BASKAN - Bilim Kurgu Dizisi 7

Şafak Projesi Phobos

Arthur C. Clarke
Yirmi üçüncü Yüzyılda… Mars’ta, aralarında Dünya’nın en parlak, zekâlarının da bulunduğu bir grup insan, gezegenin yüzünü değiştirmek amacıyla savaş veriyorlardı. … Son birkaç haftada bu bitkiler nasılda büyümüştü!.. Şimdi boyları bir insan boyundan çok daha yüksekti. Gibson, bunların bir kısmının normal büyüme olduğunu kabul etse de diğer etkenin yapay güneş “Phobos” olduğunu çok iyi biliyordu. “Şafak Projesi” tüm hızıyla yaşıyordu. … Zamanla Phobos gökyüzünde yavaş yavaş kaybolurken, bu kez Güneş yükselmeye başladı. Güneş en tepeye çıkınca, “Phobos” onun yanında daha sönük kaldı. Ama yine de görevini yerine getirecek kadar parlaktı ve bin yıl süreyle Mars gecelerini aydınlatacaktı…
196 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

196 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Bu metin İngilizce dilinden otomatik olarak çevirilmiştir. Orjinali Göster
Kitabın orijinal ismi "The Sands of Mars" yani Mars'ın Kumları. Kitabın ismini bence garip bir şekilde çevirmişler. Evet şafak projesi diye bir proje var ama bence orijinal ismi kitaba daha uygun. Kitabı bu isimle değerlendirmek daha doğru olur. Kitap Clarke'ın yine zekasını, bilgisini, yazar olarak hünerini ve en önemlisi bir insan olarak uzay aşkını gösteriyor. Biraz yavaş bir kitap olsa da eminim benim gibi bilim kurgu severler kesinlikle keyif alarak okuyacaklardir.
Şafak Projesi Phobos
Şafak Projesi PhobosArthur C. Clarke · Baskan Yayınları · 198359 okunma
196 syf.
6/10 puan verdi
Ortalama bir bilim kurgu. Rama serisinden sonra çok sever oldum Clarke’ı. Duygular, düşünceler incelikli, samimi bir dille ifade buluyor. Hikayelerini de seviyor ve heyecanlı buluyorum. Ama bu kitap pek parlak sayılmaz. Seriye devam…6️⃣
Şafak Projesi Phobos
Şafak Projesi PhobosArthur C. Clarke · Baskan Yayınları · 198359 okunma
196 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
İletişim denildiğinde akla her ne kadar Graham gelse de biz kitap severler olarak Clarke’i tutarız. 1945 yılında söylediği ‘İnsanlar haberleşmeyi uydularla yapacak’ sözünün sonrasında Sputnik 1 uydusunun gönderilmesiyle başlayan macera, uzayda onun döneminde sanki dünyadan değil de farklı bir galaksiden yazıp dünyaya gönderiyormuş hissini veriyordu insana. Kitabımıza da şöyle bir göz atarsak Martin Gibson adında bir yazarın uzaya gidip oradan yazmasını anlatır. Tabi burada uzaya her kitapta bir şekilde savaşçıların gitmesinin yanında onun kitabında bir yazarın gitmesini düşündüğümüzde onun kişiliğini ve Kraliçeden aldığı ‘Sir’ unvanının önemini de anlamış bulunuyoruz. Marsta bir kaza neticesiyle bitkiler ve hayvanlarla karşılaşılır. Ardından bir Şafak Projesinden bahsedilir ve gizlenen şeyin ne olduğu anlaşılmaya çalışılır. Kısaca ‘Marsın dünyadan sakladığı neydi?’ sorusu gelir akıllara. Güneş ve Phobos aynı anda parlarsa ne olur? Benim aslında asıl sorum da bu olacaktı tabi. Tabi bir de bunu hem şimdi hem de gelecekte okuyacak arkadaşlar olursa, onlara da bir cümle söylemek lazım. Hangi zamanda olursanız olun, o zamanın teknolojisini hesaba katmadan okuyun bu kitabı. Başka türlü anlamaz, hatta oldukça sıkılır ve bunlarda ne ki diyip bırakırsınız. Sadece o zamana göre değerlendirirseniz o zaman iş başka. Bir de bugün işlerim vardı o yüzden bitirdiğim kitapların eklemesini toplu yapacağım. Allah hepinize cümle cemi sabırlar ihsan etsin. Kendinize iyi bakın, keyifle okuyun..
Şafak Projesi Phobos
Şafak Projesi PhobosArthur C. Clarke · Baskan Yayınları · 198359 okunma
196 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın orjinal adı '' The Sands of Mars''. Martin Gibson adında bilimkurgu kitaplar yazan bir yazar, Mars gezegenine yapılacak ilk yolcu taşıma gemisinde tek misafirdir. Amaç onun deneyimlerini paylaşarak Mars için biraz reklam yapmasıdır. Uzay hakkında yazıp da daha önce hiç uzaya çıkmamış Martin bu yolculukta istediğinin ötesinde kazanımlara sahip olacaktır. Yazarın hep geleceğin bir adım ötesine bakabildiğini hatırlarsak kim bilir, belki de bir gün insanlık Mars' ta yeni bir hayat kurabilir.
Şafak Projesi Phobos
Şafak Projesi PhobosArthur C. Clarke · Baskan Yayınları · 198359 okunma
196 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabin bazi bolumleri gunluk biciminde yazilmis. Bu onu okumasi kolay bir kitap haline sokuyor. Bunula beraber kitabin ana konusu olan safak projesi uzerinde daha fazla durulmasini beklerdim. Insanlik binlerce yil once hayatta kalabilmek icin dogaya karsi bir mucadele icindeydi. Zaman icinde dogadaki bazi hayvan ve bitkileri evcillestirerek kendi yarari icin kullanamaya basladi. Urettigi cesitli teknolojiler ile doga ile basa cikmayi ogrendi. Kitap ise insanoglunun binlerce yil sonra farkli bir gezegende benzer bir mucadeleye giristigini gozler onune seriyor. Mars'in insanligin ikinci evi olmasi ise bir grup insanin bu mucadeleden basari ile cikip cikamayacagina bagli.
Şafak Projesi Phobos
Şafak Projesi PhobosArthur C. Clarke · Baskan Yayınları · 198359 okunma
196 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Oldukça güzel bir bilim kurgu romanı daha. Baskan bilim kurgu serisinin yedinci romanı. Martin Gibson adında bir bilim kurgu yazarı, Mars'a gidilecek ilk turistik yolculuğun tek yolcusudur. Yola çıkarlar ve mürettebattan Jimmy'nin aslında çok yakından tanıdığı biri olduğunu fark eder. Eskiden annesi ile sevgilidir. Mars'a vardıklarında genel yönetici ile tanışır. Jimmy, yöneticinin kızı İrene'e aşık olmuştur ancak dünyaya dönmesi gerekecektir. Nişanlanırlar. Bu arada Mars'on içinde yapılan gezilerden birinde bir kaza olur ve tesadüfen oksijen yayan bitkiler ve bir kaç Marslı canlı ile karşılaşırlar. Bütün Mars'ta Şafak Projesi adında bir şeyden söz edilmektedir ama Gibson bunun ne olduğunu bulamaz. En sonunda bulduğunda ise şoke olur. Mars'ın uydusu olan Phobos nükleer işlemlerle yapay bir güneş olmuştur ve bu sayede bitkiler daha hızlı yetişip artık Mars'ın tamamında gaz maskesi olmadan rahatça dolaşmak mümkün olacaktır. Son derece sürükleyici ve güzel bir roman.
Şafak Projesi Phobos
Şafak Projesi PhobosArthur C. Clarke · Baskan Yayınları · 198359 okunma

