En Beğenilen Popular Science Türkiye - Sayı 71 Gönderileri
En Beğenilen Popular Science Türkiye - Sayı 71 kitaplarını, en beğenilen Popular Science Türkiye - Sayı 71 sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Popular Science Türkiye - Sayı 71 yazarlarını, en beğenilen Popular Science Türkiye - Sayı 71 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
IQ ≠ zekâ
BİRÇOĞUMUZ “IQ” VE “ZEK” SÖZCÜKLERİNİ AYNI ŞEYMİŞÇESİNE BİRBİRİNİN YERİNE KULLANIYORUZ. Oysa öyle değiller. IQ puanı aklın sihirli bir göstergesi değil, sadece belli bir tür testi yapma becerinizi ölçüyor. Zengin ve beyaz Batılılar testte en başarılı olanlar; ama bu, dünyanın geri kalanından daha akıllı olduklarını göstermiyor. Giderek daha çok araştırma gösteriyor ki, bu grubun sahip olduğu avantajlar (daha iyi eğitim ve sağlık sistemi) onları bu tür değerlendirmelerde başarılı olmaya hazırlıyor. Dünyanın en pahalı eğitiminin genelde kişilerin becerilerini belirli noktalarda geliştirmeye yönelik olması da bunu pekiştiriyor. Paraya, okula ve ilaca erişim, görünürdeki kavrama becerinizi değiştirebilir ama IQ, doğuştan gelen zekâyı göz ardı ediyor.
"Her bir nöron yaklaşık 0,07 volt elektrik içeriyor.Bir insanda bu uyaran hücrelerden 86 milyar adet var. Bu da kafamızın içinde 6 milyar volt olduğu anlamına geliyor. 477.777.777 adet otomobil aküsünün kafaniza aynı anda bağlanması gibi ."
Her bir nöron yaklaşık 0,07 volt elektrik içeriyor. Bir insanda bu uyaran hücrelerden 86 milyar adet var. Bu da kafamızın içinde 6 milyar volt olduğu anlamına geliyor. 477.777.777 adet otomobil aküsünün kafanıza aynı anda bağlanması gibi.
Popular Science'ın bu sayısını büyük bir zevkle okudum. Özellikle "3B yazıcılar" , "Hakkı yenen bilim insanları" ve "Çocuğun eğitimi konusunda okullarda aranacak özellikler" hakkındaki yazılar oldukça etkileyici idi.
Derginin bu sayısında zevkle okuduğum diğer başlıklar şunlar:
-Geleceğin meslekleri
-IQ testinin geçerliliği
-Einstein'ın beyni(Bir dahinin beyninin normal insanlardan farklı yönleri)
-Küboidler(Çok ilgi çekici bir bölüm özellikle zeka oyunlarını sevenler için)
-Endüstri 4.0
-Füzelerin tarihsel gelişimi
-Dron kodlama
-Kendi kendine giden UBER araçları
Bunun dışında dergide en son teknolojik gelişmelerden de bahsediliyor. Bir sonraki sayıyı iple çekiyorum :)
BİLİM CAMİASI ZEKİLERLE DOLUP TAŞSA DA GERÇEK DEHANIN KIYMETİ HEMEN ANLAŞILMIYOR. Örneğin Louis Pasteur, şarabı ve birayı ekşittiğini keşfettiği mikropların, hastalığın sonucu değil de sebebi olduğunu söylediğinde alay konusu olmuştu. Şimdilerde Pasteur’un mikrop kuramını kanıtladığını söylüyoruz. Rosalind Franklin ise DNA’nın yapısının ilk defa görselleştirildiği laboratuvarın yöneticisiydi ama meslektaşları James Watson’la Francis Crick onun notlarını çaldılar ve çifte sarmalın kâşifi olmakla ünlendiler. Franklin genç yaşında öldü, meslektaşlarıysa Nobel Ödülü’nü paylaştılar ve ödül töreninde onun adını bile anmadılar. Fakat bilim camiası, artık Franklin’in değerli çabalarını (büyük oranda) tanıyor ve araştırma hilesi kurbanlarının koruyucu azizine dönüştü. Ne var ki hakkı yenen her dâhi hakkını böyle alamadı.
1898 (!!)
TESLA’NIN UZAKTAN KUMANDALI TEKNESI
Nikola Tesla bir elektrik fuarında radyo dalgalarıyla uzaktan kumanda edilen, 1,2 metrelik bir maket tekne gösterdi. Bu teknolojinin kablosuz olarak yönlendirilen patlayıcıların önünü açacağını düşünmüştü ama hiç kimse onun tasarımını benimsemedi.
Eğitimin en önemli ayağı kesinlikle öğretmendir. Okula karar verirken ilkokula başlayacağı ve muhtemelen 4 yıl geçireceği öğretmenler ile ilgili görüşme talep edilmeli, eğitim kadrosunda yer alan öğretmenlerin sık sık değişip değişmediği, okulun öğretmen seçerken nelere dikkat ettiği,
öğretmenlerin bilgilerini güncellemeleri için hizmet içi eğitim alıp almadıkları sorgulanmalı. İlkokul döneminde her yıl öğretmen değişmemeli, bu kurumun kalitesi için önemli bir kriterdir. Öğretmen kalitesi çocuğun temel bilgileri aldığı kritik dönemde çocuğun okul başarısını yüzde 50’den fazla etkilemektedir.
Zeka ve başarının mükemmel bir
karşılıklı ilişkiye sahip olmaktan
uzak olduğunu gördük” sonucuna
vardı. Çünkü başarılı olmak, IQ’dan
çok daha fazlası anlamına geliyordu.