Popular Science Türkiye - Sayı 137 (Eylül 2023) Gönderileri
Popular Science Türkiye - Sayı 137 (Eylül 2023) kitaplarını, Popular Science Türkiye - Sayı 137 (Eylül 2023) sözleri ve alıntılarını, Popular Science Türkiye - Sayı 137 (Eylül 2023) yazarlarını, Popular Science Türkiye - Sayı 137 (Eylül 2023) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yapay zekânın yaratıcı süreçlerinin
temel özelliği, günümüzdeki hesaplamalı
yaratıcılığı dürtüsel değil sistematik
olması.
İnsanlarda ise yaratıcılık genellikle
dürtüseldir.
Margaret Boden' a göre üç çeşit
yaratıcılık vardır:
Birleştirici , keşfetici ve dönüşümsel .
Birleştirici yaratıcılık , bilinen fikirlerin
bir araya getirir.
Keşfedici yaratıcılık , kabul görülmüş
bir düşünme tarzının içeriğini, sınırlarını ve potansiyelini değiştirecek yeni
fikirler üretir.
Bu iki yaratıcılık çeşidi de üretici yapay
zekânın algoritmik sanat üretimine çok
uzak değil.
Eğitim verilerindeki milyonlarca eserle aynı tarzda yeni eserler yaratmaya
"sentetik yaratıcılık " denebilir.
Ancak dönüşümsel yaratıcılık ,
mevcut yapıların ve tarzların ötesinde
fikirler üreterek tamamen orjinal bir şey
yaratmak demektir.
İnsan beyninde 100 milyar civarında
nöron var. Bunların her biri tahminen
1.000 komşu veya uzak nörona bağlı.
Beynin şaşırtıcı yeteneklerinin anahtarı
işte bu akıl almaz ağ yapısı.
Ancak beynin nasıl çalıştığını
anlamayı bu kadar zorlaştıran da
aynı şekilde bu ağın karmaşıklığı.
Avustralyalı bilim insanları, havayı enerjiye dönüştüren bir enzim keşfetti. Enzim, atmosferde bulunan düşük miktardaki hidrojeni kullanarak elektrik akımı yaratıyor. Bu keşif sayesinde havadan enerji üreten cihazlar yapmak mümkün olabilir.
Tıbbın babası olarak bilinen Hipokrat’ın yaklaşık 2500 yıl önce dediği gibi “Ne yersek oyuz”.
3
ŞEYTAN PARÇACIĞI”NIN 70 YILDIR BEKLENEN KEŞFİ Bilim insanları ilk defa 1956 yılında teorik fizikçi David Pines tarafından öne sürülen ve “Şeytan parçacığı” olarak isimlendirilen bir bileşik parçacığın varlığına dair ilk gözlemleri gerçekleştirdi.
BEYİN DALGALARINDAN ŞARKI TAHMİNİ PLOS Biology dergisinde yayımlanan bir makalede bilim insanları, çığır açan bir başarıya imza attı ve bir kişinin beyin dalgalarını inceleyerek dinlediği şarkıyı yeniden ve doğru bir şekilde oluşturmayı başardı. Pink Floyd’a ait bir parça olan Another Brick in the Wall dinletilen deneğin beynindeki dalgalanmaları kaydedip müzikal hale getirmeye çalışan araştırmacılar, bunu başararak beyin aktivitesinden şarkı tanımlamanın ilk defa gerçekleştirilebilmesini sağlamış oldular. Bu zamana kadar beyin dalgalarını kullanarak kelime ve cümle kurulabilmesini sağlayan cihazlar, son derece robotik özellikler taşıyordu. Bu yeni keşifle birlikte beyin dalgalarından konuşma üretilirken; konuşmanın tonu, ritmi, kelime uyumları ve sesin diğer tüm müzikalite taşıyan özellikleri de doğru bir şekilde yansıtılabilecek. Böylece robotiklikten uzak konuşma rekonstrüksiyonlarının önü açılarak konuşma sorunları yaşayan bireylere çok önemli tedavi imkanları sunulabilecek
ŞEYTAN PARÇACIĞI”NIN 70 YILDIR BEKLENEN KEŞFİ Bilim insanları ilk defa 1956 yılında teorik fizikçi David Pines tarafından öne sürülen ve “Şeytan parçacığı” olarak isimlendirilen bir bileşik parçacığın varlığına dair ilk gözlemleri gerçekleştirdi. Kütlesi ve elektrik yükü olan elektronların birleşimiyle bir araya gelmesine rağmen tüm standart parçacıkların aksine kütlesiz ve nötr olan bu parçacık, aynı zamanda ışık ile de etkileşime girmemeyi başarabiliyordu. Bu teorik özellikleri nedeniyle bugüne kadar bir türlü keşfi gerçekleştirilemese de Nature dergisinde yayımlanan makale sonuçlarına göre bu teorik parçacığa metal stronsiyum rutenat bileşiğinde rastlandı. Bu önemli buluşun, metallerin davranışlarıyla alakalı açıklanamayan bir takım soru işaretlerini gidermede kritik bir rol oynayacağı düşünülüyor.
Ruh ya da bilinç; adına ne derseniz deyin, bizi biz yapan şeyin gizemini bir türlü tam olarak çözemiyoruz. Fakat bu konuda önemli adımlar atılmıyor değil. Vücudumuzu oluşturan yapı taşları itibariyle “yabancı” hücre sayısının kendi hücrelerimizden fazla olduğunun bilincine varmamız ve bu yabancı hücrelerin en azından bazılarının işlevini anlamaya
Popular scıence bilimindeki son gelişmeleri ve bilimsel konulara merak uyandıran farklı bir bakış açısı ortaya koyduğu için fazlasıyla ilgimi çekiyor her zaman alıp okurum
Bu sayıda sindirim sistemimizdeki mikropların beyni etklilediğine dair güzel bir araştırma yapılmış
Ve probiyotiklerin faydalarını üzerinde durup ruh sağlığı ilacı kullanılmasının mümkün olabileceğini anlatıyor
Venüste yaşam arayışı, Multiuarklar ve Rosalınd Franklın'in öyküsü bölümlerini severek okudum
Ülkemizde bilim dergilerinin sayısı bir elin parmaklarını geçmez bu açıdan bilimsel dergilerin artmasını çok önemsiyorum
Herkese keyifli okumalar dilerim