“Romanlar, okunurlarken ve daha çok da yazılırlarken içlerine mutlulukla girdiğimiz yeni dünyalardır: Aklımızın kurmak istediği hayalleri kolaylıkla taşısın diye şekillenmişlerdir.”
“İki türlü Oğuz Atay okuru vardır. 1.’Ah canım Selim!’ duyarlılığına ilgi duyan kültür ve melodram düşkünü okur. 2.’Bat dünya bat!’ sinizmini seven alaycı okur.
Ben ikinci takımdanım ve birincilerin Oğuz Atay’dan pek bir şey anladıklarını sanmıyorum.”
Mutluluk belirtileri değildi belki gülüşmeler, ama İstanbul'un gün boyunca hiç dinmeyen uğultusu içinde insanın daha çok karşılaşmak istediği bir çeşit sessizlik anlarıydı sanki.