"Hırslarımızın kurbanı olduğumu sürece her üç insandan ikisinin bir canavara dönüşmesi kaçınılmazdı."
.
.
.
Açıkçası ne diyeceğimden pek emin değilim. Kitabı daha yeni bitirdim ve hâlâ etkisindeyim. Draw, beni çok çelişkiye düşüren karakterlerden biriydi. Bazen ürkütücü, yolda görsem kaçacağım biri gibiydi, e doğal olarak, bazen ise o kadar naif ve sevecendi ki... Ve yeşil, onun yaşadıkları çok ağırdı ki. Şahsen onun yerinde olsam olanları kaldıramazdım. Bu arada ikisinin kavgalarına takılan tek kişi ben miyim? Bir bakıyorum kavga ediyorlar bir bakıyorum hemen barışmışlar. Acaba çok mu kinciyim de haklı bulduğum taraf diğerini affedince sabır çekiyorum anlamadım gitti
Ve vanessa. O beni en çok çelişkiye düşüren karakterdi. İyi mi kötü mü bir türlü anlayamamıştım ama sanırım biraz çözdüm gibi onu... Bakalım gerçekten çözebilmiş miyim? Ve Nicholas Green, açıkçası bu adamı anlamıyorum. Yeşili sevdi mi, sevmedi mi?
Emily ve Marcus, ikisinin kavgaları beni benden alıyor
Ama Allah aşkına marcus sana bazen o kadar sinir oluyorum ki
Ve diğer karakterlerde ayrı ayrı çok iyiydi. Hele hikayeleri...
Bu arada, ah stew neden sen?
Kitap gittikçe ilginçleşiyor ve ben bir sürü soru üretiyorum kafamda. Umarım cevaplarına da en kısa sürede ulaşırım.