Osmanlı Padişahları

Ahmet Seyrek

Osmanlı Padişahları Gönderileri

Osmanlı Padişahları kitaplarını, Osmanlı Padişahları sözleri ve alıntılarını, Osmanlı Padişahları yazarlarını, Osmanlı Padişahları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
II. Mehmet (Fatih)
Osmanlı ordusunun şehre girip hakim olması üzerine bileğinin gücüyle Fatih unvanını almaya hak kazanmış olan genç serdarın da şehre girdiği görülüyordu. Yanında emir, vezir, solak, sipahi ve yayalardan başka, devlet ricali, alimler, hocalar, şeyhler, dervişler, kalenderiler ve erler bulunuyordu. Bütün bunların yanında özellikle sağında ve solunda Akşemsettin ile Akbıyık Sultan'ın bulunması dikkat çekiyordu. ... Büyük Fetih sonrası kaynaklarda ilginç bir mektup vardır ki o da Papa II. Pius'un Fatih Sultan Mehmet'i Hristiyanlığa davet eden mektubuydu. Bu mektupta Papa ona; "Hristiyanlığı kabul ederse meşru imparator sıfatı ile dünyanın en güçlü hükümdarı olacağını, kendisine Greklerin ve doğunun imparatoru unvanını vereceğini, kuvvetle elde tuttuğu ve haksızlıkla savunduğu şeyin hukuken kendi malı olacağını, bütün Hristiyanların kendini saygı göstererek sorunların çözümü için hakem tanıyacaklarını, kendisinin Roma Kilise'sinin haklarına karşı gelenler hakkında onun kuvvetine başvuracağı" yazıyordu.
II. Murat
II. Murat'ın ölümü 19 gün gizli tutuldu. Vefat ettiğinde 48 yaşındaydı. 2 Ağustos 1446'da tanzim ettirdiği vasiyetnamesinde, "Şöyle buyurdu ki: Bursa'da merhum oğlum Ali yanındaki kabrin katında koyalar. Üzerime bir çâr divâr türbe yapalar, üstü açık ola ki üzerime yağmur yağa. Soyumdan sopumdan her kim ki ölecek olursa benim yanıma komayalar, katıma getirmeyeler" diye vasiyet ediyordu. Ayrıca bütün kullarını azat etmişti.
Reklam
I. Mehmet (Çelebi)
I. Mehmet 1386 veya 1387 yılında dünyaya geldi. I. Bayezid'in Devlet Hatun adlı bir cariyesinden doğma dördüncü oğludur. "Çelebi veya Yunanca Krytsez (Genç Efendi) kelimesinden gelen "Kirişçi" lakabıyla tanınır. Fetret Devri'nde kardeşi Süleyman (1402-1411) ve Musa (1411-1413) Edirne'den Rumeli topraklarını kontrol ederken 1402-1413 yılları arasında Anadolu'da Tokat, Amasya ve Bursa'ya hakim olmuştur. Ardından Batı Anadolu ve Bursa'yı hakimiyeti altına almış, kendi hükümdarlığı döneminde Osmanlı Devleti'nin iki parçasını birleştirmeyi başarmıştır.
Fetret Devri
Ankara Savaşı'ndan sonra Yıldırım Bayezid'in oğullarının birbirleriyle saltanat mücadelesi yaptıkları dönemdir (1402-1413) Osmanlı Devleti'ni parçalanmanın eşiğine getiren Fetret Devri Osmanlı tarihinin en önemli dönüm noktalarından birini teşkil eder. ... Son olarak Musa Çelebi büyük bir cesaretle çarpışmasına rağmen kuvvetleri dağıldı ve kendisi de yaralı olarak Eflak'a doğru kaçmak istedi. Ancak onu takip eden Bayezid Paşa, Mihaloğlu Yahşi Bey ve Burak Bey gibi emirler tarafından yakalanarak Mehmet Çelebi'nin yanına götürüldü ve boğduruldu.
Yıldırım Bayezid
1354 yılında doğdu. I. Murat'ın büyük oğlu olup annesi Gülçiçek Hatundur. 1381 yılı dolaylarında Germiyanoğlu Süleyman Çelebinin kızı Sultan Hatunla evlendi ve eşinin çeyizi olarak Osmanlılara bırakılan topraklara sancakbeyi tayin edildi. Yerleştiği Kütahya'da Osmanlı Devletinin doğu sınırlarının muhafazasıyla görevlendirildi. 1386'da babasının Karamanoğlu Alaeddin Bey'e karşı giriştiği sefere katıldı, Frenk Yazısı Savaşında gösterdiği cesaret ve atılganlığı dolayısıyla Yıldırım lakabını aldı. Şehzade Bayezid, 15 Haziran 1389'da Türklerin Rumeli'deki geleceğini tayin eden Kosova Savaşı'nın kazanılmasında önemli rol oynadı. Bu savaş sırasında babası I. Murat çok ağır bir şekilde yaralanınca, büyük oğul olması ve üstün yeteneği dolayısıyla kendi yerine onun getirilmesini vasiyet etti. I. Murat'ın ölümüyle de bu vasiyet gereği tahta çıkarıldı. Devlet erkanının tavsiyesiyle, hayattaki tek kardeşi Yakup'u herhangi bir savaşa sebep olmaması için öldürttü. Bu arada esir düşen Sırp Prensi Lazar da savaş meydanında idam edildi.
I. Murat
1326 yılında doğdu. Babası Orhan Bey, annesi Yarhisar tekfurunun kızı Nilüfer Hatun'dur. Kaynaklarda ve kitabelerde "bey, emir-i azam, han, Hüdavendigar, padişah, sultânü's-selâtin, melikü'l-mülük" gibi ünvanlarla anılır. Osmanlı tarihlerinde yaygın olarak Gazi Hünkar ve Hüdavendigar şeklinde geçer. Sırp ve Bulgar kaynaklarında Tsar, büyük emir ; Ceneviz bölgesinde "Dominus Armiratorum Turckhie" unvanına rastlanır. (Latince olan bu isim Türkçe çeviri olarak kitaba yazılmamış ancak ben eklemek istiyorum. En kısa haliyle Amiral veya General olarak çeviri yapabiliriz.)
Reklam
Geri13
39 öğeden 31 ile 39 arasındakiler gösteriliyor.