Türk şairlerin çoğu kendi sütünü içen ineklere benzer. Herhangi bir mukayese yapmadıkları için onların Türk şiiri dünyanın en iyi şiiridir. Suç yaygın olmayan Türkçededir.
Sayfa 11 - Özdemir İnce - Elli Yıl Sonra OzaKitabı okudu
Telefon kulübesinde titriyor bir kız.
Büyük mantosunun içine gizlenmiş
Gözyaşlarının dudak boyasına
Karıştığı yüzünü.
İncecik avuçlarına hohluyor.
Parmakları buz tutmuş.
Bir başına dönecek evine
Buzlu sokaklarda.
İlk buz. Buzun İlk tutuşudur.
Telefon cümlelerinin ilk buzu.
Donmuş yaşlar parlıyor yanaklarında.
Gönül kırıklığının ilk buzları
Ne yaptım ben, ne yaptım sarı saçlı sevgilim?
Acı çektirsin istemedim sana bu şiirim.
Yaşatmayı ummuştum seni sonsuza kadar;
Felaketten başka ne getirdim?
Gel vedalaşalım şu dizelerin parmaklıkları arasından:
Boğuluyorum, kan başıma saldırıyor
Avucumda çırpınan bir kelebek gibi
Sesin titreyince telefonda.
Biliyorum, insanlar atom ve parçacıklardan oluşmuştur, tıpkı parlayan toz taneciklerinden oluşan gökkuşağı ya da harflerden oluşan cümleler gibi. Salt düzeni değiştirmeniz yeter, anlamınız da değişir.
Biliyorum, insanlar atom ve parçacıklarından oluşmuştur, tıpkı parlayan toz taneciklerinden oluşan gökkuşağı ya da harflerden oluşan cümleler gibi. Salt düzeni değiştirmeniz yeter, anlamınız da değişir.