Öteki Renkler Sözleri ve Alıntıları
Öteki Renkler sözleri ve alıntılarını, Öteki Renkler kitap alıntılarını, Öteki Renkler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Mutlu olabilmem için her gün bir miktar edebiyatla ilgilenmem gerekiyor."
Sayfa 15Kitabı okudu
Başkalarına da oluyor mu, bilmiyorum, bahar öğleden sonraları bazen dünya sanki daha da ağırlaşıyor.
Her şey beton kesiliyor ve beton gibi anlamsızlaşıyor, insanların her zamanki hayatlarına devam edebilmelerine şaşıyorum. Vitrinlere bakıyorlar, yayıla yayıla yürüyorlar, otobüsün penceresinden beni seyrediyorlar
Her renge boyan da renk verme...
Hayatın anlamı değil, bir yapısı vardır yalnızca.
Bunu zaten biliyorduk, bu yüzden altı yüz sayfa kitap yazılır mı hiç! Diyorsanız cevabım:
Bütün büyük romanlar zaten bildiğiniz, ama o konuda büyük bir roman yazılmadığı için kabul edemediğiniz gerçekleri göstermek için yazılır.
Sayfa 208 - Yapı Kredi Yayınları
“Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti”
Sayfa 161Kitabı okudu
Sokaklarda yürümek,şehrin hayatını solumak ve yazmak…Benim iyimserliğim bu…
En büyük mutluluk insanın kendi pisliği ve sefaletiyle baş başa kalması. Kimseye gözükmemek de en büyük mutluluk.
Sayfa 53Kitabı okudu
İyi romanlar insanları ayıplamak, yargılamak için değil, anlamak için yazılır.
Sayfa 115Kitabı okudu
Hayatın sandığımızdan daha derin,dünyanın daha anlamlı bir yer olduğunu hissetmek için insanın gece yarısı pencerelerin gürültüsü,perdeler arasından karanlık odanın içine esen bir rüzgâr ve gök gürültüleriyle uyanması mı gerekiyor?
Benim için büyük şehir hayatı demek,milyonlarca hikayenin içinde yaşamak demektir.
Yazar ve eserinden aldığımız hazzı mantıkla açıklamadan ifade etmenin kestirme bir yoludur ‘seviyorum’ demek.
Sayfa 167Kitabı okudu
Oysa kişisel ve modern bir romanın ne züppelik ne de sıkıcı okuma demek olduğunu göstermek için Yüzyıllık Yalnızlık'ı hatırlamak yeter.
Sayfa 110Kitabı okudu
Bayram ziyaretlerinden . özellikle amcalara , teyzelere , yaşlı dedelere , büyüklere yapılan bayram ziyaretlerinden çok hoşlanırım. O ziyaretlerde bayram günleri bütün o teyzeler , yaşlı amcalar ve enişteler disiplinli ve kararlı bir şekilde "iyi" olmaya çalışırlar ve ikramları , tatlı sözleri , hatıraları ve zarafetleriyle sonunda gerçekten iyi de olurlar. Bu da iyilik denen şeyin çoğu zaman sanıldığının aksine insanın içinden kendiliğinden gelivermediğini , iyi olmak için bir gayret sarfedilmesi gerektiğini kanıtlar.
Ve benim aklıma gelmişti, deriz.
Yazarları bildiğimiz ama yazmadığımız şeyleri yazdıkları için severiz. ...
Sayfa 184 - Yapı Kredi Yayınları