Rüyadan İmparatorluğa: Osmanlı

Caroline Finkel

Rüyadan İmparatorluğa: Osmanlı Gönderileri

Rüyadan İmparatorluğa: Osmanlı kitaplarını, Rüyadan İmparatorluğa: Osmanlı sözleri ve alıntılarını, Rüyadan İmparatorluğa: Osmanlı yazarlarını, Rüyadan İmparatorluğa: Osmanlı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Murad’ın ölümünden sonra oğlu Bâyezid komutayı ele aldı ve Osmanlı hanedanlığı tarihinde ilk kaydedilmiş kardeş katli olarak kardeşi Yakub’u öldürtüp, tahtı sağlama aldı.
Ben ki sultanu's-selatin ve bürhanü'l-havakin tac-bahş-i husrevan-i ruyi zemin zillu'llah fi'l-arz Ak Denizin ve Kara Denizin ve Rum-ilinin ve Anatalının ve Karamanın ve Rumm ve vilayet-i Dulkadriyenin ve Diyarbekrin ve Kürdistanın ve Azerbaycanın ve Acemin ve Şamın ve Halebin ve Mısrın ve Mekkenin ve · Medinenin ve Kudüsün külliyen Diyar-I Arabın ve Yemenin ve dahi niçe memleketlerin ki aba-i kiramım ve ecdad-i izamım enara'llahu berahinehüm kuvvet-i kahire ile feth eyledikleri ve cenab-i celalet-me'abım dahi tig-i ateş-bar ve şemşir-i zafer-nigarım ile feth eyledigim niçe diyarın sultanı ve padişahı Sultan Bayezid Han oğlı Sultan Selim Han oglı Sultan Süleyman-şahım . ..
Reklam
Süleyman Avrupa'nın hırslı Rönesans krallarının, Kutsal Roma imparatorları Habsburglu V. Karl ve kardeşi I. Ferdinand'ın, Karl'ın oğlu İspan­ya Kralı Il. Philip'in, Habsburgların rakipleri olan Fransa'nın Valois kralları I. François ve oğlu Il. Henry' nin, İngiliz Tudor süh\lesinin, VIII. Henry ve çocuk­ları VI. Edward, I. Mary ve "Bakire Kraliçe" I. Elizabeth'in ve Rus Çarı "Kor­kunç" IV. lvan'ın çağdaşıydı. Süleyman tahta geçtiğinde İran'da Şah İsmail ha­la hüküm sürüyordu, Hindistan'da 1556'da Babür Sultanı Ekber tahta çıkmıştı. Onun sarayındaki Venedik elçileri gibi Avrupalı gözlemciler, Süleyman'ı bu hü­kümdarlarla eşit tutuyor ve kendisine "Muhteşem" Süleyman ya da yalnızca "Görkemli Türk" diyorlardı. [Sultan Süleyman] yüce ve her şey
Mülk tahtası üzerinde devlet satrancını oynamaya başladığımda; Hind şahı akil askerlerimin karşısında mağlup bir fil haline geldi. Selimi
612 syf.
·
Puan vermedi
Kitapta Osman Bey’in rüyasıyla başlayıp Türkiye Cumhuriyetinin ilk yıllarına kadar uzanan bir devletin tek cilde sığan hikayesini buldum. Osmanlı’ya dair görüşleri zenginleştireceğinden hiç şüphem yok. Gayet başarılı bir çalışma olmuş.
Rüyadan İmparatorluğa: Osmanlı
Rüyadan İmparatorluğa: OsmanlıCaroline Finkel · Timaş Basım · 201070 okunma
