Sessizlik içinde oturmuşlardı, birçok şeyin değiştiği ve birçok olayın yaşandığı bir sessizlikti bu. İki kişinin arasındaki ilişkinin bittiği bir sessizlikti..
Hayatınızı, sonradan analiz ederek, olayları ilişkilendirebileceğiniz bir form bulmaya çalışarak değiştiremezsiniz. Hatalar hata olarak kalır, günahlar da günah. Onlarla yaşamak zorunda kalır, onlarla ölürsünüz..
Semira, "Birkaç ay önce ne okuduğumu biliyor musunuz?" diye sordu. "İspanya'da çok fazla insanın köpeklerinden kurtulduğunu okudum. Onları ağaçlara asıyorlarmış. Ama hızlı ölmelerini sağlayan bir şekilde değil. Arka ayaklarındaki pençelerin yeri azıcık tırmalayacağı şekilde asıyorlarmış. Bu ölümü geciktiriyormuş. Köpekler ölmeden önce saatlerce uğraşıyormuş."
Leslie yutkundu.
Semira, "İspanyollar da buna ne diyorlarmış biliyor musunuz?" diye sordu. Leslie, "Hayır," dedi. Hayır'ı neredeyse anlaşılmaz bir vıraklama gibi çıkmıştı. Boğazını temizledi.
"Hayır," diye tekrarladı.
Semira, "Buna piyano çalmak diyorlarmış." dedi. "Çünkü köpekler çaresizce patilerini yerde tutmaya, yavaşça boğulmaktan kaçmaya çalışırken, bir yandan öteki yana kayıyorlarmış. Tıpkı bir piyanistin parmaklarının tuşlar üzerinde hareket etmesi gibi.."