Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

2018 Kasım

Popular Science Türkiye - Sayı 79

Popular Science Türkiye Dergisi

Popular Science Türkiye - Sayı 79 Gönderileri

Popular Science Türkiye - Sayı 79 kitaplarını, Popular Science Türkiye - Sayı 79 sözleri ve alıntılarını, Popular Science Türkiye - Sayı 79 yazarlarını, Popular Science Türkiye - Sayı 79 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mars, atmosferi, yüzey yapısı, soğukluğu, radyasyon miktarı gibi sebeplerden dolayı insan yasamı için neredeyse tümüyle düsman bir çevreye sahip. Mars’ın atmosfer kalınlığı, Dünya’nın atmosfer kalınlığının yüzde biri, bu durum güçlü fırtınaların olmasını engelliyor. Dünya atmosferinde yüzde 78 azot (N) ve yüzde 21 oksijen (O2) olmasının yanında Mars atmosferinde yüzde 96 civarında karbondioksit (CO2) bulunuyor. Dolayısıyla her ne kadar O2 bulunuyor olsa da karbondioksit halinde bulunduğundan dolayı, orada havadan direkt nefes almak diye bir şey olmayacak ve Mars’ta yaşayanlar dışarı çıkarken sürekli oksijen maskesi takmak zorunda kalacaklar
Sayfa 40
B I R K A Ç A Y Ö N C E M A R S DERNEĞI’NIN YILLIK KONGRESI￾NE GITTIĞIMDE KONUŞMALARDAN BIRISI MARS’TA DOĞACAK ILK BEBEK ÜZERINEYDI. ILK ÖNCE PEK DIKKATIMI ÇEKMEMIŞ OLSA DA KONUŞMAYI YAPAN IKI DOKTOR NICHOLAS GILMAN VE ALBERTO JACIR, MARS’TA YAŞANACAK ILK HAMILELIK VE MARS’TA DOĞACAK ILK BEBEĞIN KARŞILAŞACAĞI SORUNLARI TEK TEK SIRALADIKÇA DURUM ÇOK ILGINÇ BIR HAL ALMAYA BAŞLADI.
Sayfa 40
Reklam
98 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Yeni bir dergi, Yeni bir heyecan!
Popular Science Türkiye, ilk sayısından beri siz değerli okuyucularımız tarafından öyle büyük bir ilgi ve sevgiyle sarıp sarmalandı ki, yerimizde başkası olsaydı inanın şımarması işten bile değildi. Bizse şımarmak şöyle dursun ülkemizin bilime ve akılcı düşünceye duyduğu ihtiyacın bilinciyle ekipçe çok çalıştık. Yetmedi üniversitelerde, öğrenci
Popular Science Türkiye - Sayı 79
Popular Science Türkiye - Sayı 79Popular Science Türkiye Dergisi · Doğan Burada Dergi Yayıncılık · 201864 okunma
Bütün Alıntılar
DEPRESYONU ORTADAN KALDIRAN MOLEKÜL Stanford araştırmacıları, depresyonun Asetil L-Karnitin seviyesinin düşmesi sonucunda ortaya çıkabileceğini keşfetti. Merkezi sinir sisteminde bulunan L-Karnitin, yağ asitlerinin mitokondriye taşınmasına yardımcı olarak enerji üretmek gibi bir göreve sahip. Beyne ulaştığında güçlü bir
HAYVANLARIN DA FARKLI AKSANLARI OLUYOR MU? Evet, çıkardıkları seslerde yaşadıkları bölgeye özgü nüanslar olduğu görüldü.
EKMEĞI YEMEĞIN ÜSTÜNE YE Araştırmalar gösteriyor ki karbonhidratları öğün sonunda tüketmek, başında tüketmeye kıyasla kan şekerindeki fırlamaları %50 azaltabiliyor. Proteini önce alırsanız ensülin ve inkretin hormonlarının üretimi artıyor, bu da vücudu glikoz sindirmeye hazırlıyor.
Reklam
Sağlıklı diyetin kestirmesi olmaz. Dengeli öğünler, tonlarca sebze ve meyve, yağsız kırmızı et yemek ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak hem zaman hem de planlama gerektiriyor.
Hollanda’daki TU Delft’te çevrebilimci olan Henk Jonkers bunun için kendini onaran bir beton geliştirdi. Jonkers, betona azot, fosfor, kalsiyum laktat ve bir de kireçtaşı üreten bakteri ekliyor. Bunlar betonda bir çatlak belirip içeri hava ve nem girene kadar öylece bekliyor. Ardından bakteri etkinleşiyor ve kalsiyum laktatla beslenip onu kireçtaşına dönüştürerek yarığı kapatıyor.
