En Eski Öpüşünde Saklı kitaplarını, en eski Öpüşünde Saklı sözleri ve alıntılarını, en eski Öpüşünde Saklı yazarlarını, en eski Öpüşünde Saklı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bridgerton serisi 7
Şimdi son kitaba bir kala çok hüzünlüyüm kitap oldukça iyi olduğu için mi yoksa bu kardeşleri özleyeceğim için mi
Yedinci kitapta en küçük kızımızın hikayesi vardı
Ve babasının nefreti yaşayan bir adam
Ve oldukça farklı bir o kadar da zeki iki çift
Zevkli AtışmAli bir kitap
Sevdim hostu sadece sona kadar bazen ruhunu hissetmedim kitabın o eksikliği vardı bana göre ama sonu harikaydı tabi hiç ama hiç beklemediğim şekillde
Julia Quinn en sevdiğim romantik yazarlardan biri. Yazarın özellikle Bridgertons serisinin hayranıyım. Öpüşünde Saklı bu seriden okuduğum 3.kitaptı. Okuduğum diğer iki kitaba göre – Son Söz Aşkın ve Sonsuz Sevgilerimle – bu kitabı biraz sönük buldum. Öpüşünde Saklı serinin 7.kitabıymış. Belki kitapları sırasıyla okusam fikrim değişirdi. Şu an için yazardan okuduğum en az beğendiğim kitap oldu.
Kitabın en iyi yönü Leydi Danbury'di. Onun geçtiği bir çok sahnede baya güldüm. Gareth karakterinin durumu biraz Simon'kisine benziyordu:Babası tarafından istenmeyen çocuk yalnız Gareth'ın durumu az farklı. Sonuç olarak ikisi de baba olayını zor da olsa atlatabilmişlerdi.
Hyacinth'e gelince... Anladığım kadarıyla yazarımızın en sevdiği ancak benimse en gıcık kaptığım dişi Bridgerton'dur. Leydi Danbury'e pek de benzemiyor. Danbury sivri dilli, duygularını çok çok nadir belirten biri. Hyacinth ise sivri dillilikte Danbury'den aşağı kalır tarafı yok ama daha duygusal. Hikaye genel olarak sıkıcıydı. Çiftimizin babaları hakkında düşündükleri kadar heyecan olsun diye elmas olayı ortaya atılmış ama çok da heyecan verici değildi. Sonuç olarak eh işte diyebileceğim bir kitaptı.
BRİDGERTON SERİSİNİN 7. Sİ AMA BENİM SERİDE EN ÇOK SEVDİĞİM KİTAP OLDU DİYEBİLİRİM. BÜYÜK ANNE İSABELLA'NIN GÜNLÜĞÜ KİTABA BİR BAŞKA MERAK, HEYECAN YÜKLÜYOR. TEK ÜZÜLDÜĞÜM ŞEY KEŞKE ELMASLARI ULABİLSELERDİ. TORUN İSABELLA BULDU AMA KİMSEYE GÖSTERMEDİ.
Serinin son kitaplarına doğru gidildikçe her şey biraz daha klişleşmeye başlıyor. Sanki olaylar tekrar ediyor gibi geliyor bana. İlk kitaplarda aldığım tadı asla alamıyorum. Bir noktada da Bridgerton serisinin bitmesine son bir kitap kaldı, onun üzüntüsünü yaşıyorum. Bir dakika, şu an ağlayasım geldi cidden. Resmen seriyi ikinci kez baştan sona okumuş oldum. Kendi kendime şaşırıyorum.
Her neyse. Olumsuz özellikleri artı olarak Leydi Whistledown'un gitmesiyle bölüm başları çok eksik kalmış ve bunu yazar sanki tiyatro oyunuymuşcasına karakterlerin ne yaptığını söylemekle çare bulmuş. Ama hiç mi hiç olmamış...
Yine de her şeye rağmen benim için bambaşka seri, bambaşka bir yazar Quinn.
Seriyi bitirmeyi kafaya koyunca bir parça severim umuduyla başlamıştım kitaba. Aslında kitap gayet güzel başladı. Her Julia Quinn kitabında olduğu gibi diyemem ama yazarın çoğu kitabında çiftler arasındaki kimya ciddi anlamda kendini hissettiriyor. Özellikle de daha aralarında bir aşk filizlenmemişse...
Ya birbirlerinden nefret eden ama bunu bizi
Bridgerton kardeşlerin en küçüğü ve en meraklısı Hyacinth ile yakından tanışıyoruz. Hyacinth' e eşlik eden ise babasıyla sorun yaşayan ve görüşmeyen Gareth St. Clair.
Historical romanları genelde klişelerle doludur. Bizde bunları bile bile keyifle okumaya devam ederiz.Julia Quinn; uzun soluklu bir seri olmasından dolayı belkide tekrarlara ve klişelere çok fazla yer vermiş bu kitabında. Gareth'in sorunun Simon'ınkine benzemesi gibi.
Birde ben Leydi Whistledown'un yokluğunu hissederek okumuştum beş ve altıyı. Ta ki bu kitapta meşhur Leydi Danbury (Gareth'in büyükannesi bu arada) yer alana kadar. Onunla ilgili bölümler çok keyifliydi. Özelliklede okudukları romandaki kahraman Bayan Butterworth ayrıntısı çok hoşuma gitti. Birde kitabın son sayfaları keyifliydi.
Klasik Julia Quinn romanı.
Serinin son kitabına başlıyorum. Bu seriyi bitirmek istiyorum artık. Keyifli okumalar.