Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Edebiyat Tarihinin Renkli Dünyasında Kısa Bir Cevalan

Saatler, Ruhlar Ve Kediler

Beşir Ayvazoğlu

Saatler, Ruhlar Ve Kediler Sözleri ve Alıntıları

Saatler, Ruhlar Ve Kediler sözleri ve alıntılarını, Saatler, Ruhlar Ve Kediler kitap alıntılarını, Saatler, Ruhlar Ve Kediler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Okumak, anlamak ve farkına varmak bana yetiyordu." ŞULE GÜRBÜZ
Uzatmanın anlamı yok; yüzyıllarca birlikte yaşadığımız, mahallelerimizi bile ayırmadığımız bu güzel insanlardan, Nubar Efendilerden, Kirkor Ustalardan, Arşak Amcalardan durup dururken nefret etmeye başlamak hiçbir mantığa sığmıyor. Bu işte ne Kerem'in, ne Aslı'nın, hatta ne de Aslı'yı Kerem'den bucak bucak kaçıran Keşiş'in suçu var. Aslı'nın "hançer-i ebrû"sunu gönlümüze, bağrımıza saplayanları bu coğrafyada değil, başka yerde aramak gerekir. Ve artık ayrılıkları değil, ortak değerleri vurgulamanın zamanı gelmiştir. "Yüzüm şen, hâtıram şen, meclisim şen, mevkiim gülşen" diyen Ermeni bestekâr Bimen Şen'in bu Kürdîli Hicazkâr şarkısındaki şenliğin gerçekleşmesinin, yani iki halkın daha güzel, daha müreffeh bir geleceğe yürümesinin başka bir yolu var mı, bilmiyorum.
Sayfa 235Kitabı okudu
Reklam
"Yahya Kemal, İstanbul'un fethinden söz ettiği bir yazısında, "Takvimlerin de dini, imanı, vicdanı var," dedikten sonra şöyle devam eder : " Mesela sene 857 deyince İslâm'ın İstanbul'a girdiğini hissediyoruz, bu rakamında anlı şanlı bir tınnet var. 1453 deyince bilakis Bizans'ın Türklere mağlup oluşu idrak olunuyor, bu rakamda bilakis bir can çekişme, bir ufunet, bir günlük kokusu var. Bu rakamların biri Müslüman , bir değil ! "
Naiflik :)
"Helva ve şerbet Mevlâna'nın en sevdiği yiyecek ve içecekler arasındadır. Şeyh Sadi'nin okuyup fikrini söylemesi için kendisine verdiği Gülistan'ı iade ederken "Bî-nemek" ( tuzsuz) demiş, bu şakasının şairi çok üzdüğünü görünce gülerek " Helvaest" diye ilave etmiştir.Helva zaten tuzsuz değil midir ? "
"Mevlana'ya sorarsanız, çok yemek fikir coşkunluğunu önler. Bir gün düşüncelerini anlatmakta zorlanınca " Dün biraz bir şey yemiştim, onun için lâyıkıyla anlatamıyorum," demiştir."
Kedi sevgisini en uç noktasında yaşayan ilgi çekici şahsiyetler vardır. Galata Mevlevihanesi'nin seçkin hücrenişinlerinden rind-meşrep şair Fasih Dede büyük bir kediseverdi. Kırk kedisi vardı; otuz dokuzu kendisinden önce ölmüş, hepsini kefenleyerek dergâhın mezarlığına gömmüştü. Kırkıncı kedisi kara bir kediydi; onunla birlikte öldü ve birlikte gömüldü(1699). Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nin "Kedili Kütüphane" diye anılmasına sebep olan allâme İsmail Saib Efendi'nin kediciliği hakkında çok yazılmıştır.
Sayfa 342Kitabı okudu
Reklam
Uyuşamayız, yollarımız ayrı; Sen ciğercinin kedisi, ben sokak kedisi; Senin yiyeceğin kalaylı kapta; Benimki aslan ağzında, Sen aşk rüyası görürsün, ben kemik. Orhan Veli
Sayfa 270Kitabı okudu
19. yüzyılda Anadolu'yu gezen Feldmareşal Moltke, Ermenilerin Hıristiyan Türkler olduğunu zannetmişti.
Sayfa 229
Bütün dinler ve mistik doktrinler, az yemeyi, perhizi tavsiye etmişlerdir. Tasavvufi eserlerin kanaatle ilgili bölümlerinde az yemekle ilgili hikâyeler anlatılır, öğütler verilir. Mesela Şirazlı Şeyh Sadi'nin Boston ve Gülistan'ında bu konuda hoş hikâyeler vardır ve bu hikâyelerin özü şu beyittir : " Ne ağzından taşasıya çok ye, Ne zayıflıktan ölesiye az ! "
Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum, ş ve k harfleri Türkçede, genellikle güzel anlamları olan kelimelerde geçer: Aşk, âşık, ışık, şık, eşik, beşik, döşek, kuşak, başak, köşk, şevk, eşk, şeker, şükür, teşekkür...
Sayfa 276Kitabı okudu
Reklam
Ali Ekrem'in oğlu Cezmi'ye yazdığı mektup ( Ali Ekrem, Namık Kemâl'in oğlu)
"Derslerinden numaran kırılsa o kadar müteessir olmam, yani teessürüm ahlâk ve terbiye bahisleri kadar şedid olamaz. Fakat ahlâktan , terbiyeden numaran kırılırsa, ben de bundan sonra yapacağımı bilirim."
“Yüzüm şen, hâtıram şen,meclisim şen,mevkiin Gülşen”diyen Ermeni bestekâr Bimen Şen’in bu Kürdili Hicaz’lar şarkısındaki şenliğin gerçekleşmesinin ,yani iki halkın daha ,güzel daha müreffeh bir geleceğe yürümesinin başkana bir yolu var mı,bilmiyorum...
Mehmet Akif Ersoy ( Oğulları Emir ve Tahir'e yazdığı dörtlük)
"Ne odunmuş babanız : Olmadı bir baltaya sap! Ona siz benzemeyin, sonra ateştir yolunuz. Meşe hâlinde yaşanmaz, o zamanlar geçti ; Gelen incelmiş adam devri, hemen yontulunuz."
Osmanlı'da Saat İnkılabı
1912 Mayısında, bazı devlet daire ve kurumlarında alafranga saatin kullanılmaya başlaması üzerine Longines firması Türk pazarı için alaturka ve alafranga saati aynı anda gösterebilen bir saat üretti. Hamidiye adıyla bilinen bu saatin birbiri içine geçmiş iki kadranında biri alaturka diğeri alafranga ayarlanmış iki zaman dilimi aynı anda okunabilir.
Sayfa 70
99 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.