Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İlk Öyküleri ve Yazıları

Püf Noktası

Nezihe Meriç

Püf Noktası Sözleri ve Alıntıları

Püf Noktası sözleri ve alıntılarını, Püf Noktası kitap alıntılarını, Püf Noktası en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Alıp başımızı kırlara çıkabilsek. Yaşımız on sekiz olsa. Şairler, hikayeciler üzerine konuşsak. Şiirlerimizi, hikayelerimizi ortalara çıkarsak. Ağırbaşlı tartışmalara girip, bilgiç bilgiç fikirler beyan etsek. Kınalıda bir eşek anırsa, durup dinlesek. Sonra arkadaşımızın biri öbürünün elinden domatesi kapıp yedi diye, bir gülsek, bir gülsek. Sait Faik gülse, biz gülsek, deniz, kuşlar, balıklar, Burgaz, hepsi, hepimiz güle güle bir hal olsak. N'olur be Tanrım! Ne çocuktuk, ne güzeldi dünya.
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
Artık hiç, ama hiç çocuk değiliz. Bir yandan da yaşanmamış hayatımızla ama ne çocuğuz. Hep bir şeyler içimizde acıdı kaldı. Hep umutlanarak, hep umutlarımızın gerçekleşemediğini görerek yaşadık. Sonra bir baktık orta yaşlara gelivermişiz.
Sayfa 134Kitabı okudu
Aaa beni yazmış:))
Sema, birdenbire hiçbir şey arzu etmemek halini yaşadığını fark ediverdi. İçi sıkılıyordu. Aklından "Zamanın akışı durdu, zaman ve mekan fikri yok oldu ve saire dedikleri hal böyle bir şey olacak herhalde," diye geçirdi. Uzun boylu, zayıf, kumral bir kızdı.
Sayfa 19
Gençlik bu... Güzel değil ama çirkin de değil. Değil ya.
Sayfa 15 - Yapı Kredi Yayınları
Buğulana buğulana bir yaşamadır tutturmuş gidiyoruz.
Sayfa 134 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
İyi niyet bir yerde aptallık olabilir.
Sayfa 21 - Yapı Kredi Yayınları
Öldük biz artık be Tanrım! Bu yaşamak hiç içimize sinmiyor bizim.
Sayfa 134 - Yapı Kredi Yayınları
Dedikodu mu? Katiyen yapmayız!...
“...O zamanlar daha gençti, yine yüzüne bakiliyordu. Sonradan, neydi o? Hani Anadoluhisarı'nda, hatırlar mısın? Köşede, şu kambur bakkalın karşısındaki küçük evde, neydi canım? Oynakça bir şeydi, ut çalardı... Safinaz'di galiba, işte o, kilavuzluk etmiş, bunu bir kaptana yapacak olmuşlar. Ama seninki kalkmış o Çavuşa kaçmış. Kızım daha o zamandan öyleydi o. Ben onu bir gün Boğaz vapurunda gördüm..."
Kaç zamandır bir uğultu içinde yaşıyorum. Kalabalık yerlerde, yolda, vapurda kendimi daima herkesten ayrı ve hep bu uğultunun içinde hissediyorum.
Reklam
ziya termen
Sanatın ne olduğu hakkıyla konuşulmamış bir memlekette, bu hususiyetlerin bir kişi şahsında toplanmış olması az şey ifade etmez. Yapmacık ve özentiye ve hele kokmuş romantizmin her müptediyi derhal içine çeken tehlikeli girdabına kalem kaptırmadan bir şeyler meydana getirebilmek, kolay iş değildir. Kitapçı vitrinlerini boydan boya süsleyen allı-morlu öpücük yayınlarının gençlik tarafından sömürülürcesine okunduğu bu devirde, Nezihe Meriç Hanım'ın makbul bir yolla ciddi sanatın bir dalında kendini yorması, şükranla karşılanmak lazımdır.
"Zamanın akışı durdu, zaman ve mekân fikri yok oldu vesaire dedikleri hâl böyle bir şey olacak herhalde"
Sahi, ne kadar oldu? Ahh, ah!
Toprağa yalin ayak basmayali ne kadar zaman olduğunu düşünmüştü. O vakit de şimdiki gibi tarif edemediği bir hisle ağlamaya başlamıştı. Tuza batırıp yedikleri otların ekşisini, kazılan toprağın, yumuşak nemli hâlini, kokusunu ve pembe pütürekli yer elmalarının rengini duyuyordu... Sırtında kısacık, soluk bir basma entari, saçları karmakarışık, diz kapakları yara bere içinde, başıboş, yaramaz bir taşra çocuğuydu.
Biz, kargaya bile razıyız. Yeter ki, kafası işleyen, çağdaş bir karga olsun.
Sayfa 119 - Yapı Kredi Yayınları
"Şu insanlık ne tuhaf; küçücük bir haber, bir isim... İnsan nasıl değişiveriyor. Neşelenivermemiz için... Bütün mesele püf noktası bulmakta."
Sayfa 28
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.