Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ruzi Nazar: Cıa'nın Türk Casusu

Enver Altaylı

Ruzi Nazar: Cıa'nın Türk Casusu Sözleri ve Alıntıları

Ruzi Nazar: Cıa'nın Türk Casusu sözleri ve alıntılarını, Ruzi Nazar: Cıa'nın Türk Casusu kitap alıntılarını, Ruzi Nazar: Cıa'nın Türk Casusu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Alçıbaya ve Veli Kayyum Han
Veli Kayyum Han, Marienbad'da Amerikalılara teslim olmuştu. Onu şüpheli savaş suçlusu N azilerin de toplandığı Dachau'daki toplama kampına göndermişlerdi. Ruzi'nin Berlin'den tanıdığı, Gürcü Milli Komitesi üyelerinden Mikhail Alçıbaya adında Gürcü bir dostu vardı. Ruzi, onun aracılığıyla Marienburg'daki CIS'ın şefi, Kuzey Kafkasyalı göçmen bir ailenin oğlu bir yüzbaşıyla tamşmıştı. Onun ve Alçıbaya'nın, Kayyum Han'ın serbest bırakılmasında büyük yardımları oldu. Uzun tutukluluk süresi sırasında Veli Kayyum Han, Amerikalıları, kendisine yöneltilen suçlamalann asılsız olduğu konusunda ikna edebilmeyi başarmıştı.
Noxchi Avtarhanov
Ruzi, savaş yıllanndan tanıdığı Kuzey Kafkasya Milli Komitesi üyesi ve Kuzey Kafkasya Lejyonu subaylanndan, yakın arkadaşı Abdurrahman Avtarhanov'un Berlin'de zor durumda olduğunu öğrendi. Berlin'de yaşayan Kuzey Kafkasyalllann ileri gelenlerinden bazılan, Avtarhanov'u görüşmeye çağırmıştı. Ona, iki yıl önce cepheye giden ve bir daha kendisinden
Reklam
Türkiye Türkistanlılara kucak açıyor
1947 yılında Frankfurt'ta Türkiye Cumhuriyeti Başkonsolosluğu kuruldu. Sovyetler'e teslim edilmekten kurtulan birçok Türkistanlı, Azerbaycanlı, Kuzey Kafkasyalı, Tatar-Başkırt eski lejyoner, Türkiye'ye göçmen olarak kabul edilmek isteğiyle başkonsolosluğa başvurdu. Başkonsolos Orhan Tahsin Günden, ellerinden gelen gayreti göstereceklerini, ancak çalışmalarin zaman alacağını ve sabırlı olmalannı tavsiye ederek, önde gelenlerini Almanya'daki Türk Öğrenci Cemiyeti başkanı ve başkan yardımcısıyla tanıştırdı. Türk Öğrenci Cemiyeti onlara savaş sırasında ellerindeki kimlik belgelerini kaybettikleri gerekçesiyle Türkiye'den okumaya gelmiş öğrenciler olduklarını gösteren sahte belgeler verdi. Binlerce eski lejyoner, o belgeler ve ellerindeki Doğulu işçi cüzdanlanyla kendilerine sığınabilecekleri bir yer anyordu. Türkistanlı, Kuzey Kafkasyalı, Azerbaycanlı, Tatar-Başkırt binlercesi, Amerikalılara kendilerinin Türk olduğunu, Almanlar tarafından çalıştınlmak için Almanya'ya getirildiklerini söylüyordu. Savaşın hemen ardından açılan Kuzey Kafkasya kampından sonra, Bavyera Eyaleti'nin Mittenwald şehrindeki eski bir Alman kışlasında Birleşmiş Milletler denetiminde bir "Türk kampı" açıldı. Kampın koşulları iyi olduğu için orada kısa sürede 600'den fazla Türkistanlı toplandı. Ruzi, Baymirza Hayit, Ergeş Şermet, Hüseyin lkram ve diğer arkadaşlan da kendilerini Türk kampına kaydettirdi, ancak orada kalmıyorlardı. Ruzi Linda'larin evinde, Hüseyin lkram Happing'de Bayan Burkardt'ın yanında, Hayit ile Ergeş de Münih'te kiraladıklan bir odada yaşıyorlardı.
Ruzi Lindaya aşık oluyor
Ruzi aylar önce tanıştığı ve hemen her gün birlikte göl kenarına gittiği üç kızı ve onlarla ilişkilerini düşündü. Kızların üçü de ona ilgi gösteriyor, Ruzi de onları beğeniyordu. Üçü de güzeldi ve her birinin kendine özgü özellikleri vardı. Ancak o akşam o evde, Linda için hissettiklerinin çok daha başka olduğunu fark etti. Linda onu seviyordu ve galiba o da Linda'ya aşık olmuştu. O gece Ruzi'nin kalbinin yarısı orada, Roth ailesiyle birlikte, diğer yarısı da memleketi Margilan'da annesinin yanındaydı. Vatanından tam beş yıldır ayrıydı. O süre boyunca annesi Tacinisa Hanım' dan ve kız kardeşi Şamsihan'dan hiçbir haber alamamıştı. O akşam o ev-de bulunanlar, ellerinden geldiğince Ruzi'ye özlediği aile sıcaklı ğını yaşatmıştı. Fakat Ruzi, "Ana kucağının ve ana sevgisinin yerini ne tutabilir ki?" diye düşünmeden edemiyordu
Türkistan ezgisi
