Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Düşük Puanlı Paranoya Yorumları ve İncelemeleri
Düşük Puanlı Paranoya sözleri ve alıntılarını, düşük puanlı Paranoya kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
910 üzerinden
Kitap aşırı merak uyandırıcı bir şekilde başlıyor, devam ediyor ancak bir süre sonra bıktırıcı derecede olaylar gerçekleşiyor. Spoiler vermeden anlatmam gerekirse; yazar kitaba sürekli heyecan katmak istemiş ancak bu bir süre sonra okuyucuyu sıkmaya başlıyor. Dili basit ve sade olmasına nazaran işlenen konuların bir kısmı felsefe ile ilgiliydi, o tür yerler beni sıkmasa da bazılarınızı sıkabilir diye düşünüyorum. Konusu arka kapaktan anlaşılacağı üzere fantastik. Yazarın dili, anlatımı anlaşılır ve akıcıydı. Seriye devam eder miyim hiç bilmiyorum. Beklediğim veya istediğim şekilde bitmedi bu kitap. Zaten genelde istediğim şekilde gitmedi. Bazı yerler aşırı durağan ve bayıcı olsa da bazı yerlerde ki heyecanı sevdim ancak sanki bu kitap beklentimi pek karşılayamadı gibi. Esas kıza aşırı sinir oldum kitabın başından sonuna dek. Bir türlü sevemedim, ki sevilecek bir yanı olduğundan şüpheliyim. Aşırı aptaldı. Yine de okuduğuma pişman olmadığım ancak okumasam da olurmuş dediğim bir kitap.
Kesinlikle Abartıldığı Gibi Değil!
Kitap hakkında konuşmam gerekirse ilk önce söyleyeceğim şey kitabın kurgusunun çok farklı olduğu ama karakterlerin de bir o kadar klişe olduğu olacaktır. Ve bu da güzelim kurguyu bitirmişti.
Karakterler klişe derken şunu anlatmak istedim: Kitabın kötü çocuk hikayelerinde olduğu karakterlere sahip olmasıydı. Haliyle olay örgüsü de bir yerden sonra bu tarafa kayıyor, fantastik taraf unutuluyordu.
Kitabın başları sıkıcı, ortalarını yarısı akıcı yarısı sıkıcı ve son kısımları ise akıcıydı. Yani kitaba ne desem bilemiyorum bu konu hakkında. Yazım ve noktalama hatası yoktu.
Kitabı önerir miyim? Bilemiyorum. Ama kötü çocuk hikayelerini seviyorsanız alıp okuyabilirsiniz.
Selamlaaaar °_°
Spoilerle geldiim
9 yaşından itibaren peşinde gölge olan bir kızımız, ablaları tarafından eziklenen ve çevresinde kim varsa gölge tarafından uzaklaştırılan.
18 yaşına gelince bir sevgili bulursa ve bu gölgenin hoşuna gitmezse ne olur?
Gölge ortaya çıkıyor, şey aslında gölge değilmiş asırlar geçirmiş, 29 yaşında görünümlü, bir ölümsüz erkek °_°
Şaşırdınız dimi? :)
Bende çok şaşırdım.
Kızımız alıp götürüyor bu gölge kardeş kimsenin bulamayacağı bir yere.
Ama kız çok çabuk ısınıyor adama. Bu benim aklıma bir psikolojik sorunu getirdi.
Stockholm Sendromunu duydunuz mu hiç?
Hemen anlatıyorum vikipedi açıklamasıyla;
İnsanın kendisini zora sokan ve üzen koşulları kabullenmesi, savunması, sıkıntıya sokan koşulların nedenlerini görmemesi, ezilmesine rağmen ezenin yanında yer alması, hatta ezen kişiye karşı minnet duyması olarak da tanımlanabilen Stockholm Sendromu; rehinelerin, kendilerini esir alanların duygularını anlama durumuna gelmeleri ve daha sonrasında suçlulara yardımcı olmaya çalışmaları ve sonunda özdeşim kurmaları hali olarak tanımlanır. Stockholm sendromu, tam olarak, rehinenin kendisini rehin alan kişiyle olası diyalog sürecinde oluşan, duygusal anlamda sempati ve empati oluşması olarak özetlenebilecek psikolojik durumu anlatan bir terimdir.
Eveeet işte böyle...
Kızımız 40 küsür yaşına kadar ölümsüzgölgenin yanında yaşıyor, e arada geçen olayları tabi ki anlatmayacağım, lütfen yani :)
Merak ettiniz mi? O zaman hadi birlikte okuyalım, ben serinin devamına geçiyorum. Siz de yetişin bana. :)
İyi okumalar efenim.
Kitap Gölge serisinin ilk kitabı. Konusu değişik merak uyandıran sırlarla dolu bir kitap. Anlatımı iyi.
