Oyun
Jack LondonOyun Gönderileri
Oyun kitaplarını, Oyun sözleri ve alıntılarını, Oyun yazarlarını, Oyun yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Tıkandığını hissedebiliyorum dostum
Joe'nun derdini kelimelerle anlatabilme yeteneği çok zayıftı.
Sayfa 18
Delikanlıya olan aşkında zerre kadar bir azalma olmadığını görüyor, buna kendi de şaşırıyordu.
Sayfa 42Kitabı okudu
Sevdalandığının farkında bile değildi. Sevda dediğin zaten nedir ki?
Sayfa 34Kitabı okudu
Kafasına âşık olduğu gerçeği dank etti.
Sayfa 33Kitabı okudu
İkiside bilmiyordu aşkın ne olduğunu; bildikleri tek şey, birbirlerine bakmak için karşı konulamaz bir istek duyuyor olmalarıydı.
Sayfa 33Kitabı okudu
Yüzünü karşısında gördü, görmesiyle de içinin bir hoş olduğunu, yüreğinin tatlı bir duygunun kapladığını hissetti.
Sayfa 31Kitabı okudu
İçlerinden bulundukları çevrede hem insanlarla ilişki kurup hem de temiz temiz kalabilmek mümkün olmadığından, insancıl ilişkiler kurma hevesleri hep içlerimde kalmıştı.
Sayfa 28Kitabı okudu
Pahalı alırsın vardır hikmeti, ucuza alırsan vardır illeti.
Sayfa 24Kitabı okudu
Derdini kelimelerle anlatabilme yeteneği çok zayıftı.
Sayfa 18Kitabı okudu
"ve Gülüşünü..."
"Dikkatle onun yüzünü incelemiş, onun o dupduru gözlerini, pürüzsüz cildini, yumuşacık yanaklarını ne kadar sevdiğini bir kez daha fark etmişti."
Çok sevdiğim, ne yazsa okuyacağım ve okuduklarımın büyük çoğunluğunu seveceğime emin olduğum bir yazar Jack London. Yine hayal kırıklığına uğratmadı ve güzel bir okuma deneyimi yaşattı. Kitapta üzüldüğüm tek nokta kısa olması oldu. Ayrıca Martin Eden'ı ne kadar özlediğimi fark ettim.
Boksör olan Joe ve nişanlısı Genevieve'in masumane ilişkisini, Joe'nun evlenmeden önceki gün son keze maça çıkmasını, nişanlısından bu maçı izlemesini istemesi ve bu son maçı anlatıyor bu ince kitap. Maç sahnelerini okurken Genevieve gibi heyecanlandım, korktum, endişelendim yeri geldiğinde rahatladım.
Kısa, etkileyici ve güzel. Hemen başlayıp bitireceğiniz bir kitap. Öneririm mutlaka. Lakin ben bu aralar kısa kitaplardan yeterince tat alamadığımı fark ettim. Uzun uzadıya karakterleri okumak onlarla daha çok bağ kurmak istiyorum. 
Martin Eden bu açıdan -ve diğer her açıdan- her zaman favorim olacak London kitapları arasında. Eğer onu da okumadıysanız muhakkak okuyun.
