"Para yığmakla yükseleceğini sanma. Duran su fena
kokar. Bağışlamaya çalış. Akan suya gök yardım eder. Yağmur yağdırır, sel gönderir, onu kurutmaz"
(Şeyh Sa'dî-i Şîrâzî).
"Para yığmakla yükseleceğini sanma. Duran su fena kokar. Bağışlamaya çalış.
Akan suya gök yardım eder. Yağmur yağdırır, sel gönderir, onu kurutmaz."
Şeyh Sadî-i Şîrâzî (k.s)
Ebü'l-Hasan el-Harakânî [kuddise sırruhû] anlatıyor:
Zamanın birinde yaşlı annelerine sırayla hizmet eden iki genç kardeş vardı. Kardeşlerden biri, ibadet esnasında manevi bir hal yaşamış ve o halin etkisiyle hizmet sırası kendisine geldiğinde kardeşine o gün de annesine hizmet etmesi için ricacı olmuş ve ibadete devam niyetinde olduğunu belirtmişti. İbadet esnasında kendisi kastedilerek,
"Bu genci annesine hizmet eden kardeşinin hürmetine affettik" şeklinde gaipten bir nida duydu. Kendi kendine, bu nasıl olur ben Rabbim'e ibadet ediyorum kardeşim ise anneme hizmet ediyor, buna rağmen ben onun hürmetine affediliyorum, diye düşünürken ikinci bir nida onu kendine getirdi:
"Rabb'inin senin kulluğuna ihtiyacı yok ama annenin senin hizmetine ihtiyacı var."