Bu kitabı okumak öyle zor oldu ki. Okumanın zorluğundan değil, yaşandığı söylenen olayların çok acı olmasından. Entrika dolu bir Brezilya dizisini aratmayacak olaylar, ihanetler, yeminler, kibir, kan, savaş ve o günlerden bugüne gelen bir ayrışma. Bu olayların sadece 30 yıllık bir dönemde olması ise inanılmaz başka bir durum. Kitabın dili bir roman gibi. Bu hem iyi hem de kötü. İyi çünkü okumayı kolaylaştırıyor. Kötü çünkü olaylardaki karakterlerin duygu ve düşüncelerine varıncaya kadar ayrıntı içeriyor. Bu da kitabın inandırıcılığına gölge düşürüyor. Mesela şu cümle böyle bir kitapta sırıtmış: "Hz. Ali onların şampiyonuydu." Kitapta yazılanların büyük kısmının güvenilir olduğuna inanıyorum. Bununla birlikte, başka kaynaklardan teyit edilmeye muhtaç pek çok bilgi var. Dört halife dönemini bilmiyorsanız çok şaşıracağınız, üzüleceğiniz, anlamakta zorlanacağınız satırlar okuyacaksınız. Kitabı okurken bana bir şarkı eşlik ediyordu. Her ne kadar kitapta aktarılan bazı bölümlerle uyumsuz görünse de bu şarkıyı da paylaşmak isterim: Nusrat Fateh Ali Khan, Mustt Mustt (Lost in his work).