Bay Klubert, Ruzi'nin klasik Batı müziği hakkındaki derin bilgisine de hayran oldu. Birkaç klasik parçayı üç-beş saniye dinledikten sonra onun hangi besteciye ait olduğunu bilivermesi hayranlığını daha da artırdı. Ruzi, klasik Batı müziği dışında da saygı duyulabilecek ve zevkle dinlenebilecek birçok müzik olduğunu söyleyip sözü klasik Orta Asya Türk müziğine getirdi. O müziğin farklı bir kulvarda geliştiğini, teksesli oluşunun ilkellik anlamına gelmediğini anlatmaya çalıştı. Bazen bir tek ozanın, tek bir sazla yaptığı müziğin, insanı kalabalık bir orkestranın yaptığı müzikten daha fazla etkileyebileceğini, nasıl ki kilisede çalınan org insanları ruhani bir hayata sürükleyip onları mutlu ediyorsa, bir neyzenin üflediği neyin insanı vecit içine sürükleyebileceğini anlattı. Klubert ailesi, afacan kızları Hayla sayesinde tanıştığı Ruzi'yle sohbet etmekten son derece memnun kalmıştı. Anne baba Klubert'ler Ruzi'ye evlerinin kapısının her zaman açık olduğunu söyleyip vedalaştılar.
52 yıl oğluna kavuşamayan baba
1960 yılında ABD'ye giderek orada yaşamaya başlayan Hüseyin lkram, üç yıl sonra, futbol maçı izlemek için bir gün New Jersey stadyumuna gittiğinde, yıllar sonra ilk kez Nur Mehmet'le karşılaşmış. Daha sonra birkaç kez buluşup Rosenheim günlerini yad etmişler. Hüseyin lkram, vatanını yıllar sonra ilk kez 1992'de ziyarete gitmiş. Aradan geçen uzun
Reklam
Tirol bölgesi ile Rosenheim arasında 42 kilometrelik uzaklık vardı ve böylece Bay Roth, zaman zaman evinde kalabiliyordu. Bir gün Tirol' deki kararg3.hına dönerken, makam arabası, Yugoslavya'dan gelip Kuzey İtalya'da Alman birliklerine karşı savaşan Tito'ya* * bağlı partizanların döşediği mayına çarpmış. Patlamada araç parçalanmış ve Albay Roth yaralı olarak bir tarafa savrulmuş. Partizanlar henüz hayatta olan Albay Roth'un yanına gelmiş. Başkanları, tabancasını çıkarıp albayın ağzına sokup teti ğe basmış. Onun öldüğünü zannederek yanından uzaklaşmışlar. Mermi, dişlerini parçalamış ve yanağını delerek dışan çıkmış. Yol kenannda ağır yaralı ve baygın yatan Albay Roth'u tesadüfen İtalyan çiftçiler bulmuş. Ölmediğini anlayınca askeri hastaneye taşımışlar.
Savaş yıllannda, Almanya'da Hitler' e karşı direniş örgütlemeye çalışan Katolik Merkezi (Katolisches Zenter) adlı gizli bir örgüt vardı. Aralannda, savaştan sonra Almanya Federal Cumhuriyeti'nin ilk şansölyesi seçilen Konrad Adenauer'in de bulunduğu birçok Alman entelektüeli, siyaset adamı ve kilise mensubu bu örgüte üyeydi. Almanya yüksek uyuşmazlık mahkemesi haidmi olan Bay Roth da aynı örgütün mensubuydu. Amerikalılar bunu öğrenmişti. Bayan Roth Amerikalılara teslim olduktan bir süre sonra eve gelen iki Amerikalı subay, nazik bir şekilde Bay Roth'la görüşmek istediklerini bildirince Bayan Roth bir süre önce Amerikan kuvvetlerine teslim olan eşinin nerede olduğunu bilmediğini söylemişti. Neticede Bay Roth, tutuklandıktan dört ay sonra Amerikalılar tarafından tekrar serbest bırakılmıştı.
Ihsan Ünesin
O sıralarda Kızıl Ordu'ya teslim edilmekten kurtulan bazı MTBK üyeleri, Türk Genelkurmayı'nın 8. Amerikan Ordusu nezdindeki temsilcisi Kurmay Yüzbaşı İhsan Ünesin'le temas kurmuştu. Yüzbaşı Ünesin, Türkistanlı asker ve subayların başlarına gelenlerden haberdardı ve onlara yardımcı olmak için çırpınıyordu. Bir liste hazırlanmış ve Yüzbaşı Ünesin'e teslim edilmişti. 400 Türk Genelkurmayı'nın onaylaması halinde listede adları olan Türkistanlı asker ve subaylar Türkiye'ye gidebileceklerdi. Ruzi, bu girişimden onlara da söz ederek belki Türkiye'ye gidebileceğini belirtti. O günün koşullarında Ruzi'nin vatanına ve annesine dönme ihtimalinin bulunmayışı, Roth ailesini duygulandırmıştı. Bu yalnız ve vatansız kalmış adama acıyarak ve şefkatle baktılar. Daha önceki iki ev sahibi gibi, onlar da Ruzi'yi gerçekten sevmişlerdi.
Zor günler
Lejyonerler için çok zor günler başlanuştı. Müttefik Kuvvetler' e teslim olanlar Kızıl Ordu birliklerine teslim edilmiş ve çoğu da hemen olduğu yerde kurşuna dizilmişti. "Herhangi bir şekilde Almanya içlerinde serbest kalmayı başarabilenleri ise tam anlanuyla bir insan avı bekliyordu. Almanya'nın her şehrinde Amerikan, İngiliz, Fransız ve Rus askerlerinden oluşan dörder kişilik ekipler, askeri araçlarla sokaklarda dolaşıp siyah saçlı, tiplerinden Doğulu olduğu anlaşılan insanları avlıyor, yakalanan eski Sovyet vatandaşları Rus kuvvetlerine teslim ediliyordu. Rezzak Baki, Burhaneddin Kasım ve Kadir Bek gibi bazı komite üyeleri Sovyet askerleri tarafından tutuklanarak öldürüldüler.
184 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.