612 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Okuyacağınız kısım 494 sayfa, geri kalan kısım indeks, kaynakça vs. Bir kusur olarak kitapta şunu gördüm , son bölümde merak ettiğim bir ayrıntının kaynağına bakmak istediğimde 77 numaralı kaynağı bulamadım, altmış küsürlerde bitiyor fakat bölüm içerisinde numaralandırma devam etmiş. Kitap için önemli bir kusur sanıyorum bu. Kitap genel olarak güzel. Yani Osmanlı tarihini bir bütün olarak - genel hatlarıyla- tek bir kitapta görebiliyorsunuz. Aynı zamanda dünyadaki diğer gelişmelerle birlikte bu tarihi ele alması daha geniş bir perspektifle bakmanızı sağlıyor. Tabi şunu belirtmekte fayda var, koskoca bir Osmanlı tarihini ele alması ve bunu elinden geldiğince büyün yönleriyle ele alması konularda fazla derine girmeyi önlemiş. Öyle okulda gördüğümüz gibi aşırı ayrıntı yok. Fakat okulda görmediğimiz bilgiler ve - dönemin farklı kaynaklarından yorumlar - kitapta mevcut. Depremlerden, yangınlardan, eşkiyalıktan vesaire bir çok konu yönetimle - daha doğrusu yönetime etki etmesiyle- ilişkilendirilmiş. Yazı puntosu normal kitaplardan, ucuz romanlardan en azından, daha küçük. Bu da sayfa sayısını azaltırken kitabın hacmini biraz büyütüyor. Üslup kötü değil ama çok hızlı gitmiyor, bir Dostoyevski değil nihayetinde. Roman gibi okunmuyor yani. Okurken sabırlı olmak gerek. İçerik bakımından, kitabın ortalarından itibaren ızdırap çektim resmen. Toplumsal bozulmalar, ekonominin gidişatı vs. Özellikle Osmanlı’nın son dönemleri ve devleti her yerden sömüren leş yiyicileri görmek- bunları bugün de görmek- insanın sinirini bozuyor.
Rüyadan İmparatorluğa: Osmanlı
Rüyadan İmparatorluğa: OsmanlıCaroline Finkel · Timaş Basım · 201070 okunma
Reklam
Mahmud’un en çarpıcı çeşmesi Taksim Meydanı’nın güneybatı köşesindeki çeşmedir. Meydan adını, kırsal bölgelerden getirilen suyun, görülmemiş biçimde büyüyen Osmanlı başkenti halkına dağıtıldığı yer olmasından alır. Taksim Meydanı’nın batı tarafındaki duvar su dağıtım borularını gizlemektedir.
Sayfa 325Kitabı okudu
Bayezid buna şu yanıtı verdi: Çün rûz-i ezel kısmet olunmuş bize devlet, Takdire rıza vermeyesin böyle sebeb ne? Huccacü’l Haremeynum deyüben da’va kılarsun, Ya saltanat-ı dünyeviye bunca taleb ne?
Cem, Bayezid’e ,durumundan duyduğu üzüntüyü ve haksızlığa uğradığı düşüncesini belirten bir beyit gönderdi: Sen bister-i gülde yatasın şevk ile handan Ben kül döşenem külhan-ı mihnette sebeb ne ?
Sayfa 76 - undefinedKitabı okudu
Mahmud(II.) hızla yeni bir ordu oluşturmaya girişti. Muallem Asakir-i Mensure-i Muhammediye, yani Muhammed'in (s.a.v.) eğitimli muzaffer askerleri(......) Geleneksel olarak yeniçeri ocağı Hristiyanlık'tan İslam'a dönenlerden oluşmuştu ve giderek çekirdeği Müslüman doğumlulardan oluşsa bile, din değiştirenler kuşkusuz ocağa katılabiliyorlardı; yeni Asakir-i Mensure-i Muhammediye'nin kanunnamesinde orduya mühtedilerin alınmayacağı yazılmıştı. İstanbul'da öldürülen (isyancı) yeniçeriler arasında, kollarındaki haç dövmesinden tanınan gayrimüslimler de bulunmuştu. Padişah bunların Müslüman rolü yapan casus Hristiyanlar olduğunu düşünüyordu.
Sayfa 388 - Timaş Yayınları
67 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.