Hercule Pairot külliyatına başlama niyetiyle yeni kapak basımlarını sırayla aldığım için, bu kitabın onbir öyküden oluşan bir öykü kitabı oluşunu farketmemiştim. Roman okumaya alışık bünyeme onbir farklı hikaye oluşu, kitabın uzunca bir süre elimde kalmasına sebep oldu. Normalde aynı anda birden fazla kitap okuyamazken bu kitapla birlikte farklı bir roman daha bitirdim. Bu konudan epeyce memnundum aslında, dimağımda farklı bir tat bıraktı. Fakat öyküler en fazla yirmi sayfa içinde çözüldüğü için diğer Pairot romanlarındaki tadı alamadım. Öykülerde giriş bölümü var, sonuç bölümü var ama sanki gelişme bölümü yok gibi. Her olayın çözümünde o ana kadar geçmeyen ama çözüm açıklandığı sırada ortaya dökülen gelişme anları var. Buda size vay be dedirttirmiyor. Her şeye rağmen ben yine sevgili Agatha'nın öykülerini okuyabilirim çünkü kalemini seviyorum ama romanlarının yeri benim için hep ayrı olacak.