Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir İngiliz Subayının Anıları

Plevne Meydan Muharebesi

Frederick William Von Herbert

Plevne Meydan Muharebesi Sözleri ve Alıntıları

Plevne Meydan Muharebesi sözleri ve alıntılarını, Plevne Meydan Muharebesi kitap alıntılarını, Plevne Meydan Muharebesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Rusya, önünde yere uzanmış birini görerek ölmekte olduğunu sanan ve onun üzerindeki ötesini berisini ele geçirmeğe uğraşırken ondan çok yerinde ve acısını hayatının son gününe kadar unutamıyacağı iki müthiş tekme yiyen bir adama benzemişti.
Türk askerlerinin yaralıları öldürdüğü hakkında bir takım partizanların ortaya attığı şayia, tamamiyle uydurmadır. Yaralı esirlere tıpkı, Türk kardeşleri gibi muamele edilmiştir.
Reklam
"Türkler, müdafaaya başkalannın vaz geçecekleri noktada başlarlar.,,
Ondan sonra, tanıdığım yüzlerce Türk arasında en orijinal çehrelerden, kendisine hayret ve takdirle bakılacak simalardan birisine sıra gelir: takımın çavuşundan bahsetmek istiyorum. Bunun adı Mustafa Bakkal derler, zabitler de bölükteki Bakkal derler, zabitlerde bölükteki öteki Mustafalardan ayırd edebilmek için kendisini "Mustafa Bakkal,,
Fakat askerler o kadar heyecanlanmışlardı ki leğenlerin içinde çamaşır yıkamayı bile, artık, kimsenin düşündüğü yoktu. Bunun üzerine ben hemen dışarıya fırladım ve askerlere Napoleon'un şu vecizesini tekrarladım: - Harb bacaklarla kazanılır. Sonra buna kendimden de şunu ilave ettim: - Çorapsız bir bacak da hiç bir şeye yaramaz
Reklam
Türk askerlerinin yaralıları öldürdüğü hakkında bir takım partizanların ortaya attığı şayia, tamamiyle uydurmadır. Yaralı esirlere tıpkı, Türk kardeşleri gibi muamele edilmiştir. Tek tük barbarlık hâdiseleri her muharebede vukua gelebilir. Nitekim Sedan harbinde Bazeillesde de feci vak'alar geçmiştir. Fakat yaralı esirlere Türklerin fena muamele etmeyi âdet edindiklerini, bunun sık sık vuku bulduğunu söyliyenler yalan söylemiş olurlar.
Sayfa 147Kitabı okudu
Üzerimize çöken bütün bu felaketlere rağmen ordugâhta yükselen tek bir ses vardı: - Teslim olmayacağız!
Sayfa 282 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
Zaferin kendileri tarafından kazanıldığını öğrendikleri zaman, askerlerin gösterdiği sevinç ve heyecanı tasvire imkan yoktur. Neferler biribirine sarılıp öpüşmüşler, sevinçden ağlamışlar, deliler gibi oynamışlar, bölük bölük secdeye kapanarak kendilerine bu zaferi ihsan eden Allaha dua etmişlerdi. Karnı parçalanmış zavallı bir nefere rastgeldim ki o da bu haberi alınca yarasını unutarak o da secdeye kapanmıştı. Bu nefer, o vaziyette can verdi; tabiî, bütün cennet kapılarının o dakikada kendisine açıldığına emin olarak. Kararlarındaki kat'ilik, manevî kuvvetindeki sarsılmazlık ve eline aldığı işi başarmaktaki liyakat ve iktidarı ile Osman Paşa, bu zaferi de kazandıktan sonra, asrın tarihi üzerinde parlak bir iz bırakmış oluyordu. Ümitsizliğin kapkaranlık günlerinde bile, ümidin, ancak ölüm tarafından söndürülebilen, ilâhî işığı bu kahraman ve cesur adamın göğsünde parlamış, durmuştu. O, mağlubiyeti kabul etmemiş, elinde kalan son taburları da savas boyuna sürmüş, nihayet muvaffak da olmuştu.
Sayfa 200Kitabı okudu
Reklam
Tuna nehri akmam diyor, Kenarımı yıkmam diyor; Şanı büyük Osman Paşa «Plevneden çıkmam!» diyor.
Ne yurdumdan ve beni sevenlerden ayrılır, onlara veda ederken, ne başımdan geçen anlatılmaz ıztırapları çektiğim zaman, ne kederlerimizi ve neşelerimizi kendileriyle geceli gündüzlü paylaştığımız sevgili arkadaşlarımın biribiri ardınca şehid düştükleri vakit; ne benden daha sağlam yürekli olanların ümitsiz ve çaresizlik içinde bunaldıkları zaman,
Sayfa 305Kitabı okudu
Türk askerleri, manevî kuvvetlerini kaybetmek şöyle dursun, Rus bataryalarına karşı gülüyorlardı.
Sayfa 172Kitabı okudu
81 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.