Ölüm Hücresindeki Fare kitaplarını, Ölüm Hücresindeki Fare sözleri ve alıntılarını, Ölüm Hücresindeki Fare yazarlarını, Ölüm Hücresindeki Fare yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bir kızarmış tavuk yemek istiyorum, senin şapkana sıçmak istiyorum ve MaeWest'in suratıma oturmasını istiyorum, çünkü ben çok azmış bir orospu çocuğuyum."
Serinin kurgusu; kaç yaşında olduğunu asla tam anlamıyla kestiremediğiniz bir adamın beyninde gezinmek gibi.
King her zaman ilk bölümden başınıza gelecekleri sizinle paylaşsa da, öyle ustalıkla sizi başka yerlere götürüyor ki içinde olduğunuz uçağın vardığı noktaya hayret ediyorsunuz.
Serinin ilerleyen kitapları hakkında içerik vermeyi doğru bulmasam da Koca Dev’in ikinci kitapta pek yer almadığını üzülerek belirtmeliyim.
Evet üzülerek. Çünkü, onu okumak bile içimin tuhaf bir huzur bulmasını sağlıyor adeta.
Onu unutmanızı istemiyorum, tamam mı?
Onu orada görmenizi istiyorum; hücresinin tavanına bakar, sessiz gözyaşlarını döker ya da yüzünü kollarının arasına gömerken.
Onu duymanızı da istiyorum; hıçkırır gibi titrek iç çekişlerini, arasıra inlemesini.
Sence insan yaptığı hatalardan gerçekten pişmanlık duyar ve tövbe ederse, en mutlu olduğu günlerine geri dönüp sonsuza dek orada yaşayabilir mi? Cennet böyle midir?
Fare artık her zamanki yeri olan noktada durdu, kuyruğunu patilerinin üzerine kıvırdı ve bize baktı. Yine çaresiz mahkûmlara cezalarını bildiren yargıçlarla ilgili gördüğüm resimleri hatırladım. Hiç bunun kadar küçük ve korkusuz bir sanık olmuş muydu acaba? Gerçek bir mahkûm değildi tabii; istediği gibi gelip gidiyordu. Yine de bu düşünce aklımdan çıkmadı ve öbür dünyada çoğumuzun Tanrı'nın katına yaklaşırken kendimizi bu kadar küçük hissedeceğimizi ama pek azımızın bu kadar korkusuzca bakabileceğimizi düşündüm.