... halkın toplumsal istikrar gereği reise gösterdiği saygı, sahip olduğu imtiyazdan ötürü kendisine beslenen ölümcül hınçtan hiçbir zaman o kadar uzak değildir.
Toplum çatışma ve baskıyı beslemeye devam ettiği müddetçe, kanlı kökenlerinin sınırları içerisinde hapsolmuş olarak kalır ve o büyük felaketten kendini kurtarıp, olması gerektiği gibi tarihin içine dahil olamaz.
Tuhaf bir diyalektik dönüşle, insanın en yabanıl eylemlerinden biri ( insan kurban etmek), en yüce ve etik eylemlerinden olan şehadet kılığında yeniden ortaya çıkar.