Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

2020 Nisan

Popular Science Türkiye - Sayı 96

Popular Science Türkiye Dergisi

Popular Science Türkiye - Sayı 96 Sözleri ve Alıntıları

Popular Science Türkiye - Sayı 96 sözleri ve alıntılarını, Popular Science Türkiye - Sayı 96 kitap alıntılarını, Popular Science Türkiye - Sayı 96 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Matematik
Ama kral bir şey istemesi için çok ısrar edince, keşiş krala hınzırca bir oyun oynamak ister ve der ki, “Haşmetlim, bu satranç tahtasının 64 karesi vardır. 1. kareye 1 pirinç tanesi, 2. kareye birincinin iki katı, 3. kareye 2.’ nin iki katını,…, genel kural olarak, (n+1)-inci kareye n- inci karedekinin iki katı kadar pirinç koymalarını emrediniz.” der. Kendisine güzel bir oyun öğreten adamı cömertçe ödüllendirme fırsatı vermediğini düşünerek, kral, keşişin bu isteğine çok içerler. Veziri çağırarak, “Ayağına gelen talihi tepen bu sefili karşımdan alın! Götürün ambara, satranç tahtasına istediği bir avuç pirinci koyup saraydan atın!..” buyruğunu verir. Keşişi pirinç ambarına indirirler. Saatler geçtikten sonra, vezir telaşla içeri girer ve “Haşmetlim, depodaki pirinç keşişe yetmedi!”
Kodlama, Matematik ve Dil Becerisi
Scientific Reports dergisine yayınlanan çalışmada daha önce hiç kodlama öğrenmemiş 40'a yakın yetişkinin nörobilişsel yetenekleri, bir programlama dili olan Python'u öğrenirken bir dizi test ile incelemeye tabi tutuldu. Python'u çabuk öğrenen kesim, hem problem çözme, hem de dil yetenekleri konusunda yüksek skorlar elde etti. Aritmetik yetenekler ise, öğrenme hızı ve kabiliyeti açısından çok küçük bir farklılık yarattı. Araştırma, dil öğrenmeye yatkınlığın programlama dili öğrenme konusunda çok önemli bir gösterge olduğunu gösteren ilk çalışma olması nedeniyle bir hayli ilgi çekici.
Reklam
Koronavirüs gün geçtikçe yaylırken, belli grupların hastalığa karşı daha savunmasız olduğu da netleşiyor. Örneğin yaşlılar, daha büyük risk altında. Bir baska ilginç istatistik ise, hastalığa yakalanan erkeklerin kadınlara kıyasla daha yüksek ölüm oranına sahip olması. Uzmanlar bu durumun daha önce de gözlemlendiğini belirtiyor. Örneğin 2003'teki Sars salgınında, hastalığa daha fazla kadın yakalanmasına rağmen, erkeklerde ölüm oranı daha yüksekti. Bu durumun farklı nedenleri var. Biyolojik olarak arka planı tam anlaşılamamış olsa da kadınların bağışıklık sistemi, enfeksiyonlara karşı daha iyi savaşıyor. Yaşam stiline bağlı olaraksa erkeklerin hastaneye gitme konusunda daha az istekli olması ve bu nedenle daha geç bir evrede teşhis almasının yanı sıra, kadınlara kıyasla daha fazla sigara tüketimi, daha yüksek diyabet ve kolesterol oranına sahip olması, yani daha sağlıksız yaşaması gösteriliyor.
Mars gezegeninde mavi renk bulunmadığı için, çekilen fotoğraflarda beyaz dengesi değiştiriliyor ve gökyüzü mavi renge yaklaştırılıyor. Böylece fotoğraflardaki öğelerin dünyada çekilmiş olsalardı nasıl görünecekleri daha kolay tahmin edilebiliyor.
OKSİJEN KULLANMAYAN BİR HAYVAN KESFEDİLDİ Tel Aviv Üniversitesi evrimsel biyologları, Henneguya salminicola adlı parazitler üzerinde yaptığı arastırmalarda ilginç bir keşfe imza attı. Deniz analarıyla uzaktan akraba olan tür, artık hayvanlar arasında özel bir yere sahip; çünkü yaşamak için oksijene ihtiyaç duymuyorlar. Diğer tüm hayvanların aksine H.salminicola, solunumdan sorumlu genlerin yer aldığı mitokondriyal genoma sahip değil. Türün, küçük genomlu canlılarda her bir genin biyoenerjik maliyeti yüksek olduğundan, bir evrimsel avantaj yakalamak için oksijen kullanan genlerini zamanla kaybettiği düşünülüyor. Bu tarz bir "genetik küçülme", hızlı şekilde çoğalmak isteyen parazitler için son derece avantajlı. Somonların kaslarına yerleşen bu parazitlerin, oksijen kullanmadan nasıl enerji sağladığı bilinmiyor. Diğer parazitler gibi H. salminicola'nın da konak hücreden enerjiyi kendisine aktaran proteinlere sahip olabileceği düşünülüyor.
Reklam
Ölüme yol açabilen bu virüsü belki de hiçbir zaman tamamen zararsız hale getiremeyeceğiz. Fakat çalışmaların sonunda bulaşma ve ölüm oranını düşürebilirsek onu da alıştığımız grip virüsle aynı kategoride değerlendirebilir hale gelebilir. Bunu yapmak içinde üç sorunun cevabını bulmamız, daha doğrusu virüsle ilgili üç ayrı mekanizmayı çözmemiz gerekiyor. Bulaşma hızı nasıl bu kadar yüksek olabiliyor? Dahası virüs bulaşma sonrasında nasıl oluyor da aynı agresiflikle vücudumuzda çoğalıyor? Ve hastalık belirtileri neden son ana kadar kendini göstermiyor?
Sayfa 30
GEZEGENİMİZİN ARTIK YENİ BİR UYDUSU VAR
Geçtiğimiz günlerde Küçük Gezegen Merkezi, Dünya’nın ikinci bir doğal uydusunun bulunduğunu açıkladı.
İklim değişikliğini durdurmak için ağaç dikmek bilimsel bir temele de dayanıyor. Bu yıl ETH Zurich'deki bilim insanları tarafından yayımlanan bir çalışmada dünya çapında dikilecek bir trilyon ağacın, ağaçlar geliştiğinde 205 milyar ton karbon tutacağını ve atmosferdeki sera gazı etkisini azaltacağı ortaya konmuştu.
SOSYAL ANKSİYETENİN HAFIZAYA ETKİSİ Cognition and Emotion dergisinde yayımlanan bir araştırma, sosyal anksiyetesi olan insanların pozitif olayları ve anıları hatırlamakta zorluk yasadığını ortaya koydu. Waterloo Üniversitesi'nden araştırmacıların yürüttüğü deneylerde katılımcılardan bazı senaryolar hayal etmeleri ve daha sonra da bu senaryoların pozitif sonuçlanıp sonuçlanmadığını hatırlamaları istendi. Sosyal anksiyetesi yüksek seviyelerde olan katılımcıların, pozitif sonuçlanan senaryoların detaylarını hatırlamakta güçlük çektiği görüldü. Uzmanlar, bu durumun önüne geçebilmek için anksiyete seviyesi yüksek kişilere duygu ve düsüncelerini sık sık kağıda dökmelerini öneriyor. Bu sekilde pozitif sonuçlanan olaylara dair hislerini, o an aldıkları notlar üzerinden görüp objektif bir sekilde yaklasabilmelerinin önü açılıyor.
114 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.