Bu kitapta Elif Şafak 'ı Zülfü Livaneli'ye benzettim. Kurgu harika, yazarlık yeteneği yüksek seviyede ancak aynı tür din düşmanlığı. Dini ve dindarları küçümseme, inanmış kişileri aciz, hafiften saf gösterme durumu. Hani dizilerde olur ya yalnızca hizmetçiler başını örter o hesap.
İnançsız insanlar hep güçlü karakterdir bu bakış açısında. İnanmazlar ama hiç de yılmazlar hep manevi şeylere tutunurlar. Peki inançlı insanların tutunduğu manevi değerler neden hor görülüyor? Hep üstünde durdukları saygı, cinsel hayatta, giyim kuşamda, her türlü çılgınca davranışta en önde gelirken neden inanmış insanlar konu olunca ortadan kalkıyor? Olayın akışı harika giderken kitabı elimden bırakamıyorken son 70-80 sayfa beni aşırı baydı. Çünkü gereksiz yermeler mevcuttu. İslam'da var olmayan şeylerden söz edilmiş çok yersiz bir şekilde. Ne bileyim yaa bozmuş işte kitabı. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Bir daha okur muyum? Gaza gelirsem belki