Ortaçağ Avrupası'nda Cadılar ve Cadı Avı
Haydar AkınOrtaçağ Avrupası'nda Cadılar ve Cadı Avı Gönderileri
Ortaçağ Avrupası'nda Cadılar ve Cadı Avı kitaplarını, Ortaçağ Avrupası'nda Cadılar ve Cadı Avı sözleri ve alıntılarını, Ortaçağ Avrupası'nda Cadılar ve Cadı Avı yazarlarını, Ortaçağ Avrupası'nda Cadılar ve Cadı Avı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" Gerçeğin önyargıdan daha büyük bir düşmanı olamaz"
Sayfa 340Kitabı okudu
"Fransa, Ortaçağ Avrupa sında en çok hayvan davasının görüldüğü ülkelerin başında gelir. Domuzlar, hayvanlara karşı açılan davalarda sıklıkla hakim önüne çıkmaları nedeniyle ayrıcalıklı bir öneme sahiptirler"
Sayfa 242Kitabı okudu
"Engizisyon Mahkemelerinin ceza hiyerarşisi içinde en ağırı diri diri yakılmaya mahkum olmaktır. Bu uygulamanın nedeni, Kilisenin elini kana bulamak istememesi ve hiçbir üyesinin silah taşıma yetkisinin olmamasıdır"
Sayfa 238Kitabı okudu
Böbrek ağrınız olduğunda.
" Dinle bobrek ağrısı! Derhal iliklerden kemiklere,kemiklerden etlere, etlerden kaslara, kaslardan deriye, deriden tüylere, tüylerden de yüzlerce mil uzağa defol git! Bu efsun duasını okurken hastayı salla ve üç, beş,yedi veya dokuz kez tükür"
Sayfa 39Kitabı okudu
Cadı ve Vampirin Farkı
Pakalın cadıyı şöyle tanımlar:"Cadı, geceleri mezardan çıkarak gezdiğine inanılan hortlak demektir. Gol, kara koncolusu da denir. Eski masallarda çok geçer. Birçok milletlerin efsanelerine girmiş olan hortlak,mezardan çıkıp insanı boğan ve kanını emen dirilmiş ölü farz olunur. Cadıyla vampirin farkı cadının daha ziyade bir kocakarı şeklinde tasavvur edilmesindendir."
Sayfa 142 - Alfa
Eliphas Levi batıl inançları "kaybedilmiş ideallerin yaşatılabilmesine ilişkin dinsel bir form" olarak tanımlamaktadır.
İnsanlığın varoluşundan bugüne değin dünyada hüküm sürmüş tüm kültürlerde insanların bilinmeyenin çekiciliğine karşı duramadıklarını, bilme içgüdülerinin de itkisiyle bir biçimde gizemli olanın dünyasını her ne pahasına olursa olsun araştırmaya, keşfe giriştiklerini biliyoruz, insanoğlu için gizemi örten perdeyi aralayabilmenin, giderek bilinmeyeni keşfetmenin ödülü her zaman ayrıcalık olmuştur; sıradan insanlarda olmayan bir gücün sahibidir. Gizemlinin sınırlarını kat edebildiği ölçüde bu güç üzerindeki kontrolü artar; gücü kullanabildiği ölçüde de ödüllendirilmiş, yani diğer insanlarla birlikte yaşadığı doğal ve kültürel çevre üzerinde hakimiyetini kurmuş olur.
Tam anlamıyla bir felakete dönüşen Kara Ölüm belasını Avrupa'nın başına saranların Yahudiler olduğu yönünde halk arasında yayılan söylentiler, küçük çaplı Yahudi takiplerini beraberinde getirmiştir. Papa VI. Clemens tarafından 6 Temmuz 1348'de çıkarılan bir fermanla veba salgınından Yahudiler sorumlu tutulmuştur. Papa VI. Clemens birkaç ay sonra fermanın kapsamını genişletmiş ve tanrıtanımaz, sapkın Yahudileri öldüren Hristiyanların suçlanmayacağını açıklamıştır.
Veba salgınının Avrupa ülkelerinde neden olduğu can kaybı konusunda yapılan araştırmalardan kimi zaman abartılı sonuçlar çıkarılsa da, genel kabul gören rakamlar Avrupa'nın salgında nüfusunun yaklaşık üçte birini kaybettiği yönündedir. Bu üçte birlik oranın anlamı dönemin altmış milyonluk Avrupa nüfusu içinde yaklaşık 20 milyon kurban demektir ki, bu sayı çok yüksek gibi görünse de, yapılan araştırmalar doğrulanmıştır. (Notlar)
Aynı zamanda tıp sembolü de bir asa üzerine dolanmış iki yılandır.
Yılan arkaik kültürlerde kendisini iyi saklayabilmesi ve yenilenmesine (gençleştirmesine) imkan veren deri değiştirme yetisi vb. doğal özellikleri nedeniyle yeraltının ve ölüler dünyasının sembolü olarak anılır.
Yılanın olumsuz çağrışımlarının yanı sıra, şans getiren pozitif bir sembol olarak 'evin koruyucu ruhları' arasında kabul edildiği durumlar da söz konusudur; örneğin Avrupa'da ev yılanları eve şans getirdiğine inanıldığı için kadınlar tarafından beslenir. Ev yılanlarının evin koruyucu ruhları arasında kabul edilmesinin bir diğer nedeni de, yangın, salgın hastalık ve açlıkları önceden hissettiklerine dair inançtır. (Notlar)
Eliphas Levi batıl inançları "kaybedilmiş ideallerin yaşatılabilmesine ilişkin dinsel bir form" olarak tanımlamaktadır. (Notlar)
Siz kaçını tanıyorsunuz ? :)
15.yyda yaşamış bir İspanyol Teolog olan Alfonso de Spina tam 133.306.688 Şeytan olduğundan söz eder.