Kitabın konusuna gelince; Fegel 18 yaşında,pek sosyal becerisi olmayan,ablaları tarafından sürekli ezilen ve psikolojik sorunları olan bir kızdır,daha doğrusu çevresi tarafından psikolojik sorunları olduğu düşünülen bir kızdır desek daha doğru olur.9 yaşından beri onu her yerde izleyen,peşini hiç bırakmayan bir Gölge görmektedir.Ailesine bu durumu açıkladığında ise tahmin de edebileceğiniz gibi deli muamelesi görmüş,terapistlerle bu sorununa çözüm bulmaya çalışılmıştır.
Fegel'in ablalarına çok sinir oldum Fegel'i durmadan aşağılamaları iğrençti. Kitap öyle bir yerde bitti ki
#kitapyorum
#paranoya
2 yıldır o kadar çok adını duydum ki kitabın gerçekten de çok merak ediyordum sonunda büyük tanışma gerçekleşti. Açıkçası Türk fantastik tarzı okuduğum kitap sayısı çok az ama bu kitabı bu kategoriye almayacağım çünkü uluslararası bir çapta kitap olmuş. Son zamanlar da okuduğum en güzel fantastik kitaplardan birisi. Yazarı tebrik ediyorum gerçekten umarım daha da iyi işler ile karşımıza çıkar. Serinin 2.kitabını merakla bekliyorum
Muhteşem. Tek kelimeyle muhteşem. Bambaşka bir dünyada gezinmek isteyen herkes bu kitap serisini okumalı. Felsefe, simya, aşk, fantastik ne ararsanız bulacağınız bir seri.
Kitabı okuyan herkes gibi bende hayatımda bir Gavino Petrarca isterdim tabi ama maalesef. Yine de Petra'nın ve Marlo'nun tükenmez aşkı, Fegel'in sonsuz merhameti, homunculusların sevimliliği, Giovanni'nin muzipliği ve daha nicesi içini açıyor bize bu seride.
Aynı zamanda bir çok şey öğreniyorsunuz bu kitapta. Mesela sessizliği, dinlemeyi... Ve her şeyin bir sebebinin olduğunu.
Keyifli okumalar dilerim.
520 syf.
8/10 puan verdi
Fegel, sosyal hayatı pek olmayan, ablaları tarafından sürekli suistimal edilen bir kızdır. 9 yaşından beri etrafında gördüğü gölge, onda psikolojik sorunlara sebep olmuştur. Tam hayatının aşkı Marlo ile tanışıp, artık mutluluğu buldum diye düşünürken her şey çığırından çıkar. Doğru bildikleri yanlış, yanlış bildiklerinin doğru olacağı bir macera hayatını sonuna kadar değiştirecektir.
Kitabın konusu orjinal, yazım dili çok güzel. Kitap yazılırken o kadar çok emek harcanmış ki yazarı tebrik etmek gerek. Bir çok konuda araştırma yapılmış, ünlü filozoflardan, Dante'den muhteşem alıntılar yapılmış. Paracelsus ve homunculuslar tarihte yaşanmış olması muhtemel kişiler ama varlıkları kanıtlanmamış. Çok büyük bir emeğin ürünü olan bu kitap beni hem şaşırttı hem çok mutlu etti. Zaman zaman felsefenin boğuculuğuna maruz kalınarak biraz sıkıcı olduğu yerler var ama sorun değil genel anlamda çok duygulandığım, heyecanlandığım, bana değişik duygular yaşatan bir kitap okudum.
Karakterler harika kurgulanmış, klişelikten uzak. Marlo'nun her şeye göğüs gerecek muhteşem aşkı, Petrarca'yı anlatacak kelimeleri bulmak zor. Böyle bir aşk hiç bir ölümlüye nasip olmamıştır herhalde. Fegel'in seçim yapmakta zorlanmasının haklı sebepleri var yani. Ve kendimi onun yerine koyunca ben de aynı tercihi yapardım diye düşünüyorum. Mutlaka şans verilmesi gereken muhteşem bir kitap.
Genelde korku kitapları okurum ve aşk kotaplarından hic hoşlanmam ama bu kitabı beğendim. Fegelin yerine koyunca kendimi bir tuhaf oldum ve ne yalan söyliyim son sahne baya iyiydi ama bence bazı yerler gereksiz uzatilmişti daha kısa yazılsa daha sürükleyici olabilirdi. Sıkıldığım yerler olmadı değil ama okumanizi öneririm.
520 syf.
9/10 puan verdi
Bu kitap ile ilgili hangi cümleleri kuracağımı bilemiyorum..
Felsefi temelleri olan farklı fantastik bir kitap..
