2016'da en iyi İskandinav Gerilim Romanı dalında ödül almış roman. Bir babanın kızını güvende tutma arzusunun geri dönülmez şekilde zararlı hale gelmesi anlatılıyor.
Çelik gibi sinirleriniz varsa o halde tam yerindesiniz
Duygularım çok yoğundu okurken. Şiddetin sadece kötü sözler, azarlama, dayak olmayacağını anne ve babanın çocuğunu sevmek isterken de istismar edebileceğini gördüm.
7 yaşındaki bir çocuğa ölümü, öldürdüğün insanı yada hayvanı korumak olarak anlatmak, hayata başka bir canlı olarak geleceğine inandırmak hastalıklı bir beynin işi olabilir zaten.
Öfke yok, kan yok, şiddet yok aslında var ama yok hepsinin kaynağı sevgi. Ama sevgi yeri geldiğinde onarılmayacak hasarları beraberinde getirebiliyormuş. Bazı yerlerde durdum kendime gelebilmek için ara verdim, bazen aaaaahhh diyerek kitabı ters çevirdim bıraktım sonra geri döndüm.
Ada hayatı, orman, Reçine, çam ağaçları, korumak, sevmek, saklamak kitabı okuyunca bu kavramların hepsi farklı şeyler ifade edecek size artık.