Yazar Hakkında

Arthur C. Clarke
Arthur C. ClarkeYazar · 29 kitap
Yazdığı bilimkurgu romanı 2001: A Space Odyssey ve yönetmen Stanley Kubrick ile birlikte çalıştığı aynı isimli film ile meşhurdur. Aynı zamanda Mysterious World adlı İngiliz televizyon serisisin yapımcılığını ve sunuculuğunu da yapmıştır. Clarke, Robert A. Heinlein ve Isaac Asimov'la birlikte, bilimkurgunun "üç büyük yazar"ından biri olarak kabul edilmektedir. Clarke 1941-1946 yılları arasında Kraliyet Hava Kuvvetleri'nde radar eğitmeni ve teknisyeni olarak çalıştı. 1945 yılında teklif ettiği "uydu iletişim sistemi" önerisinden dolayı 1963'de Franklin Institute Stuart Ballantine'den altın madalya kazandı.1947-1950 yılları arasında ve daha sonra tekrar 1953'te "British Interplanetary Society" (İngiliz Gezegenlerarası Topluluğu) başkanlığı yaptı. Clarke dalışa olan merakından dolayı 1956 yılında Sri Lanka'ya yerleşti ve ölümüne dek orada yaşadı. 1998 yılında İngiliz Krallığı tarafından şövalye ilan edildi ve 2005 yılında Sri Lanka'nın en yüksek sivil onuru Sri Lankabhimanya ile onurlandırıldı. Clarke, İngiltere'nin Somerset eyaletinin Minehead kıyı kasabasında doğmuştur. Çocukken gökyüzünü gözlemlemekten ve eski Amerikan Bilimkurgu dergilerini okumaktan büyük keyif alan Clarke, liseyi bitirdikten sonra Richard Huish Üniversitesi'nde okumaya başlamış, fakat maddi sorunları yüzünden üniversite eğitimini karşılamakta zorluk çekince okul yurdunda denetçi olarak işe başlamıştır. II. Dünya Savaşı sırasında, kraliyet hava kuvvetleri bünyesinde radar teknisyeni olarak görev almıştır. Britanya Savaşı sırasında kraliyet hava kuvvetlerinin geliştirdiği "erken radar uyarı sistemi" projesinde görev almış, savaşın bitimiyle ordudan teğmen rütbesiyle ayrılmıştır. Savaşın ardından girdiği King's College'ın matematik ve fizik bölümünü birincilikle bitirmiştir. Savaş sonrası yıllarda Clarke, İngiliz İnterplanetary Society'e katılmış, ve birkaç yıl bu kurumun yöneticiliğini yapmıştır. Dünyayı çevreleyen telekomünikasyon uydu ağının oluşturulması için gerekli geostasyonel uydu fikrini öne sürmüştür. 1953 yılında Florida'ya yaptığı gezi esnasında tanıştığı 22 yaşındaki tek çocuklu bir dul olan Amerikalı Marilyn Mayfield ile evlendi. Altı ay sonra ayrıldılar. Boşanma davaları 1964'e kadar sürdü. Clarke evliliği hakkında "başından beri uyumsuz bir evlilikti" dedi. The Fountains of Paradise adlı romanını ithaf ettiği ve "yaşam boyunca mükemmel arkadaş" diye tarif ettiği Sri Lanka'lı Leslie Ekanayake ile yakın ilişkisi vardı Çocukluğunda yakalandığı bir hastalık nedeniyle yaklaşık 30 yıl tekerlekli sandalye kullanan Clarke, 50 yıldır yaşadığı Sri Lanka'da, ölümünden 4 gün önce hastaneye kaldırıldı ve 19 Mart 2008 günü, solunum yetmezliği sonucu hayatını kaybetti.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.