Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ravel Gönderileri

Ravel kitaplarını, Ravel sözleri ve alıntılarını, Ravel yazarlarını, Ravel yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
64 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki kitap gerçekten çok iyi. Yeni bilgiler öğrenmeyi seven yapınız varsa eğer okurken keyif alacaksınız. Bolero adlı klasik müzik eserinin nasıl oluştuğunun, Sol El eline çalınacak piyano eseri siparişi alan Ravel'in bu siparişi kimden aldığının vb.. hikayesinin anlatıldığı müthiş bir roman. Size tavsiyem : okumadan evvel bestenin orijinalini dinleyin.
Ravel
RavelJean Echenoz · Helikopter Yayınları · 201674 okunma
64 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitap Yazarın 2006 yılında kaleme aldığı, ünlü Fransız besteci ve müzisyen Maurice Ravel’in son on yılının (1875-1937) anlatıldığı kurgusal yaşam öyküsünü anlatıyor. Kitapta Amerika’dan Fransa'ya döndükten sonra ünlü yapıtı Bolero'yu besteleyen Ravel'in sağlığı yavaş yavaş kötüleşmeye başlıyor ve alzheimer hastalığından
Ravel
RavelJean Echenoz · Helikopter Yayınları · 201674 okunma
Reklam
Piyanoyu bu kadar beceriksizce çalması çocukluğundan beri üstünden atamadığı tembelliğiyle de açıklanabilir: onca hafif biri olarak, bunca ağır bir müzik aleti üstünde yorulmaya niyeti yok. Özellikle yavaş bir parçanın fiziksel bir güç sarf etmeyi gerektirdiğini biliyor, bundan uzak durmayı yeğlemiştir hep. En iyisi aldırış etmemek - bu davranışı yakın zamanda uç noktaya kadar götürdü ve sağ elle sigara içebilsin diye Ronsard à son âme'ın (Ronsard'ın Ruhuna) eşliğini sadece sol el için besteledi. Neyse işte, kötü çalıyor, çalıyor ya, e daha ne. Bir virtüözün tam tersi, öyle olduğunu da biliyor, kimse bir şey anlamadığı için pekala işin içinden sıyrılıyor.
Sayfa 24 - HelikopterKitabı okudu
64 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Bolero'nun bestecisi Ravel'i benim gibi hiç merak etmeyenler için Jean Echenoz'un bu kitabı, okuduğum diğerleri gibi, trajik bir hayatın müthiş, akmaması imkânsız, çok iyi bir anlatımla kağıda dökülmüş hikâyesini anlatıyor bestecinin. Tabii ki Ravel de diğer kitaplardaki Echenoz karakterleri gibi, giden bir insan öncelikle, bir yolculuk var yine,
Ravel
RavelJean Echenoz · Helikopter Yayınları · 201674 okunma
... dolu bir küllük en az yapılmamış bir yatak kadar acı verici.
... düşüşün hem öznesi hem de dikkatli izleyicisi, aklına itaat etmeyen bir bedenin içine canlı canlı gömülmüş, kendi içinde bir yabancının yaşadığını görüyor.
Reklam
Her geçen günü onu boğan bir sisin içinde yaşıyor, sadece bir tek etkinliği gerçekleştiriyor: Her gün ormanda uzun yürüyüşlere çıkıyor. Hiç kaybolmuyor. Ama nesne­lerle birlikte dünyayı kaybediyor.
Bu umut kırıcı şey yaza­rından başlamak üzere herkesi şaşırtan bir zafer kazanıyor. Gerçi ilk konserlerden birinde yaşlı bir hanım deli işi bu diye bağırıyor, ama Ravel kafasını sallıyor: İşte nihayet anlayan biri çıktı, diyor kardeşine. Bir süre sonra bu başarı tedirgin ediyor onu. Böylesine kötümser bir projenin hal­kın beğenisini kazanmasını ve dünyanın dilinde nakarat olacak kadar evrensel ve uzun süreli olması aklında soru işaretleri yaratıyor, ama daha da önemlisi durumu açıklığa kavuşturmayı gerektiriyor. Başyapıtı olarak hangisini gör­düğünü soran kişilere: Elbette Bolero, diyor hemen, ama ne yazık ki içinde müzik yok.
Ama uykumuzun gelmesi demek hemen uykuya dalacağız demek değil, biliyoruz bunu, fazla yorgunluk uyumayı engelleyebilir. ... bu yüzden bazı teknikler geliştirmeyi denedi. 1 no'lu teknik: Bir hikaye uydurmak, kurgulamak, ayrıntılarıyla, en ince noktasına kadar, gelişip büyümesini sağlayacak her tür önlemi almaya özen göstererek sahneye koymak. Başrolü kendine ayırmayı unutmadan kişiler hayal etmek, dekorlar inşa etmek, ışıkları ayarlamak, ses­leri öngörmek. İyi. Şimdi bu senaryoya girin ve geliştirin onu, durum tersine dönünceye ve özerk bir hayat elde edip sizi ele geçirinceye, sonunda siz onu nasıl tasarladıy­sanız onun da sizi yaratmasına kadar planlı programlı olarak kontrol edin. İşte böyle, işler yolunda giderse bu hikaye ona önerilen şeyden yararlanır, bağımsızlığını kazanır ve kendine özgü yasalarla gelişip sonunda başlı başına bir rüya haline gelir, ve rüya demek uyku demektir, işte başlıyor. İtiraz: bütün bunlar pek hoş, ama uykunun geleceğini düşündüğümüze göre uykunun ne olduğunu pek bilmiyo­ruz demektir. En fazla uykunun bastırdığını hissedebiliriz, ama göremeyiz ki onu, tıpkı güneşe bakamayacağımız gibi. Sizi arkadan ya da kör bir noktadan yaklaşıp ele geçi­recek olan odur. Çünkü el siperlikte nöbet tutarak, nor­malde size geldiğini haber veren hipnagojik hayal belirtile­rine -dama tahtaları, spiraller, küme küme yıldızlar- dik­kat kesilerek yanaşamayız uykuya. Bu hayalleri aramaya mı kalktık, gözümüzün önünde arzı endam etsinler diye uğraştık mı, anında sıvışırlar, geri çekilirler, yeniden saldı­rıya geçmek için bizim onlardan umudu kesmemizi bek­lerler. Ya da hiç gelmezler. Neyse.
47 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.