Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Peygamberin Son Beş Günü

Tahsin Yücel

Peygamberin Son Beş Günü Sözleri ve Alıntıları

Peygamberin Son Beş Günü sözleri ve alıntılarını, Peygamberin Son Beş Günü kitap alıntılarını, Peygamberin Son Beş Günü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Israrla ve sonuna kadar inatla..
Şu var ki, hep tersini düşünmeye, tersini düşlemeye çalışmakla birlikte, zaman zaman, dayanılması zor bir yürek daralması içinde, çabanın hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini sezinler gibi oluyordu:
...hepimiz insanlığın bir parçasıyız, insanlığın her sorunu bizim de sorunumuz.
Reklam
Kişi ölen babasından ileri, doğacak çocuğundan geri...
Sayfa 85 - Can ModernKitabı okudu
Ölümden öteye yol olmadığı gibi Z'den öteye de harf yok
Sayfa 47 - Can ModernKitabı okudu
Halkı anlamak başka, halkın düzeyine inmek başkaydı, en büyük sorun burada yatıyordu belki: kenter sınıfının onu ortaçağın karanlıkları içinde tutma çabaları da işin içine girince, göbek bağın hep halka bağlı kalsa bile, düşünce bağların ister istemez ondan kopuyordu. Ne var ki, düşüncemi anlamıyor diye, hatta tutucudur diye halka sırt çevirmek değil, onu anlamaya çalışmak ve ona çıkarının nerede olduğunu göstermek gerekirdi.
Sayfa 245 - Can yayınları
Reklam
Nerdeyse bütün yaşamı başsız sonsuz bir bunalıma dönüşmüştü.
gazeteler özel olarak “Yazın!” denilmedikçe yazmazlardı böyle şeyleri…
Reklam
Bilinmeyeni göğüslemesini de bilmek gerek.
Sayfa 34 - Can yayınları
"Neden, bilmiyorum, ama bir kenter suratı var sende, üvey babamınki gibi; alınma, ama seninle dudaktan öpüşebileceğimi düşünemiyorum."
Gene de tek elle tutulabilen şu küçücük desteyle evin her yanını dolduran ve her parçası başka öyküler anlatan koca kitap ve dergi yığınları arasındaki oylumsal oransızlıkta bile rahatsız edici bir şeyler vardı . Sonra, iki, üç, dört sayı çıkmış hevesli dergileri, küçüklü büyüklü şiir ve öykü kitapları, hapishane ve işkence anılan, raflarda dururken, hiç açılmadıkları zaman bile, hep bir ölümsüzlük ortamında dinlenir gibi görünmüşlerdi gözüne, §imdi, yerlerinden indirildikten sonra, kurşuna dizilmek üzere elleri arkadan bağlanıp bir duvar dibine sıralanmış eski devrim askerlerini andırıyorlardı.
Sayfa 191Kitabı okudu
Bunca yozlaşma tek bir sözcükle açıklanabilirmiş gibi, "Yaşam," deyip çıktılar işin içinden.
Tarih sürekli bir evrim süreci olarak tanımlandığına , dolayısıyla, Nâzım'ın dediği gibi, kişi ölen babasından ileri, doğacak çocuğundan geri olduğuna göre, bu işte bir yanlışlık bulunduğu kesindi.
658 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.