Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanlı Yönetimindeki Topraklarda Arap Milliyetçiliğinin Doğuşu ve Suriye

M. Derviş Kılınçkaya

En Yeni Osmanlı Yönetimindeki Topraklarda Arap Milliyetçiliğinin Doğuşu ve Suriye Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Osmanlı Yönetimindeki Topraklarda Arap Milliyetçiliğinin Doğuşu ve Suriye sözleri ve alıntılarını, en yeni Osmanlı Yönetimindeki Topraklarda Arap Milliyetçiliğinin Doğuşu ve Suriye kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
25 Nisanda Müttefik Yüksek Konseyi, San Remo’da toplandı ve Mezopotamya (Irak), Filistin, Suriye ve Lübnan’ı ayn birer birim olarak tanımak karan aldı. Bunlar “A tipi” mandalar olacaktı ve Filistin’le Irak için İngiltere ; Suriye ve Lübnan için Fransa mandater devlet olarak seçildiler.
Sayfa 169Kitabı okudu
Suriyeliler, İngilizlerin kendilerini Fransa’ya sattığına inanıyorlardı. Anlaşılan oydu ki : Faysal’ın uzlaşmacı politikası başarılı olamamıştı.
Sayfa 169Kitabı okudu
Reklam
1919 Eylülünde ortaya çıkan yeni gelişmeler, İngilizlerin şüphelerini derinleştirmiştir. Fransızlarla İngilizler arasındaki uzlaşmaya duyulan tepkiyle Suriye’de havanın Türkler lehine değişmesi,
Sayfa 148Kitabı okudu
Esasen Faysal, Paris’te bulunduğu sırada Şam’da aleyhinde gösteriler başlamış bulunuyordu. Fransızlara karşı savaşmak için hazırlıklar başlamıştı. Yardım toplanıyor ve gönüllülerin kaydı yapılıyordu. Halk, hızla Türklerin lehine dönüyor. Faysal sadece Suriye’yi Fransa’ya satmakla değil, aynı zamanda Müslümanlara ihanet edip, savaşta İngilizlerle beraber onların karşısında olmakla suçlanmaya başlanıyordu.
Sayfa 133Kitabı okudu
Londra’ya çağrılan Faysal, Eylül ayı başlarında Lloyd George’a yazdığı bir mektupta : “...Benim giriştiğim ve size güvenerek ve danışarak sorumluluğunu üzerime aldığım ayaklanmanın amaçlarından biri, İttihad ve Terakki Fırkasının ileri sürdüğü Panislamizm ’den başka bir şeye ihtiyaç olmadığı ilkesinin yalan olduğuna İslam dünyasını inandırmaktı..."
Sayfa 130Kitabı okudu
Ama istediklerini alamadılar...
29 Ocak’ta Faysal, Konseyin önünde fikirlerini savundu : “...İngiltere ve Fransa’nın isteğine uyarak Türklere karşı Arap isyanını yöneten babamın temsilcisi olarak İskenderun-Diyarbakır hattından güneyde Hint Okyanusu’na kadar uzanan Asya’daki Arapça konuşan insanların, Milletler Cemiyeti garantisi altında, bağımsız, mutlak hükümdarlığın insanları olarak kabul edilmelerini istemeye geldim......."
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
“Bütün Arapların Kralı” =<“Hicaz Kralı”
Hicaz Kralı Hüseyin, kendisini “Bütün Arapların Kralı” ilan etti ama, kendisinden ve taraftarlarından başka hiç kimse bu ünvanı tanımadı. Müttefik olarak bütün umutlarını bağladığı İngiltere bile O’nu “Hicaz Kralı” olarak tanımaya devam etti
Sayfa 110Kitabı okudu
Türkler, Arap topraklarından “kovulmuşlardı”,
30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi imzalandığı sırada bütün Arap topraklarında İngiliz yahut Fransız bayrakları dalgalanmaktaydı. Türkler, Arap topraklarından “kovulmuşlardı”, ancak Arap Hükümetinin ömrü de “...yedi günlük...bir tasarıdan ibaret kalmış...Fransız ve İngiliz kuvvetleri bütün bölgenin işgalini tamamlayıp yerleşmişlerdi Filistin bölgesi, Sur kazasına kadar İngilizler; Sur’dan Lazkiye’ye kadar Fransızlarla müştereken yine İngilizler tarafından idare ediliyordu.
Sayfa 110Kitabı okudu
Şam’daki 400 yıllık Türk yönetimi sona erdi
30 Eylül 1918’de, Şam’daki 400 yıllık Türk yönetimi sona erdi ve öğleden sonra Hicaz Kralı Hüseyin’in hakimiyetini temsil eden Arap Bayrağı Hükümet Konağına çekildi.
Sayfa 108Kitabı okudu
Halbuki savaşın sonu gelmeden epey önce Cemal Paşa el altından, Arap topraklarına dair İngiliz-Fransız Anlaşmasını, Faysal’a duyurmuş ve onu uzlaşmaya çağırmıştı. Cemal Paşa’nın Rusya’daki Bolşevik Hükümetinin yayınlarına dayanarak kendisine duyurduğu bu bilgiyi babasına aktaran Faysal “...bunun bir Bolşevik uydurması olduğunu... ve İngilizlerin sözlerine sadık kalacaklarına inandığı...” cevabını aldı
Sayfa 103Kitabı okudu
44 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.