Okuduğum fantastik kitaplar arasında ilk ikiye girdi. Çok fazla fantastik kitap okumadığım için mi beni bu kadar etkiledi diye düşünsem de fantastik kitap okuyan insanların da benim gibi etkilenmeleri şüphemi yersiz bıraktı. Bu kitabın ben ölmeden layık olduğu değeri görmesini istiyorum. Dünyada milyonlarca satıldığını ve en iyi yapımcılar tarafından filminin çekildiğini görmek istiyorum. Yazarı bir Türk olan dünyaya damgasını vuracak bir kitap olacağına yürekten inanıyorum.
Okuyun. Okuyun. Okutun.
Felsefe ve simyaya hiç ekstra bir ilgim yada sempatim olmamıştır ama #paranoya kitabı ikisini öyle güzel biraraya getirmiş ve kainatın, insanların sırlarını anlamlandırmaya çalışmış ki hayran kaldım ve çok şey öğrendim diyebilirim.
Hikayenin akışında beğenmediğim ve yok artık dediğim noktalar tabiki vardı.
Ama genel olarak kitabı çok sevdim
500 sayfa keyifle ve merakla akıp bitiyor,hiç yormuyor.
Yazar #tubaarık hakkında hiçbirşey bulamasamda ellerine,kalemine sağlık
#seriyedevam
#gölgeserisi
Herkese merhaba. Buraya daha 16-17 yaşımdayken okuduğum bu güzel kitabı öve öve bitirememeye geldim.
Eğer aşk sevmiyorsanız kesinlikle okumayın. Evet felsefe, tarih ve fantastik unsurlar içerse de ana konusu aşk. Eğer bunu görmezden gelip başlarsanız hayal kırıklığına uğrar ve kitabı yanlış değerlendirirsiniz.
Kitabın konusu Fegel denen bir kızın kasabasında işlenen cinayetlerin bir anda durması ve kızın da o günden sonra 'gölge' tarafından takip edilmesiyle başlıyor. Kızın psikolojisi bozuk sanılıyor oysa gerçekten de kendisini takip eden bir gölge var. 18 yaşına geldiğinde Marlo adında bir gençle tanışıp aşık oluyor, sonrasında ise Gölge olayını araştırıp gerçeklerle yüzleşiyorlar. Spoiler vermeden en kısa şekilde böyle anlatılır sanırım.
Kitabı sevme sebebim ise tamamen Petra'dan kaynaklı. Yaşadıkları, hissettikleri, sabrı, kişiliği...Her şeyiyle beni etkileyen bir karakter. Düşününce bile içimin titremesini sağlıyor. Kitapta Doğa'nın bile üzerine titrediği bu karakter gerçek hayatta benim de içimi titretiyor. Abartıyor olabilirim ama en sevdiğim karakterlerin başında geliyor Petra. Her cümlesini büyük bir özenle okuduğum, acısını ve ilk defa gerçekten bir kadın karakteri kıskanmamı sağlayan sevgisini kalbimde hissettiren biri.
İlk kitabı okuyup Fegel'ı anlamayanlar ise lütfen diğer kitapları da okusun. İlk kitapta Fegel'ın şımarıklığı, kararsızlığı ve Petra'ya olan acımasızlığı daha anlaşılabilir geliyor...
Şimdiden iyi okumalar dilerim. Umarım baştaki uyarımı ciddiye alır ve ona göre okursunuz.
Fantastik kitap sever biri olarak benim ilgimi çekmişti. Ama dürüst olmak gerekirse kitabın yazarı adaşım olduğu için de okumak istemiştim ve bu kararımdan oldukça memnun oldum. Artılarını sıralamak istiyorum. 1. artısı tabii ki fantastik türde bir kitap olması -ki fantastik kitaplara bayılırım-
2.artısı çok güzel bir aşk anlatılması spoiler sayılır mı bilmem ama sırf sevdiği kızla öldükten sonraki hayatta sonsuza kadar yaşayabilmek için gerçek dünyada ona hiç dokunmayan bir adamdan bahsediyorum. Bu beni gerçekten çok etkilemişti. 3.artısı da kitapta karakterler olan filozofları anlatması. Filozoflardan çok fazla alıntı var ve onları anlayıp sevmemize yardımcı oluyor. Hangi artısı en iyi bilmiyorum ama bu kitabı ve kitapta yer verilen filozofları asla unutmayacağımı biliyorum. Gerçekten herkese rahatlıkla tavsiye edebileceğim bir kitap.
Paranoya
Hani bir duygu vardır ya hem sonunu merak eder hem de bitsin istemeyiz işte tam da o kitaplardan.Kurgusu,dili çok akıcı 2 günde bitirip waow diyebileceğiniz bir konu işlenmiş fantastik severler mutlaka okumalı