Ortaçağda Büyü
Richard KieckheferSayfa Sayısına Göre Ortaçağda Büyü Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Ortaçağda Büyü sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Ortaçağda Büyü kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Neden şu veya bu ilacın işe yaradığı bir şifacıyı çok da ilgilendirmez. Sebeplere olan bu açık kayıtsızlık göz önüne alındığında okült ve olağan güçler arasındaki ayrımın pek de önemli olmadığı düşünülebilir: Önemli olan, bir terkibin nasıl işe yaradığı değil, işe yarayıp yaramadığıdır.
Sayfa 110Kitabı okudu
(...), sistematik astrolojinin gelişiminden önceki zamanlarda bile tıbbi usullerde gök cisimlerinin etkileri açık ya da dolaylı olarak dikkate alınırdı. Belli bitkilerin, kırmızı bir beze sarılıp, Ay büyürken, yıldızların belli bir astrolojik durumunda hastanın başına sarıldığında deliliği iyileştirebildiğine inanılıyordu. Bir otu koparmak isteyen kişi bu işi güneş doğmadan yapmalıydı. Kabuk parçaları ağacın doğu tarafından alınırsa daha etkili oluyor, çünkü o kısım doğan güneşin ışıklarını alıyordu.
Sayfa 112Kitabı okudu
Dualı büyü
Dünyanın başlangıcında (...) büyüyüp çoğalmaları için yeşil bitkilere emretmiş olan Tanrım, sana alçakgönüllü ve niyaz eden dualarımızı gönderiyoruz ki sen, tıbbi niyetlerle toplanan bu bitkileri adınla kutsayıp, mübarek kılabilirsin ve böylece onlardan yapılmış iksirleri içen ya da merhemleri süren ya da onları yaralarına koyan insanlar bedenen ve zihnen şifa bulabilir.
Sayfa 114Kitabı okudu
duaların üç kez okunması Teslis e gösterilen saygının işareti
Elkitapları ve kılavuzlarda genelde duaların üç kez okunması tavsiye edilir; bunu olaya büyüyle ilgili bir nitelik katma çabasının ürünü olarak algılayabiliriz, ama üç rakamı Teslis'te de mevcuttur ve şifa verme işleminde de duanın üç kez okunması Teslis e gösterilen saygının işareti olabilir.
Sayfa 115Kitabı okudu
dualar ve kutsamalar büyüyle birlikte kullanılabilir ve büyüye entegre edilebilir, ama bunlar özünde büyüyle ilişkili değildir.
Sayfa 116Kitabı okudu
Kist için efsun
Kalbin üzerindeki köz olarak söndürülesin, duvarın üzerindeki gübre gibi çekip, küçülesin. Ve kovadaki su gibi kuruyup, uçasın. Keten tohumu kadar küçülesin ve bir pirenin kalça kemiğinden daha da küçük olasın ve o kadar küçülesin ki yok olasın.
Sayfa 116Kitabı okudu