Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sabah Yolcuları

Feyza Hepçilingirler

En Eski Sabah Yolcuları Gönderileri

En Eski Sabah Yolcuları kitaplarını, en eski Sabah Yolcuları sözleri ve alıntılarını, en eski Sabah Yolcuları yazarlarını, en eski Sabah Yolcuları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ölümden bu denli korkma canım. Yaşanmış günler, yaşanacağından umut kesilen günlerle çatıştı sonunda.
Sayfa 33 - Remzi KitapeviKitabı okudu
Öğrenciler de öğretiyorlar insana. Öyle çok şey öğretiyorlar ki! Öğrettiklerinden habersiz, öğrenmek için öylece beklerken.
Sayfa 51 - Remzi KitapeviKitabı okudu
Reklam
Ben bugün mutluyum Ağaç mutlu, çiçekler mutlu Sevimli çocuklar, küçük kuşlar Cıvıl cıvıl mutluluktan Bulutlar gülümsüyor Ağaçlar çiçek açıyor Kızıl, sarı ve mavi Bahar geldi Mutluyum
Ben delilikten hoşnutum, Allah biliyor ya. Bir rahatladım, bir rahatladım deli belleneli beri, hiç sorma.
Erkeğini mutlu etme göreviyle yükümlü bir beden emekçisi olduğunu düşündü, bir ev memuru. Direnme hakkı da yok, toplu sözleşme ya da işi bırakma özgürlüğü de.
Nasıl da zıplıyor şuna bak. Bu çocuk sevinci yaşatılmalı, bu çizilmeli, bu yazılmalı, bu bestelenmeli.
Reklam
Hayır, birçoğu gibi emekliliğe kaç yıl kaldığını saymayacak.Her derste bir şeyler öğreniyor. Öğrenciler de öğretiyorlar insana. Öyle çok şey öğretiyorlar ki! Öğrettiklerinden habersiz, öğrenmek için öylece beklerken.
'Kağıt çıkarma'nın 'yazılı sınav' anlamı taşımasına öylesine alışmışlar ki...
Kocası iş görüşmeleri yaparken çarşı pazar dolaşacaktı gene, tümü çoktan karşılanmış gereksinmelerinde bir boşluk, bir gedik arayacaktı.
İyidir be oğul bağırıp çağırıp rahatlamak. İçine atmamalı adam. İçine attın mı, suya atılan ekmek gibi şişer, kabarır, büyür dert. Dağılır, bütün içini tutar. İyisi mi boşaltacaksın derdini, dökeceksin ortaya, varsın 'deli' desinler.
Reklam
Aklı başka şeylere kadar uzamıyor, ermiyor kendi bedeninden ötelere, ne yaparsın?
Öyle bir yara ki o içimde, kurumuyor, kabuk bağlıyor; ama kurumuyor. Azıcık elleyince kabuğu, kaldırıverince bir köşesinden, kanamaya başlıyor.
Gözlerin bir pencere olduğu doğru söylenmiş; ama her zaman içini göstermiyor. Bazen perdeyi çekiyorlar mı ne? Bazıları karanlık bakar. Bazıları öyle ışıltılıdır ki insan doğrudan bakamaz, kaçırmak zorunda kalır alnına, kaşlarına ya da saçlarına doğru bakışlarını. Bazıları boş bakar, bir anlam çıkarmak için boşuboşuna uğraşırsınız, yalnızca yorar.
Ben seni böyle bırakmamıştım. Bıraktığım gibi değilsin.
Cenap Şehabettin, çıkarcılığı sandalyeye benzetmiş. Ayağınızın altına alırsanız sizi yüceltir, diyor. Başınızın üstünde taşırsanız sizi küçültür.
141 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.