Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Prens
Niccolo MachiavelliDüşük Puanlı Prens Yorumları ve İncelemeleri
Düşük Puanlı Prens sözleri ve alıntılarını, düşük puanlı Prens kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
7.910 üzerinden
"Kimi cömert, kimi cimri; kimi verici, kimi alıcı; kimi açgözlü, kimi merhametli; kimi güvenilmez, kimi sözünün eri; kimi ödlek, kimi gözüpek ve yürekli; kimi insancıl, kimi kibirli; kimi şehvet düşkünü, kimi iffetli; kimi saf, kimi kurnaz; kimi katı, kimi esnek; kimi ağırbaşlı, kimi hoppa; kimi dindar, kimi inançsız"
NOT: Yazar, dindar
Hükümdar ailesinden olan ve kendisinden önceki kişinin yerine takdir görülürse geçirilecek kişiye "prens" denmektedir. Özellikle Rönesans'tan itibaren Fransa ve İtalya başta olmak üzere pek çok devlette görülür ve siyasi anlamda önemli roller üstlenebilir prensler... Bir prensin yönetimindeki bağımsız veya yarı bağımsız küçük devletlere
Yönetim önemli !
Nıccolo Machıavellı “ Prens “ adlı kitabı ile; devleti yönetecek kişinin hangi özelliklere sahip olacağı, hangi vasıfları bulunduracağı, nasıl hareket edeceği, nasıl düşünüp, nasıl karar vereceği, yaşam tarzının nasıl olacağı ile ilgili konuları irdeleyip masaya yatırmıştır.
Machıavelli, kendisi Floransalı siyaset kuramcısı, devlet adamı ve de yazardır. İtalya’nın çok başlı olması, her kafadan bir ses çıkması, her şehrin başına buyruk hareket etmesi nedeniyle; Fransa, İsviçre ve İspanya krallıkları gibi tek bir çatı altında toplanması ve o özlenen ve umut edilen bir prensin İtalya’yı yönetmesi isteği vardır. Kitap, bu yönetici için el ucu kitabı olması niteliğini taşıması açışından son derece edebi eserler arasına kendisini yazdırmış ve tarihteki yerini almıştır. Yöneticiler için tavsiye niteliğinde kitaptır.
Kitap, 1532 yılında yazarın ölümünden sonra yayımlanmıştır. Devlet adamlığının her türlü olumlu ve olumsuz kriterlerini, tarihten örnekler vererek anlatmış ve devlet adamlarına ışık olmuştur.
Kitabı bir solukta okudum. Keşke bizim devlet adamlarımız da bu kitabı okusalar demekten de kendimi alamadım. Zihin açıcı, düşündürücü bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Tavsiye ediyorum.
Sevgi ve saygılarımla...
160 syf.
6/10 puan verdi
Siyaset nedir? Siyaset, insanları yönetme sanatıdır. Peki bu nasıl gerçekleşmelidir? Machiavelli, bunun duruma, zamana ve şartlara göre değişkenlik gösterebilecek bir yöntemle olması gerektiğini düşünüyor. Sanırım bulunduğu zamanın da etkisiyle, savaşı ve monarşiyi destekliyor. En iyi yönetim, tek adamın baskı, korku ve nefret edilmeksizin saygı duyularak ve de toprakları genişleterek halkını yöneten bir liderin yönetimi ona göre. Bunun için de gerekli olan şeyler; iyi ve ülkenin kendisine ait bir ordusu ile gerektiği yerde aslan, gerektiği yerde tilki kesilen bir devlet lideri.
Bu siyaset bana çok matah bir şey gelmedi. Makhiavelli’nin de dediği gibi, insanların hepsi bir ve iyi değiller. Fakat burada güdülen amaç ve niyet aslında kötü olan. Sırf yönetim erki ve güç nedeniyle insanları veya ülkeleri yönetmek ya da ülkeleri işgal etmek eleştrilmesi gereken nokta.
"Prens, yayımlandığı andan başlayarak, hararetli tartışmalara yol açtı. Özellikle İngiltere ve Fransa'da kitabın içeriği ahlakçıların saldırılarına uğradı. Bazı kilise adamları, kitabı şeytanın eseri olarak nitelendirdiler, yazarını ise pagan bir anlayışı savunmakla, kötülük kaynağı olmakla suçladılar. Bu süreç içinde Makyavelci, Makyavelcilik terimleri doğdu.... 16.yüzyılda, genellikle tanrı tanımaz , hatta Hristiyan karşıtı olmakla suçlanan Machiavelli'nin bütün yapıtları Katolik Kilisesi'nin 'yasak Kitaplar Dizisi'ne konuldu. Prens'e yönelik güçlü bir eleştiri de, Prusya Kralı 2. Friedrich'in yazdığı Anti-Makyavel'di... ne var ki, aynı dönemde Hume, Roussesu ve Montesguieu gibi düşünürler , Machiavelliyi siyasal zorbalığın doğasını açığa vuran bir düşünür olarak görüyorlardı...
Esenlikler. Bugün alanımla ilgili okuduğum kitapla karşınızdayım, açık konuşmak gerekirse nedenini bilmemekle birlikte, alanımla ilgili pek okuma yapan biri değildim bu zamana kadar lakin akademide kendime yeni yollar çizmekle birlikte eski, kõhnemiş alışkınlıkları da değiştirmeye buradan başlamış bulunuyonum.
italyan Rönesans hareketinin en
160 syf.
7/10 puan verdi
Floransalı yazar Niccolo Machiavelli tarafından yazılmış Prens.Kitabın içeriği politika ve prenslerin devlet yönetimiyle ilgili.Machiavelli kitabı 1513 yılında Medici Ailesi'ne yazmış fakat Mediciler tarafından ilgi görmemiş.Ancak yazarın ölümünden 5 yıl sonrasında kitap basılmış ve dikkat çekmeye başlamış.Yazarın en önemli eseri olarak biliniyor.
