Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cariyelik, Çokeşlilik, Moda

Osmanlı'da Kadın

Fatma Aliye Hanım

Sayfa Sayısına Göre Osmanlı'da Kadın Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Osmanlı'da Kadın sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Osmanlı'da Kadın kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Doğruca Beyoğlu otellerine inen yabancıların, Beyoğlu âleminden başka bir şey tanımayan tercümanlardan öğrenmek için sordukları sorulara tercümanların sırf cevap verme zorunluluklarıyla, laf olsun türünden, bilir bilmez söyledikleri sözler, işte halimizi böyle hayali hikâyelere dönüştürür.
"Bir adam bilerek bir gün orucunu yerse ona bir kul azat etmek farz olur. Kudreti yok ise altmış bir gün oruç tutar. Demek oluyor ki bir kul azat etmek altmış bir gün oruç yerine geçer. İşte Müslümanları köle azat etmeye zorlayan böyle bir takım dini sebepler ile milli gelenek ve görenekler vardır. "
Reklam
Cariyelerin hizmet süresi kesin olarak belirlenmiş değilse de ‘Dokuz sene hizmet ettikten sonra cariyeyi azat ediniz, yeterli gücünüz ve servetiniz yoksa azat edecek bir hayır sahibine satınız.’ diye şeriat emretmiştir. Buna karşın örf ve gelenek bir derece daha ileri gitmiş ve yedi sene sonra cariyelerini azat etmeyenler ayıplanır olmuştur. Dindar ve hayır sahibi köklü büyük ailelerde ise bu kadar da tutulmaz.
Çünkü bir azatlı cariye kendisini idareden aciz kaldığı takdirde, onu her kim azat etmiş ise geçimini sağlaması şer’i kurallarca zorunludur. Eğer yapmazsa kadı zorla gereğini yerine getirtir.
“O hâlde bunların da hizmetçilerden farkı kalmıyor.” “Hayır madam! Hizmetçilere karşı o kadar borçlu değiliz. Hizmetçi yalnız aylığını alır. İstemediğimiz zaman izin veririz, çıkar gider. Kocaya varır ise kendi çeyizini kendisi yapar. Kocasıyla geçinemeyip ayrılacak olursa yine kendi kendine yer arar. Lakin cariye böyle değil! Cariyeyi gelin ettik mi kocasıyla geçinemeyip ayrılacak olursa doğrudan doğruya babasının hanesi gibi efendisinin evine geri gelir. Münasip bir koca bularak tekrar evlendirmek efendisinin görevi olur. Çocukları olursa bunlar efendilerin koruması ve himayesi altındadırlar. Eğitimlerine yardımcı olunur. Kocasından zulüm görürse kendisini müdafaa edecek olan efendisine şikâyet eder. Kocası vefat edip de kendisini geçindirecek yeterli miras bırakmaz ise işte madam şu pencereden aşağı bakınız, şu küçücük oğlunun elinden tutup gezinen azatlı cariye gibi çocuğuyla beraber efendisinin evine gelir. Çünkü bir azatlı cariye kendisini idareden aciz kaldığı takdirde, onu her kim azat etmiş ise geçimini sağlaması şer’i kurallarca zorunludur. Eğer yapmazsa kadı zorla gereğini yerine getirtir. Bunlara karşılık da, bir cariye servet ve varlığa sahip hâlde çocuksuz ölürse, azat eden kimse onun mirasından hisse alır. Demek oluyor ki bunlar aile üyelerinden sayılmaktalar. Bir hizmetçiye çekmecemizi, sandığımızı emniyet edemeyiz. Lakin cariyemize hepsinin anahtarlarını teslim ederiz. Çünkü hıyanet etmez. Efendisiyle kendisinde o kadar büyük bir münasebet ve bağ bulur ki efendisine hıyaneti kendisine yapılmış sayar. Bir evlat ana babasına ne kadar ihanet edebilirse bir cariye de efendisine ancak o kadar ihanet edebilir.
Güven mekanizmasının muazzamlığı...
Bir hizmetçiye çekmecemizi, sandığımızı emniyet edemeyiz. Lakin cariyemize hepsinin anahtarlarını teslim ederiz. Çünkü hıyanet etmez. Efendisiyle kendisinde o kadar büyük bir münasebet ve bağ bulur ki efendisine hıyaneti kendisine yapılmış sayar. Bir evlat ana babasına ne kadar ihanet edebilirse bir cariye de efendisine ancak o kadar ihanet edebilir.
130 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.