"Mademki bu bir fedakarlıktır, fedakarlık ücretle olmaz. Hasbi olur. Devlete karşı ücretle yapılacak bir fedakarlık, ne olursa olsun, hakikatte şahsi bir kazançtan başka bir şey değildir."
... Bugün varız, yarın yok! Gündüzün sonu gece... Aydınlığın sonu karanlık... Ateşin sonu kül... Hayatın sonu ölüm... Ölümden kim şüphe eder? Altınlara boğulsak, demirden, çelikten kaleler içine saklansak, mutlaka ölüm oku gelip bizi bulacak. Er geç bize yetişecek. Bu kadar muhakkak bir akıbet karşısında gaflete düşen, nefsine uyan, yarını unutan insan mıdır? Hayır! Hayvandır. Nefsine uyanların, zevkten başka bişey tanımayanların, hayvanlardan ne farkı var?
"Gülün, gülün... Gülmenin sonu ağlamadır. Kavuşmanın sonu ayrılık... Yazın sonu sonbahar... Yükselişin sonu düşüş... Hayatın sonu ölüm...Acaba ibret gözüyle dünyaya gir baksanız...vs..vs..."
"... Bugün varız, yarın yok! Gündüzün sonu gece... Aydınlığın sonu karanlık... Ateşin sonu kül... Hayatın sonu ölüm.. Ölümden kim şüphe eder? Altınlarla boğulsak, demirden, çelikten kaleler içinde saklansak, mutlaka ölüm oku gelip bizi bulacak.Er geç bize yetişecek.Bu kadar muhakkak bir akıbet karşısında gaflete düşen,nefsine uyan, yarını unutan insan mıdır? Hayır! Hayvandır.Nefsine uyanların,zevkten başka bir şey tanımayanların, hayvanlardan ne farkı var?"
"Pek fakir,pek acı,pek mahrum bir hayat geçirdi.Ama yine ne kimseye boyun eğdi,ne de bütün servetini bir anda yere atmakla gösterdiği fedakarlığa dair gevezelikler yaparak boşu boşuna pohpohlandı!"
"Buyurun! Kaftanınızı unutuyorsunuz."
"Hayır, unutmuyorum. Onu size bırakıyorum.Sarayınızda büyük bir padişah elçisini oturacak seccadeniz,şilteniz yok! Hem bir Türk,yere serdiği şeyi bir daha arkasına koymaz.Bunu bilmiyor musunuz?"