Machiavelli,14 yıl boyunca Fransa ve Almanya’da İtalya adına diplomatik görevlerde bulunmuş.1512 yılında yönetimi ele geçiren Medicilere komplo kurmakla suçlanarak hapsedilmiş.Bir süre hapiste yattıktan sonra sürgün edilmiş.İşte bu kitabını o sürgün yıllarında kaleme almış.O yıllarda ise Floransa'da bir kargaşa hüküm sürüyormuş.Machiavelli mutlak monarşiyi savunarak ,ancak mutlak güç sahibi bir yöneticinin bütün sorunları çözebileceğine inanıyor.Kitapta yöneticilere,yani prenslere tavsiyelerde bulunuyor:Bir Prensin nasıl iktidara geleceği,iktidara geldikten sonra gücünü nasıl kullanması gerektiği ve devamlılığın nasıl sağlanacağı üzerine fikir ve tavsiyeleri yer alıyor.
Biraz sıkıcı bir kitap olmasına rağmen(araştırma gerekiyor okurken,bahsettiği kişileri,olayları anlama açısından.)tavsiyelerinin günümüzde de geçerliliğini koruması açısından ilgi çekiciydi.Özellikle siyasi konulara ilgi duyanlar severek okuyabilirler.
Kitap, bir prens -ya da iktidar ve yönetimdeki kişi demek daha doğru olur- nasıl olur/olmalı, ne tür prensler vardır, prenslik nedir ne değildir gibi sorular üzerine durulmuş. Machiavelli gayet akıcı ve anlaşılır bir şekilde gerek kendi zamanından gerek geçmişteki insanlardan örnekler vererek -ne kadar çok bir bilgim olmasa da- anlatmış.
Siyaset hep çetrefilli, zor bir mecra olmuştur gözümde. Bu kitap da biraz daha kanıtladı bunu. Aslında, Machiavelli'nin yaklaşımı bana biraz kötü geldi. Sadece baştakileri öne süren, halkı bir hiç gibi önemsiz gösteren yargıları çok fazla. Ve Machiavelli'ye göre -o dönemin şartları ne getirir bilemiyorum ama- iktidardaki kişi/ler insanlıktan tamamen uzak olmalı, kendi 'koltuğunu' düşünmeli ve -affınıza sığınarak- yüzsüz bir şerefsiz olmalı. Halkı tamamen bir araç olmalı, insanlar zaten o kadar salak ve cahil ki onlar üstünde her şey yapılabilir. Bunlar biraz bana ters görüşler.
Yine de dönemine büyük bir vurgu yapmasıyla ve hatta gelecek dönemlerin siyasi durumunu çok güzel bir şekilde anlatmış. Okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum, iyi okumalar.
160 syf.
7/10 puan verdi
"Bizim zafere giden her yol mübahtır dediğimiz Machiavelli deyişinin orijinali 'The ends justifies the means.'. Prens olmanın gerekli niteliklerinin anlatıldığı bu kitapta bizim vahşi belki çağdışı bulabileceğimiz özellikler de vardır fakat Machiavelli prensin her durumda kadın gibi davranmaktan uzak durması gerektiğini belirtir ve kadınsılığı korkaklık ve hoppalıkla özdeşleştirir. Büyük İskender'e annesinin yön verdiğini, bu yüzden kadınsı görüldüğünü ve bu algılamanın onun sonunu getirdiğini söyler. Machiavelli'nin erkeklik tanımı, cesaret ve kararlılık gibi 'katı' erdemleri içerir; buna karşılık, merhamet ve cömertlik gibi 'yumuşak' erdemler, kadınlara özgüdür.
Machiavelli'ye göre prens hükmünü korkuya bağlamalıdır. Bunu kitaptan şu sözlerle destekleyebilirim: 'Ve insanlar, kendini sevdiren birisini mağdur etmeyi, korku uyandıran birisine oranla daha az önemserler; çünkü sevgiyi hatır bağı ayakta tutar; insanlar kötü oldukları için, kişisel çıkarlarının söz konusu olduğu her fırsatta, bu bağ kopar; oysa korku, insanı hiç terk etmeyen bir ceza korkusuna dayanır.'
Machiavelli'ye katılıp katılmamak tabi kişiye kalmış ama zamanının etkileyici eserlerinden biridir bana göre. Hatta Bertrand Russell'e göre 'Prens' gansterlerin el kitabıdır.
Kapanışı İtalyan edebiyat tarihçisi De Sanctis'in deyişiyle yapayım diyorum: 'Devletin, amaçları ve araçları kendine özgüdür; bu yüzden meşruluğu da kendine özgüdür ve bir duş gücün onayını gerektirmez. Dolayısıyla, devlet bağımsız olduğu gibi özerktir de: O ne dindir ne ahlak ne de bilim.'"
Kitap aslında prenslik üzerinden yönetimlerin nasıl olması gerektiğine dair önerilerde bulunuyor. Tabi bunu yaparken pek çok farklı prenslik türüne deniyor. Aynı zamanda dönemin Fransa İtalya, Osmanlı gibi ülkelerdeki yönetimlerden da bahsediyor.
Dönemi için oldukça çarpıcı bir kitap olmuş. Bazı öne sürdü hipotezler insanın sinirlerine dokunsa da hepsinin tecrübeyle elde edildiği anlaşılıyor. Bu anlamda günümüzde Yaşananları da anlamlandırabilenmek ve tarihin nasıl yazıldığını bir başka bakış açısıyla öğrenebilmek için okunması gereken bir kitap.