Sadist
Marquis de SadeSadist Gönderileri
Sadist kitaplarını, Sadist sözleri ve alıntılarını, Sadist yazarlarını, Sadist yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ölüm yalnız inançlı kimseler için korkutucudur yavrum. Cennetle cehennem arasındadır onlar. Hangisine gideceklerini bilemezler ve bu onları kederli kılar. Bana gelince, ben hiçbir umut beslemediğim için, ölümümden sonra, hayatımdan öncekine göre daha fazla mutsuzluk ummuyorum. Doğanın koynunda rahatça uyuyacağımı sanıyorum. Kederim de pişmanlığım da olmayacak, acım da kaygım da olmayacak.
Sayfa 81Kitabı okudu
Yapılmayacak hiçbir şey yoktur dünyada madam, her şey alışkanlığa bağlıdır.
Sayfa 142Kitabı okudu
Ölürken yanımda papazlar, acılar, umutsuzluklar yerine böyle bir ezgi istiyorum. Senin o papazların, o sahte yobazların bilsinler ki onlarsız daha rahat ölünebilir. Bilsinler ki rahat bir ölüm için din değil, cesaret ve mantık gereklidir.
Sayfa 82Kitabı okudu
Dürüst insanlar kendilerinin yapamayacakları kötülüklerden kuşkulanmazlar. Bunun için de ilk fırsatta boş bulunur, karşılarına çıkan ilk düzenbaza paçayı kaptırırlar. Onları aldatmanın kolay ve gurur verici bir şey olmaması da bundan gelir. Dürüst birini aldatmak kendini de aşağılamaktır bir yerde. Hatta aldatan kimse kötülük hünerlerini tam anlamıyla gösteremediğinden sonunda erdeme kazanç sağlar.
Muhtemel mezar taşım
Yaseminler arasına gömüldü, siyah mermer bir taş dikildi başucuna. Bu taşta sadece bir kelime yazılıydı: YAŞADI.
İnanmak çılgınlığını gösterdiğimiz o yeminler, o antlar işte böyle sonuçlanıyor. Biz ne kadar duyguluysak, bizi aldatanlar o kadar oluyorlar. Onların bizi bırakırken kullandığı nedenler, bizim onları ellerimizde tutarkenki nedenlerden ne kadar da basit kalıyor.
Ey kanun koyucular, suçların sayısını azaltmak istiyorsanız, omuzlara daha az namus lekesi, daha az damga basmalısınız! Kendine onurdan bir Tanrı yaratmayı bilen bir ulus, insanları yönetmek için böylesi güzel bir düşün kutsal frenini elinde tuttuğundan bütün giyotinlerini yıkabilir.
Sayfa 138Kitabı okudu
Suçsuz olduğu halde, toplumda daha aşağılanan bir adamın sonunda suçlu olacağına şaşmamalısınız.
Sayfa 138Kitabı okudu
Palais Royal'de sizi sayan bir bankerle, Boulogne ormanında karşınıza dikilip kesenizi isteyen Tranche- Montagne arasında büyük bir fark olduğunu mu sanıyorsunuz siz? Bunların ikisi de aynı şeydir madam. Aralarında bulabileceğiniz tek fark şu: Banker sizi hileleri ile haydut ise cesareti ile soymuştur.
Adil bir hükümet, elindeki avucundakini çarçur eden genç bir adama bu hatasından ötürü elli yıl yoksulluk içinde yaşama cezası mı vermeliydi? Bu düşüncesizlik yüzünden genç bir adam bu kadar aşağılara mı düşmeliydi? Onurunu mu yitirmeliydi? Bahtsız olduğu için onun tek yaşama kaynağı adi eylemlerde ya da zincirlerde mi toplanmalıydı? İşte toplumlarda canileri böyle yasalar yaratıyor madam.
Sayfa 133Kitabı okudu
İnsanların yarattığı adetlerde ahmakça bir çelişki görüyorum ben. Bu adetler, onuru, en basit, en bağışlanabilir suçlara bağlayarak, kendileri için utancın pişmanlıktan daha ağır bastığı kimseleri en ağır suçlara doğru itiyorlar.
Sayfa 22Kitabı okudu
Kocasından önce bir adamı sevmiş bir kadını suçlu ve aşağılık göreceğimi mi sanıyorsunuz? Bu haksızlığı ancak adaletsiz kimseler ya da zalim önyargılar yapabilir. Böyle bir düşünce tarzının temelinde, sahip olduğu şeylerle yetinmeyen, egemenliğini henüz sahip olmadığı yerlere doğru da uzatmak isteyen gereksiz bir gurur yatar.
Ey vahşi babalar! Kızlarınızın ilgilendiği herhangi bir şeyi çekip almayın ellerinden. Büyük bencilliğinizle onları cimriliğinizin ya da ihtiraslarının kurbanı haline getirmeyin. Kendi yasalarınıza göre kızlarınıza en doğal istekleri yasaklarsanız, onlar artık sizde bir dost yüzü göremeyecek, sizin yasaklarınızla çatışan yeni yeni suçlara yöneleceklerdir. Onları suça yönelten daha çok sizin davranışlarınız oluyor. Yüzlerine o lekeyi, o karayı çalanlar sizler oluyorsunuz...Yalnız sizler oluyorsunuz... Onların doğanın sesini dinlemelerine sizlerden başka kim karşı çıkıyor? Yasaların boyunduruğu altında yatmalarına rağmen onları kendi ruhlarında boğmak isteyen sizlersiniz... Onların kötülüğe yönelmelerinin, suç işlemelerinin asıl sebebi sizler olduğunuza göre cezalara da, onursuzluğa da mahkum olması gerekenler siz değil misiniz? Barbar tutumlarınız olmasa onların doğanın kendilerine kazandırdığı erdem ve utanç duygularını kaybetmelerine imkan var mı?