Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Osmanlı'nın Altın Sayfaları

Ahmet Demirci

Osmanlı'nın Altın Sayfaları Gönderileri

Osmanlı'nın Altın Sayfaları kitaplarını, Osmanlı'nın Altın Sayfaları sözleri ve alıntılarını, Osmanlı'nın Altın Sayfaları yazarlarını, Osmanlı'nın Altın Sayfaları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Kendi elimle yontup sevgiliye sunduğum kalem, -ne yazık ki- önce kendi haksız ölüm fermanımı yazdı."
Reklam
"Bugün aciz bir vaziyette bulduğunuz Türk milletine,elini kolunu bağladıktan sonra istediğinizi yapıyorsunuz...Fakat yarından korkun!..Türk'ün yarınki intikamından korkun!.."
"Bu uğurda canını verenler şehit,kalanlar gazidir.Bu mutlak olarak Cihad-ı Mukaddes'tir.Sizlere vatanımızı düşmana teslim etmenin çaresiz olduğunu söyleyenler,düşman esareti altında olanlardır.Onlar irade ve kararlarına sahip değillerdir.Bu vaziyette olanların emri ve fetvası aklen ve şer'an caiz,makbul ve muteber değildir.Meşru olan,münhasıran vatan müdafaası ve istiklal uğruna cihaddır."
"Unutmayın,tarih de şehitler gibidir.Ölü zannedersiniz ama dirilir her hatırlayışta...Her duada..."
"Kusura bakmayın,siz kabul edebilirsiniz ama ben sadece şahsım adına bu 'vire'yi kabul etmiyorum.Başımı eğmiş,önüme baka baka kaleyi düşmana bırakıp gidemem ama kalede kalıp susuzluktan köpek gibi de ölemem.Yarın sabah önce ben tek başıma kaleden çıkacak ve düşmanla savaşacağım.Vire anlaşması,ancak benim mukadderatım belli olduktan sonra yürürlülüğe girer."
Reklam
"Onların, ancak ölümlerinden sonra insanlık adına bıraktıkları boşluğun büyüklüğü fark edilince hayatları destanlaştı.Onlar,kendileri için destan yazılsın diyen yaşamadılar elbette.Ama öyle bir hayat sürdüler ki, ancak onların sürdüğü hayatlar destanların konusu olabilirdi."
Genç Osman
Serhad boylarında at oynatmanın yaşı olmadığını bilirim paşam. Yiğitlik sakal ve bıyığa tarak batmakla ölçülüyorsa benim de bıyığıma tarak batar, diyerek ellerini göğsüne soktu ve sert dişli bir tarağı çıkararak birden üst dudağına sapladı.
İnsanlığın inkar edilemeyen vasıflarından biri, fazileti ve onu destanlaştıran kahramanlıklarıdır. Her ne şekilde olursa olsun milletlerin kahramanlıklarıyla övünmesi ve bu gurur tablosunu bir şeref levhası haline getirmesi kadar tabii bir şey yoktur. Bu vasfı, duyguyu kaybeden ve kaybettirmeye çalışan milletlerin kendine yön vermesi mümkün değildir.
"Kusura bakmayın, siz kabul edebilirsiniz ama ben sadece şahsım adına bu vire yi kabul etmiyorum. Başımı eğmiş, önüme baka baka kaleyi düşmana bırakıp gidemem ama kalede kalıp susuzluktan köpek gibi de ölemem. Yarın sabah önce ben tek başıma kaleden çıkacak ve düşmanla savaşacağım. Vire anlaşması, ancak benim mukadderatım belli olduktan sonra yürürlüğe girer. Tamam mı?
Reklam
Unutmayın, tarih de şehitler gibidir. Ölü zannedersiniz ama dirilir her hatırlayışta.... Her duada...
Tarihin bu kopa kopa, atlaya atlaya gidişi devam ettikçe, yarının gençleri de bugünküleri okumayacaklar, okusalar da anlamayacaklardır. Devrimbazlar her çeyrek asırda bir Türkçenin büyük bir kısmını değiştirmiş olacaklardır. (Tabiî, ellerinden gelebilse…) Tarihinin sürekliliğini kaybeden bir millet her şeyini kaybetmeye mahkûmdur. Hafızası parça parça kopmuş bir akıl hastası gibi, geçmişiyle, hatıralarıyla ve benliğini terkip eden bütün varlık unsurlarıyla ilgisi kesilmiştir. Yabancı tesir ve müdahalelere, yabancı vesayete hazır ve muhtaç bir hâlde, evvelâ bağımsızlığını, sonra da bütün millî şahsiyetini ve varlığını kaybeder. Her nesil bir evvelkini tercüman vasıtasıyla anlamak zorunda kalınca, dilin zaman içindeki vahdetini kaybeden milletlerin tarihteki meş’um sonları bizim de akıbetimiz olacaktır
Sayfa 172Kitabı okudu
Nihat Sami Banarlı; Türkçe bir imparatorluk dilidir. Biz, büyük imparatorluklar kuran bir milletiz. Bu bakımdan, asırlarca birlikte yaşadığımız milletlerin dillerinden, çok tabii olarak bazı kelimeler aldık. Aynı şekilde birlikte yaşadığımız milletlerin dillerine de Türkçe'mizden kelimeler verdik. Her millet, bir imparatorluk diliyle konuşamaz.Çünkü her millet, bizim gibi büyük imparatorluklar kuramaz.
Sayfa 171Kitabı okudu
Sağlığında bir gazeteciye, ''Göğsümde bir şarapnel parçası var. Acı veriyor.'' demişti. Tarihimizin göğsündeki şarapneller ne olacak Fatma teyze, sen söyle?