DEPRESYONU ORTADAN KALDIRAN MOLEKÜL Stanford araştırmacıları, depresyonun Asetil L-Karnitin seviyesinin düşmesi sonucunda ortaya çıkabileceğini keşfetti. Merkezi sinir sisteminde bulunan L-Karnitin, yağ asitlerinin mitokondriye taşınmasına yardımcı olarak enerji üretmek gibi bir göreve sahip. Beyne ulaştığında güçlü bir antioksidan gibi çalışan asetilkolinin üretilmesini sağlayan L-Karnitin, yaş- lanmaya karşı koruyucu görev de üstleniyor. Araştırmacılar, L-Karnitin takviyesinin depresyon tedavisi için yeterli olabileceğini, bu keşfin yeni bir antidepresan türü niteliğinde olduğunu vurguluyor. Yan etkileri olmayan L-Karnitin takviyeleri halihazırda besin takviyesi olarak satılmakta.
Reklam
FOTOĞRAFTAN ELBİSE DİKİMİ
Bundan 97 yıl önce yayımlanan Temmuz 1921 dergimizin kapağında rakamlarla dolu bir tablonun önüne geçmiş, göğüs, bel ve kalça kısmındaki şeritlerle arkadan fotoğraflanan bir insan görülüyordu. Tekstil piyasasında seri üretimin bu denli yaygınlaşmadığı 1920'Ierde, kıyafetlerin birçoğu terziler tarafından elle dikiliyordu. Bu düzeneğin amacı da, kıyafet satın almak isteyenleri her yanı iğnelenmiş bir şekilde saatlerce ölçü aldırma ve hareketsiz durma zahmetinden kurtarmaktı. Vücudunuzun göğüs, bel ve kalça bölgesi işaretlenmiş olarak bir ölçüm ızgarasının önünde fotoğraf çektiriyordunuz ve böylece sonraki provalara gelmenize gerek kalmadan da terziniz size uygun bir ceket ve pantolon dikebiliyordu. Bu yöntemin benzerlerini günümüzde mobil aygıtlar ve Artırılmış Gerçeklik (AR) yardımıyla uyguluyoruz. Gözlük, aksesuar ve makyaj malzemesi üreticilerinin birçoğu ve bazı tekstil üreticileri, müşterilerin ürünleri satın almadan önce denemesi için uygulamalar sunuyor. Kamerayla elde edilen görüntünüzün üstün seçtiğiniz ürün görselleri bindiriliyor ve böylece yüzünüze ya da vücudunuza oturmayan, deneme şansınızın da olmadığı bir ürüne boşu boşuna para vermiş olmuyorsunuz.
2018 NOBEL ÖDÜLLERİ
TIP KANSERE KARŞI GÜÇLENDİRİLMİŞ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ]ames P. Allison, ABD Texas Üniversitesi, MD Anderson Kanser Merkezi’nde İmmünoloji Bölüm Başkanlığı’ nı yürütüyor. Ödüle konu olan çalışmalarına 1990 ’lı yıllarda Kaliforniya Üniversitesi Berkeley ’de yönettiği araştırma grubuyla başlamıştı. Ödülün diğer yarısının sahibi olan japon araştırmacı Tasuku Honjo ise çalışmalarını Kyoto Üniversitesi’nde sürdürüyor.
2018 NOBEL ÖDÜLLERİ
KİMYA Biyokimya alanında geliştirdikleri biyomoleküler mühendislik yaklaşımlarıyla 2018 Nobel Kimya ödülüne layık görülen Frances H. Arnold, George P. Smith ve Gregory P. Winter, evrimin kontrolünü ele geçirip insanlığa en büyük katkıyı sağlayacağı şekilde kullanmayı başardılar. Laboratuvarlarında yarattıkları moleküler evrimde ortaya çıkan enzimler, biyolojik yakıtlardan ilaç üretimine kadar, çok çeşitli alanlarda kullanılabilir. Geliştirdikleri yeni antikorlarsa bağışıklıkla bağlantılı hastalıklarla savaşta kullanılabileceği gibi, metastatik kanseri bile tedavi edebiliyor.
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.