Haberleri olmasa da üzerine düşünmeseler ya da sorulduğunda düpedüz inkâr etseler de içinde tüm insanların kaçınılm az biçim de özgür olduğu bazı güncel özgürlük anlamları vardır. İnsanlar, eylemden kaçınmak yerine harekete geçen ya da belirli bir biçim de hareket etmek yerine eylemde bulunmayan failler olarak aslen özgürdür. Burada “özgürlük” bariz olanı, yani eyleme geçmenin her zaman mantıksal açıdan mümkün birden fazla yolu olduğu gerçeğini ifade etmenin sadece başka bir yoludur ki bu önem siz gerçek zaten “eylem” fikrinin içinde gereksiz tekrarlarla yer alır. Yahut insan kendi davranışlarının doğurduğu sonuçların sorumluluğunu taşıyan olarak aslen özgürdür; bu da din temelli ahlaki inançların ve yasal yapılanmanın türevi bir özgürlük anlayışıdır.
Toplumsal düzen, “olgusal olarak eşit” ve aynı şekilde özgür failler arasındaki karşılıklı etkileşimin beklenemedik bir sonucu değil, bazı insanların diğerleri için belirlediği bir şeydir. Taraflar, toplumsal düzen içinde onlara sunulan ve görevlilerden talep ettikleri özgürlük dereceleriyle ayrılırlar. Eğer “insanların toplumu meydana getirdiği” doğruysa, bazı insanların diğerlerinin içinde yaşayıp hareket etmek zorunda oldukları türde bir toplum meydana getirdikleri de doğrudur. Bazı insanlar normları kurar, bazıları da onları takip eder.
Özgürce kazançlarının peşinde koşan ve bunu yaparken emretme ve başkalarının çalışmasını düzenlemle yetileri edinen adamların sayısı dünyanın her yerinde sürekli artıyor.