi olan -biri kasaba içinde diğeri mezarlıkta - şehirden ziyade Moskova dolayındaki güzel köyleri andıran tek tük kasabalara rastlanır "
Sayfa 3 - Türkiye ış bankası klasikleriKitabı okudu
Fakat aklı bir karış havada olanlar, hayat bilmecesini çözmeyi bilemeyenler, Sibirya'dan çabucak bıkarlar, üzüntüyle kendi kendilerine, buraya niçin geldiklerini sorarlar.
Sayfa 3
"İklim soğuk olmakla beraber, Sibirya' da memurluk hayatına genellikle kolay ısınılır."
Sayfa 3 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bunlar, atandıkları işle pek ilgisi olmayan aylıklara, iki kat harcıraha ve istikbal için parlak ümitlere kapılarak gelirler.
Sayfa 3 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
"Basit, tutucu bir halkı vardır ; kurallar eski, sağlamdır ve asırlar boyunca handiyse kutsallık kazanmıştır."
Sayfa 3Kitabı okudu
Sibirya'nin ücra köşelerinde, stepler, dağlar, geçit vermez ormanlar arasında, bin , en çoğu iki bin nüfuslu, fakir, evleri ahşap, iki kilisesi olan - biri kasaba içinde diğeri mezarlıkta- şehirden ziyade Moskova dolayındaki güzel köyleri andıran tek tük kasabalara rastlanır.
Sayfa 3Kitabı okudu
Sibirya'da memurluk hayatına genellikle kolay ısınılır.
......
Atandıkları işle pek ilgisi olmayan aylıklara , iki kat harcıraha ve istikbal için parlak ümitlere kapılarak gelirler.
Sayfa 3
onunla konuşmaya başladığınız vakit, gözlerinizin ta içine dikkatle bakar, her sözünüzü de üstünde düşünüyormuş, sorunuzla ona çözülmesi gereken bir problem vermişsiniz ya da ağzından bir sır almak istemişsiniz gibi ciddiyet ve saygıyla dinler, sonunda da kısa ve açık cevaplar verirdi; ama cevabındaki her kelime öylesine ölçülü olurdu ki, nedense birden huzursuzluk duymaya başlar, sonunda bu konuşmanın bittiğine sevinirdiniz.
Sayfa 4