Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sabırsızlık Zamanı 2

Yuri Trifonov

Sabırsızlık Zamanı 2 Gönderileri

Sabırsızlık Zamanı 2 kitaplarını, Sabırsızlık Zamanı 2 sözleri ve alıntılarını, Sabırsızlık Zamanı 2 yazarlarını, Sabırsızlık Zamanı 2 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir gün önce, Dostoyevski, bir kız lisesinde Karamazov Kardeşler’den bölümler okumuş, öğrenciler gözyaşları içerisinde, hayran hayran dinlemişlerdi. Ne büyük bir mutluluk duymuştu bu başarısından! Genç kızlar onu bırakmak istemiyor, İsa peygamberden söz ediyorlardı… Bütün bunların ardında, bir ses durmadan kulağına “yarın öldürecekler onu!” diyordu sanki. Orada, aynı meydanda…*
Sayfa 93 - (*): Dostoyevski, siyasi bir suçtan dolayı 1848 yılında idama mahkum edilmişti. Cezası son anda küreğe çevrildi, o sırada kurşuna dizilmek üzere direğe bağlanmıştı. (Yar Yayınları)Kitabı okudu
Dostoyevski’nin cenazesi..
Kalabalık, sessizce, garip bir biçimde adım adım ilerliyordu. Başlarının üzerinde palmiye dalları ve defneden taçlar dalgalanıyordu. Neydi bu? Cenaze mi? Evet ya, elbette! Sonra, Andrey birden bire Dostoyevski’nin öldüğünü hatırladı. Önceki gün galiba Sablin söylemişti bunu ona.
Sayfa 232 - Yar YayınlarıKitabı okudu
Reklam
En büyük köle­lik, insanın doğru bulmadığı bir toplumsal düze­ne hizmet etmesidir.
Yar YayınlarıKitabı okudu
"Devrimci kendini önceden mahkum etmiş bir kişidir. Ne herhangi bir çıkarı, ne işi, ne duygusu, ne de kişisel bağlılıkları vardır... Onun ilgilendiği tek konu devrimdir. Tüm yumuşatıcı duygular, akrabalık ilişkileri, dostluk, sevgi, minnettarlık ve hatta kendi onuru bile devrimci eserin soğuk tutkusu tarafından boğulmalıdır..."
Sayfa 223Kitabı okudu
Andrey, Sonya ile birlikte rıhtım boyunca dolaşıyordu. Senden artık hiç aynlmayacağım dedi genç kız. Eleleydiler. Böyle Sonya'yı etiyle kemiğiyle yanında hissetmek, elinden tutmak garip geliyordu Andrey'e. Oysaki daha o gün öğlene kadar birbirlerini ne zaman tekrar göreceklerini bilmiyorlardı.
Sayfa 137Kitabı okudu
En korkunç olan ölümümüz değil... Hepimiz yokolacağımızı biliyoruz, dedi Sonya, ama bu tür bir değişme... Kelebeğin tırtıla dönüşmesi akıl almaz bir şey.
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
Şimdi, bu odada onların ne geçmişi, ne geleceği, ne umudu, ne de şafağı olan aşkları egemendi. Gökten inen karlar gibi saf ve temiz sevgileri, yine karlar gibi eriyip yokolmaya mahkumdu...
Şunu unutma arkadaş aydınların arasında, işçilerin arasındakilerden daha çok hain vardır. Okumuşların kemikleri incedir, kırılıverir. Bizim kemiklerimizse, kösele gibidir, eğilir ama kırılmaz!
Rusya mahvoluyor, gücünü yitiriyor, en iyi insanlarını, gelecekte ona hizmet edecek gençlerini kaybediyor. Umutlarımız günden güne yok olup gidiyor.
Kafana sığmayıp taşan aklın seni hapse düşürebilir bu günlerde
Reklam
Dostoyevski
Büyük bir adamdı o kuşkusuz, ama onlara ters düşü­yordu, onlardan uzaktı ve tavırları düşmancaydı. Insanları alçak gönüllülüğe davet eder ve onlar­fan son derece nefret ederdi. "Kibirli insan, alçak gönüllü ol! Herşeyden önce kibrini yen!" demiş­ti. Birdenbire bir fikir Andrey'in zihninde şimşek gibi çaktı: Dostoyevski'nin de kendilerinin de nefret ettiği, ıstıraptı gerçekte. Onun karşısın­ da eğiliyorlar ve ıstırap çekenlerin günahlarının bağışlanacağına inanıyorlardı. Acı çekmek ve kurtulmak. Demek ki, çok uzaklarda, gözle görü­lemeyecek kadar uzakta bir noktada, herkesin kendi eğilimine göre yöneldiği bir buluşma nokta­sı vardı: ortak amaç acıların ortadan kaldırılma­sıydı. Büyük yazarın inancına göre bu, binlerce yıllık zaman içinde, alçak gönüllülükle elde edile­cekti. Ama, gel gör ki, kimsenin bu kadar uzun süre dayanacak sabrı kalmamıştı! İnsanlar bu denli büyük bir sabra sahip değillerdi. Böylesine bir dayanıklılık dünya üzerinde yoktu ve olamaz­dı. ..
Paranın değeri bi­zim için, katılınanızın sembolik öneminden daha azdır.
İnsanı hayvandan ayıran, onun bir fikir uğruna, bir sevgi uğruna, yaşamayı da, ölümü de horgörmesini sağlayan temel bir kişide yoksa...
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.