Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Osmanlı'nın Batılılaşma Çabaları Ve Batı'nın İki Yüzü

A. Hadi Hairi

Osmanlı'nın Batılılaşma Çabaları Ve Batı'nın İki Yüzü Gönderileri

Osmanlı'nın Batılılaşma Çabaları Ve Batı'nın İki Yüzü kitaplarını, Osmanlı'nın Batılılaşma Çabaları Ve Batı'nın İki Yüzü sözleri ve alıntılarını, Osmanlı'nın Batılılaşma Çabaları Ve Batı'nın İki Yüzü yazarlarını, Osmanlı'nın Batılılaşma Çabaları Ve Batı'nın İki Yüzü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
95 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Osmanlı'nın Batılaşma Çabaları
Dr. Abdülkerim Hairi, İranlı bir yazar. Hakkında ayrıntılı bilgi bulamadım. Sadece kitabın iç sayfalarında İranlı olduğu, öğrenimini ABD'de tamamladığı, İran İslam Devrimi'nden sonra İran'a döndüğü ve tarihçi olduğunu öğreniyoruz. Bu kitap içinde, bir İranlının (ABD'de öğrenim gördüğü için ayrıca oradaki kaynaklardan da yararlanmış) gözünden
Osmanlı'nın Batılılaşma Çabaları Ve Batı'nın İki Yüzü
Osmanlı'nın Batılılaşma Çabaları Ve Batı'nın İki YüzüA. Hadi Hairi · Yöneliş Yayınları · 19931 okunma
Batı kültürü 19. yüzyıldaki ilerlemesini "Medenileştirme Görevi" adıyla uyguladı ve bu yüzyıla sömürgecilik yüzyılı adı verildi. 20. yüzyılda bu iki yönlü uygarlık daha karışık bir şekil aldı ve emperyalizm şekliyle ortaya çıktı.
Reklam
Napolyon Müslüman mı olmuş ?
Napolyon, Mısır'a girdikten sonra kendi bildirisini Arapça'ya çevirerek dağıttı ve ona Bismillahirrahmanirrahim. La İlahe İllallah. La velede ve la şerik fi mülk" diye başladı ve "Mısırlılara, ben tüm hükümdarlardan önce Allah'a ibadet ediyor ve Allah'ın elçisine ve Kur'an'a hürmet ediyorum." dedi
Selim'in yenileşme programının bir yardımcısı vardı, bu da Selim hükümetinin ileri gelen adamlarından Mehmet Raifti. Mehmet Raif, Selim karşıtı ayaklanmada öldürülmüştü. Yeniçeriler, Mehmet Raifi öldürmelerinin nedeni olarak "Avrupa tarzı giyim ve kuşamı kendilerine giydirmek istediğini ileri sürdüler
Osmanlı dış politikacıları o kadar cahildi ki örneğin, Osmanlı'nın Fransa elçisi Ali Efendi, Napolyon'un Malta’yı Osmanlı’dan ayırmasının, Osmanlı’yı rahatlattığına, müslümanları özgürleştirdiğine inanıyordu.
Osmanlı toplumunda kuvvet kazanan üç güç; yani ayan, yeniçeriler ve din alimleri ve onların taraftarları otorite ve güçlerini artırıyor, kendi otoritelerinin güçlü olduğu bölgelerde merkezi devletten bağımsız bir yönetim uyguluyorlardı. Bu durum ise, dış düşmanların saldırıları karşısında felakete sebep oluyordu.
Reklam
3.Selim
Selim'in yeniliklere yönelmesinin, bir takım iç nedenleri de vardı. Halk arasında, özellikle köylüler arasındaki yoksulluk, devletin mali güçlükleri, mahalli önderlerin saldırılarının yaygınlaşması, Osmanlı Imparatorluğu'nda yaşayan gayri müslimlerin özgürlük hareketleri, Selim'in yeni yapılanmaya yönelmesinin sebepleriydi.
Usul-ü Hüküm kitabından sonra bir dizi yenileşme adımları atılmıştır. 1734 senesinde Üsküdar'da "Hendesehane" kurulmuştur, ondan sonraki yılda yeni müslüman olan Ahmet Paşa Banneval adlı Fransız ünvanı "Humbaracıbaşı” Osmanlı askeri yönetiminde yenileşme yapma ile görevlendirildi
İbrahim Müteferrika
Müteferrika, Osmanlı İslam toplumunun İslam kültüründen vazgeçmemesini istiyordu. Avrupalı düşmanlarının karşısında ilerleme ve güçlenmesi yolunda adımlar atmasını, kurtuluş yolunu bulmalarını istiyordu. O bu noktaları güzel bir biçimde açıklıyordu. Osmanlı ilerleme yolunda ve güçlenme yolunda adım atmalı ve dilencilikten kurtulmalıdır.
İbrahim Müteferrika
Rusya, Büyük Peter zamanında ilerleme ve güçlenme yolunda büyük adımlar atmış, uzmanlık ve bilgi ile ilgili yeni özellikleri öğrenmeye çalışmıştır, der. Sonuçta Müteferrika’nın vurguladığı bir nokta bakmaya değerdir. Ona göre Osmanlı ülkesinin geri kalmasının nedeni, Avrupa'nın yeni ilerlemesi konusundaki bilgisizliğidir.
Reklam
İbrahim Müteferrika
Ona göre coğrafya konusundaki doğru bilgiler ülke yöneticileri için kaçınılmaz bir zarurettir. Daha sonra ticaret için coğrafyayı kullanmanın önemine değinir. O, coğrafya bilgisi İslam ülkeleri arasında uygunluk ve yardımlaşma ruhunun oluşmasına yardım eder diyor. İslam ülkeleri öyle alanlara yayılmışlardır ki birinin ötekinden haberi yoktur.
Sultan II. Ahmet'in devrilmesinden sonra I. Mahmut (1730-1754) tahta geçti. İbrahim Müteferrika, 1731 senesinde Usulu Hüküm Fi Nizami Umem adlı bir kitap yayımlayarak padişaha sundu. Bu kitapta, genellikle, Osmanlı'nın Avrupa'dan geri kalış sebepleri, Avrupa devletlerinin güçlenme ve ilerlemesi, Osmanlı'nın Avrupa’dan öğrenecekleri konusuna değiniyordu.
Süslemeye ve batıya hoş görülmeye yönelme Lale Devri'nin en temel özelliklerinden biriydi. Bu gidişat, aynı dönemde yaşayan ünlü şair Nedim'e ilham veriyordu. Nedim "Geliniz, yiyelim, içelim, eğlenelim, dünyadan lezzet alalım" diyordu
Çıkarılan fetva. Kur'an, hadis, kelam, tefsir ve fıkıh konusunda kitap basılmasını yasa dışı kabul etti. Ancak astronomi, tıp, fizik, matematik, coğrafya, tarih ve çeşitli kültürdeki kitapların basılmasına izin verildi. Açıktır ki, basılan kitaplar çok faydalı oldu. Türk din adamlarının bu fetvası Türk halkının bilgi ve uzmanlaşma ile tanışması yolunda önemli bir adım sayılır.
İbrahim Müteferrika
İbrahim Müteferrika, Hıristiyan bir Macar'dı. Osmanlı İmparatorluğu'na göçünce müslüman oldu. Avrupa hakkında yeterli bilgiye sahipti ve bir çok Avrupa dilini de biliyordu. Osmanlı'nın yenileşmesi yolunda incelemeye değer raporlar veriyordu.
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.