Önemsizin Arkeolojisi
Jacques DerridaÖnemsizin Arkeolojisi Gönderileri
Önemsizin Arkeolojisi kitaplarını, Önemsizin Arkeolojisi sözleri ve alıntılarını, Önemsizin Arkeolojisi yazarlarını, Önemsizin Arkeolojisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Bizim ülkenin alıntısı olsun
Cehalet, yargılarında daima acelecidir ve anlamadığı her şeyi olanaksız olarak ele alır.
Okuldaki profları eleştirememek buna örnektir
Üniversiteler yaşlıdır ve yaşlılığın kusurlarını taşır: Demek istediğim, kendilerini düzeltmek için pek bir şey yapmazlar.
Condillac, gerçeklik duygusundan yoksundur.
Ne insanı ne de insan soyunu, ne yaşamı ne de toplumu tanır.
Derrida ve önemsizlik üzerine
Filozof, hiçbir şey bilmez, söyleyecek hiçbir şeyi yoktur ve kendi cehaletini maskelemek için üslupsal etkileri karmaşıklaştırır, inceltir, saflaştırır.
Kendinize gerekli olduğu yargısında bulunduğunuz bir şeyden yoksun olmak, sizde rahatsızlık ve kaygı üretir; öyle ki, siz az ya da çok acı çekersiniz; bu rahatsızlık, ruhunuzu bu nesneye dair sahip olduğu bütün fikirlerle ve onlardan alabileceği hazlarla meşgul olmak yönünde belirler. Yetilerin, yoksunluğu duyulan bu nesneye ilişkin belirlenimine, arzu adı verilir.
Sayfa 125Kitabı okudu
Özdeşlik yalnızca fikirlerdedir. Sözlerdeki her özdeş önerme, aslında önemsizdir.
Sayfa 121Kitabı okudu
Bilmediğimiz aslında bildiğimizdir :)
Bilinmeyen, bilinende bulunur ve yalnızca oradadır, çünkü o aynı şeydir. Böylelikle bildiğimiz şeyden bilmediğimiz şeye geçebiliriz, çünkü bilmediğimiz şey, bildiğimiz şeyle aynıdır. Bu bölümü okurken hiçbir şey öğrenmeyen siz, söylediğim her şeyin bildiğiniz şeyle aynı olduğuna kolayca inanabilirsiniz. Bu yüzden bir çocuk bir şeyi bileceği zaman, öğrenmiş olacağı şey, bildiği şeyin aynısı olacaktır.
Teori için pratik neyse, metafizik için de gerçek etik odur.
Sayfa 119Kitabı okudu
Açık yüreklilik nedir?
Yazar “hatalar”ı paylaştırmak istiyor.
“Locke, Berkeley ve ben -üçümüz de- hatalıyız."
Sayfa 102Kitabı okudu
Konuşmamızı sürdürmek için, oyunda simgelerin paranın yerini alması gibi konuşmamızdaki sözcüklerin fikirlerin yerini aldıklarını gizlice kabul etmiş görünüyoruz. Simgelerin değerinden habersiz oyuna girecek kadar tedbirsiz olanlardan şikâyet edilse bile, herkes rahatlıkla sözcüklerin değerini öğrenmeden konuşabilir.
Sayfa 99Kitabı okudu
...ne dediğinizi siz kendiniz bile anlamadan, kendi dilinizi konuşursunuz ya da en fazla kendinizi hemen hemen anladığınızı kabul edersiniz.
Sayfa 99Kitabı okudu
Onun sahip olduğu bütün ışık, aslında içgüdüdür, yani nasıl açıklayacağını bilmediği fikirlerle kendisini yönlendirme alışkanlığıdır. Bir kez kazanıldığında bu alışkanlık, ona bu alışkanlığı kazandıran yargıları hatırlama gereksinimi olmadan kesinlikle kendisine yol gösterir. Kısacası, fikirler edinir. Ancak fikirler ona kendisini yönlendirmeyi bir kez öğretince, o artık düşünmez, alışkanlıkla eylemde bulunur.
Sayfa 96Kitabı okudu
Anlamlamadan önce duyu analiz eder, yargıda bulunur, bilir, ancak karmaşıklık ve muğlaklık içinde, diyelim ki içgüdünün doğal ışığı altında.
Sayfa 95Kitabı okudu