Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ortaçağda Eğitim Felsefesi

Ayşe Gülnihal Küken

Ortaçağda Eğitim Felsefesi Gönderileri

Ortaçağda Eğitim Felsefesi kitaplarını, Ortaçağda Eğitim Felsefesi sözleri ve alıntılarını, Ortaçağda Eğitim Felsefesi yazarlarını, Ortaçağda Eğitim Felsefesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Petrus Abelardus:
Bize öğretilenleri anlamadan önce inancı kabulleniyoruz.
Sayfa 412 - Alfa Yayınları
Petrus Abelardus:
Bir hakikat tanrı sözü olduğu için değil, belki eşyanın hakikatine uygun olduğu için doğrudur.
Sayfa 411 - Alfa Yayınları
Reklam
Petrus Abelardus'a göre ancak zekâsı yetersiz olanlar hiç eleştirip-incelemeden din dogmalarını olduğu gibi kabul ederler.
Sayfa 411 - Alfa Yayınları
Petrus Abelardus'un öğretisinde; geleneği yıkmak, kutsal dogmalar dahil her çeşit dogmayı reddetmek ve insanın sadece kendi aklına dayanan bir sistem kurmak gayreti görülür.
Sayfa 411 - Alfa Yayınları
''Görünen güç kıskanç kişilerin ilgisini çeker. Yıldırımı da yüksek tepelerin çekmesi gibi.''
Sayfa 408 - Alfa Yayınları
1870 yıllarında Ömer Hayyam modası Batı'da o kadar fazla yayılmıştı ki İngiltere ve Amerika'da ''Ömer'' dernekleri birbiri ardınca kuruluyordu.
Sayfa 382 - Alfa Yayınları
Reklam
İnanılmaz:
Çağdaşlarından Nizami-î Aruzî Ömer Hayyam ile ilgili bir anısını şöyle anlatır: ''Ömer Hayyam'a ölümünden yirmi yıl önce (1113) Belh'te rastladım. Ömer Hayyam ve Hoca İmam Muzafferi İsfizarî Belh'te, Köle Tüccarları sokağında oturan Ebu Said Carrah'ın evinde konuk olarak bulunuyordu. Ününü bildiğimden bir sözünü kaydetmek üzere onu bir gölge gibi izledim. Bir merakım neticesinde onun; 'Mezarım birkaç sene sonra ağaçların üzerime çiçeklerini serptiği bir yerde olacak' dediğini duydum. Onun gibi bir adamın gelişigüzel konuşmadığını bildiğim halde bu konuşma bana saçma ve olanaksız bir şeymiş gibi geldi. Hayyam'ın ölümünden 4 yıl sonra Nişabur'dan geçtim. Bir bilim adamına duyulması gereken saygıyı duyduğumdan mezarını ziyarete gittim. Bir rehber beni oraya götürdü. Mezarı bahçe duvarının dibindeydi. Şeftali ve armut ağaçlarının dalları kabrin üzerine uzanmış, çiçeklerini boydan boya üzerine dökmüştü. Kabrin üzerinde sanki çiçeklerden bir halı vardı.''
Sayfa 382 - Alfa Yayınları
Ömer Hayyam:
Bizden sana ibadet, senden bize cennet ha? Nerde kaldı öyleyse iyiliğin, adamlığın, Seninkisi düpedüz alışveriş değil de ne?
Sayfa 381 - Alfa Yayınları
Ömer Hayyam:
Hadi ben içi kapkara bir nesneyim, Ama senin aydınlığın hani nerede?
Sayfa 381 - Alfa Yayınları
Ömer Hayyam:
Hadi ben isyan etmiş bir kulum, Sen de ne olur bir kere he, de.
Sayfa 380 - Alfa Yayınları
Reklam
Nietzsche kendi karamsarlığını belirtirken Giacomo Leopardi'den şu alıntıyı yapar: ''Yok, yaşamıyor hiçbir nesne, Değseydi eğer çabaların, önem vermez miydi hiç toprak, iç çekmene? Acıdır, sıkıntıdır varlığımız ve pis bir çamurdan başka bir şey değil dünya. Sakin ol öyleyse, sesini çıkarma.''
Sayfa 379 - Alfa Yayınları
Ömer Hayyam ömrünün sonuna kadar septisizmini içinden atamamıştır. Karamsarlığı bakımından Schopenhauer ve Nietzsche'ye benzeyen Hayyam: ''Kapısız, damsuz şu yuvarlakta Bir sürü insanız, başıboş kimsesiz. Bu dünyaya istediğimiz gibi gelmedik, Bu dünyadan istediğimiz gibi gidemeyiz'' derken pessimizmini açıkça yansıtmaktadır.
Sayfa 379 - Alfa Yayınları
Ömer Hayyam kendi zamanında her türlü düşüncenin tartışıldığı cuma toplantılarından birinde, özgür düşünceler ve materyalist eğilimler içeren kitapları hakkında; ''400 yıl boyunca camii kürsülerinde bunları okutun, ondan sonra söyleyin.'' demiştir.
Sayfa 379 - Alfa Yayınları
Bizde henüz sekizde biri yapılmamışken, sadece İngiliz dilinde 1913 yılında Ömer Hayyam'ın 120 ayrı basımı yapılmıştır.
Sayfa 378 - Alfa Yayınları
92 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.