...hayat ve ölüm diye ikiye ayırmak , sanki her ikisi eşit haklara sahipmiş gibi. Ölüme hayat saygınlığı kazandıran işte bu anlayıştır. Onların eşit görülmesi bir sahteciliktir. Ölüme gittikçe daha çok hayat veren şey bu inançla besleniyor.
Ölülerden artık korkulmadığından bu yana onlara karşı bir tek sonsuz suçluluk duygusu hissedilir: Onları geri getirmeyi başaramamanın suçluluğu. Bütün en canlı ve en mutlu olduğumuz günlerde en büyük suç budur.
"Bir atom bombası mı?" diye haykırdım ve yatakta doğruldum, "Ama bu, on gramı bile geçmeyen hidrojenle Formoza 'yı havaya uçurabilcceğini duyduğum o bomba!"