Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Öteki Peygamberler

Anthony Storr

Öteki Peygamberler Gönderileri

Öteki Peygamberler kitaplarını, Öteki Peygamberler sözleri ve alıntılarını, Öteki Peygamberler yazarlarını, Öteki Peygamberler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Akıllı sandıklarımız aslında bizim fark ettiğimizden daha delidirler 
Reklam
Jung
Bir doktor, bir başkasına rehberlik etmek hattâ yolun her adı­mında ona eşlik etmek istiyorsa, karşısındaki kişinin ruhunu hissetmelidir. Yargıya varırsa, bunu asla yapamaz. Yargısını ister söylesin ister kendine saklasın, bu asla fark etmez. Kar­şı taraf olmanın veya hiç düşünmeden hastanın her dediğini onaylamanın hiçbir faydası yoktur. Bu tutum onu hastasın­dan en az suçlama kadar uzaklaştırır. Duygular, sadece ön­yargısız tarafsızlıkla ortaya çıkabilirler. Bu kulağa bilimsel bir kural gibi gelebilir ve zihnin tamamen soyut tutumu ile karıştırılabilir. Ancak benim söylemek istediğim bundan tamamen farklı. Bu İnsanî bir beceridir, gerçeklere, bunlardan acı çe­ken kişiye ve bu kişinin yaşamının bilinmezine duyulan derin saygıdır. Gerçekten dindar biri bu tutuma sahiptir.
Freud
Bebeğin çaresizliğinin ve bundan dolayı babaya duyulan öz­lemin, dinî inanç gereksiniminin kökeni olması, bana kesin­likle doğru geliyor. Özellikle de, bu duygu sadece çocukluk günlerinden kalan bir şey olmadığı için, sürekli olarak Ka-der’in üstün gücü tarafından onaylanıyor. Çocuklukta yaşa­nan, baba tarafından korunma gereksiniminden daha güçlü bir gereksinim düşünemiyorum.’
Nietzsche
İnanca en çok ihtiyaç duyulduğu ve ona en fazla tamah edil­diği zaman, iradenin eksik olduğu zamanlardır. Çünkü irade; hükmetme hissi gibi, bağımsızlık ve gücün kararlı bir işareti­dir. Bir başka deyişle, kişi ne kadar az hükmedebiliyorsa, tan­rı, kral, toplumsal sınıf, doktor, peder, dogma veya toplum vicdanı gibi acilen hükmeden, hatta şiddetle hükmeden birisi­ne ihtiyaç duyar.
Reklam
T. S. Eliot, ‘insanların, gerçeklerle başa çıkmakta zorlan­dıklarını’ ileri sürmüştür. Kişinin gelip geçiciliği ve önemsizli­ği gerçeğine katlanmadaki yetersizliği, dinî bir inanca sahip ol­manın en güçlü etkenlerinden biridir.
Özgüvenini fiziksel beceri, cesaret ve dayanıklılık üzerine kurmuş her erkek, sığınacakları cinsel başarıları ya da liderlik­leri olsun olmasın, bu tür sakatlayıcı bir yara almanın ne ka­dar üzücü ve sıkıntı verici olabileceğini tahmin edebilir. Psikiyatristler, örneğin atletlerin hastalık, yaralanma ya da sporu erken bırakmak zorunda kalmaları sonucunda yaşamlarının nasıl yıkıldığını görmeye alışkınlardır. Bu atletlerden bazıları kaçınılmaz olarak depresyona girip, sonunda da alkolik olur­ larken, diğerleri, gazeteci, spiker ve iş adamı olarak yollarına devam ederler. Var olan kimliğin böylesine kökten değişimini başarmak için, zaman, kararlılık ve önemli ölçüde de kişilik gücüne sahip olmak gerekmektedir.
Freud hem hünerli hem de ya­ratıcıydı. İnsan zihnine tuttuğu ışık, müritlerinin iddia ettiği kadar aydınlatıcı olmasa da, insan davranışının bazı karanlık noktalarını açıklamaya yaramıştır. İnsan davranışlarına hoş­görüyü artırmış, psikoterapi tekniğine katkıları olmuş ve ken­di davranışlarımız hakkında düşünme biçimimizde devrim ya­ratmıştır. Yirminci yüzyıl insanı Freud’a çok şey borçludur.
Freud'un
Sunduğu şey, aslın­da kendi başına iyileştirici olan uzun süreli hoşgörü ve ilgiden başka bir şey değildir.
Reklam
Analizden geçme ihtiyacı olanla­rın çoğu, oldukları gibi kabul edilmedikleri ve değer görme­dikleri duygusunu taşırlar. Bazı insanlar için, bir başka kişinin dinlemeye ve onu yakından tanımaya hazır olduğunu bilmek ve tanındığı halde reddedilmediğini keşfetmek, başlı başına bir aydınlanmadır.
Sadık Freud
Freud’un baldızı ile ilişkiye girdiği yolunda söylentiler dolaşsa da, bildiğim kadarıyla hastalarını ve meslektaşlarını ayartmak için pozisyonunu kullandığına dair herhangi bir ka­ nıt yoktur. Lou Andreas Salomé’den, herkes gibi, etkilendiği açıktır. Fakat onunla, 1911’de, kendisi elli beş, Salomé ise elli yaşındayken karşılaşmıştır. Onun bir resmi çalışma odasının duvarını süslemiş ve onunla uzun süre haberleşmiştir. Fre­ud’un kişiliği göz önüne alındığında, evlilik dışı bir ilişkisinin olması pek olası görünmemektedir. Bütün gün hastaları ile il­gilenmiş, gecelerini de yazmaya ayırmıştır.
Kesin Yapmıştır:))
Freud ,gücü yeten hastalarından yüksek ücretler talep etmesine rağmen, ihtiyacı olanlara karşı da bonkördü. Takıntılı olarak antika heykelcikler toplaması dışında, sade bir yaşam sürmüştü. Aşırı bir isteği olduğuna ya da para birik­tirme konusunda kişisel bir çaba içine girdiğine ilişkin hiçbir kanıt yoktur. Ancak, söz konusu psikanaliz akımına para sağ­lamak olunca, durum değişmektedir. Frederick Crews, tatsız bir hikâyeyi gün ışığına çıkarmıştır. Freud, eşinden ayrılmaya niyetli bir meslektaşını yüreklendirerek, önce boşanmasını, sonra da ‘Psikanaliz Fonu’na para sağlamak üzere zengin bir dulla evlenmesini önermiştir. Ancak Freud’un bu mektuptaki ifadesi, alaycı ve esprili olduğu için, bu iddiaya çok güvenmek doğru olmaz.
Birinci Dünya Savaşı sırasında, uzun süre strese maruz kalmış askerler, geçici de olsa kendilerini cepheden uzaklaştıracak felç, körlük, ya da herhangi bir orga­nik nedene bağlı olmayan benzeri rahatsızlıklar geliştirmişler­dir.
198 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.