Safiye
Murat BardakçıSafiye Sözleri ve Alıntıları
Safiye sözleri ve alıntılarını, Safiye kitap alıntılarını, Safiye en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Akşamları evinizde oturup da bir düğmesini bir iki milimetre çevirdikçe, 72 buçuk milletin sesini duyduğunuz radyonun da modern bir harb vasıtası olduğunu hiç hatırınıza getirdiniz mi ?
Sayfa 47Kitabı okudu
Herkes beni Kız Muallim Mektebi'nden mezun zannediyor. Olamadım, çünki âsî bir çocuktum. Daha 12 yaşımı bitirmeden bazı hadiseler oldu. Hocaya isyan ettim, filân. Tard-ı muvakkat da veremediler, nereye, sokağa da atamadılar. Sonra ben bir yazı yazdım, Ankara'dan bir müfettiş gelmiş. O geldi, bana sarıldı, 'Kızım' dedi, 'Sen çok ileri zekâlı bir çocuksun'. Yani ben Osmanlı Edebiyatı'nı dokuz yaşında sevgiyle, aşkla öğrendim. Ve diyebilirim ki, yani biraz iddialıyım. Çünki ben daha ikinci sınıfta Victor Hugo'nun Sefiller'ini okuyordum ve onu anlıyordum. Ve o Sefiller ki, beni âsî yaptı. Haksızlığa tahammül etmez bir insan yaptı. Dünyadaki haksızlıklara. Ve hâlâ âsîyim
"......Öküsüzün hiç anısı olmaz. Ben öksüzüm. Bayramlarda hep bunu hatırlarım."
Safiye Ayla °
Kazandığı paranın ufak bir kısmını bir köşeye atıp onu unutan genç bir sesin sahibine bu yolda her zaman için muvaffakiyet vardır. Benim hayatım, onlara her bakımdan bir örnektir. Seneler evvel kazandığım binlerce lirayı su içer gibi harcadım. Yarını hiç düşünmedim....Ben, yarınımın kıymetini bilmediğim için unutuldum. Bu şöhret yolunda yürüyenlerin yukarıdaki cümler kulaklarına daime küpe olsun. Evet, bugün benim mâzimin sayısız yaprakları ile bir kadeh rakı en iyi arkadaşımdır....Cidden aptalmışım. Onun vicdanen azâbını çekmesem, bu dünyanın en mesud insanlarından biri olurdum. Ne çare ki aklım şimdi başıma geldi. Eğer bu satırları okuyan herhangi bir genç sesin sahibi hakiki bir hayatı biraz olsun anlayıp tavsiye ettiğim yolda yürürse, ben o kazancımla gözlerimi kapayabilirim.
"...Öksüzün hiç anısı olmaz. Ben öksüzüm. Bayramlarda hep bunu hatırlarım. Sizi üzmek istemiyorum ama bayram bana hüzün veriyor. Hele Kurban Bayramı... Kusura bakmayın, yine bayramınız mübarek olsun. Kutlu olsun, mutlu olsun, hepiniz neşeli olun inşaallah. Ben ilkokula dört yaşında başladım ve o zaman eski harfler vardı. Eski harfleri iyi biliyorum. Dört yaşında başladım, dokuz yaşında bitirdim ama dört yaşındayken sınıf hocamız inşaallah yaşıyordur, çünkü bir tanesiyle hâlâ temastayım, ilk mektep hocalarımla Adalet Şevket Hoca Hanım. Her dersi bir hoca verirdi. Musiki dersini de o verecek ama galiba hiç sesi müsait değildi. Ama ben o yaşta da böyle ciyak ciyak bağıran bir küçük çocuktum. 'Kanaryamın tüyleri altın gibi sarıdır' diye bir şarkıyı öğretmek istiyor bize. Onu birisiyle bana öğretirdi. Bir başkası ile. Ben de sınıfa öğrettim. 'Kanaryamın tüyleri altın gibi sarıdır / Kendi fakat arıdır / Bütün derdi darıdır' diye böyle bir çocuk şarkısı. Böylelikle galiba bu işe başlamış oldum. Sonra ortaokulda... Efendim? Haaa ben mi hangi okuldaydım? Şimdi bak, sakın ağlamayın. Ben öksüz büyüdüm ve kimsesiz. Beni annem öldükten sonra dadım öksüzler yurduna verdi. İşte ben oradaydım. Devletimin milletimin himayesinde yetiştim. En iyi şekilde okuduk".
Sayfa 34 - Türkiye iş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
"... Bir ecnebi muhitinde ' Türk ses yıldızı' diye takdim edildiğim zaman tahmin edemeyeceğiniz derecede büyük bir sıkıntı içinde kıvranıyordum. Çünkü bu ecnebilerin anlayabilecekleri bir şarkı okumama imkân yoktu. Hangi şarkıyı okursam okuyayım 'Çok güzel ses, maaşallah' demekten öteye gidemiyeceklerdi. Netekim bu, böyle olmuştur. Gönlümün en büyük arzusu, alaturka demiyorum, sözüme dikkat ediniz, bir Türk Musikisi'nin doğmuş ve bütün dünyaya kendini dinletebildiğini görmüş olmaktır.
.... Yüreğimin acı ile burkulduğu diğer nokta da beynelmilel şöhret yapmak imkânlarının bizden uzaklaştağını müşahede etmekliğimdir. Bu şöhreti yapacak Türk artistlerini görmek İnşaallah nasip olur..."
Sayfa 8Kitabı okudu
Nâzım'ın ayağında yeni papuçları gıcırdıyordu : Bana '' Ne güzel şey hürriyet. Ne güzel şey denizi görmek , koklamak . Ne güzel şey insanın ayağında öten kunduranın sesini dinlemesi '' dedi .
'Alaturka' deyimi, yabancıların bizim mehter takımlarımızı, bandolarımızı dinledikten sonra, bizim müziğimize 'alla turca' yani 'Türk usûlü, Türk tarzı' demeleri gibi temelsiz ve anlamsız bir benzetmeden çıkmıştır.
Sayfa 210Kitabı okudu
Aşk karanlıklar içinde insanın ruhunu aydınlatır.
Sayfa 209Kitabı okudu
Safiye'den mülakat
Sesi olan bir sanatkâr, asla musikide bir ayrım yapmaz. O bakımdan ister Türk Musikisi, ister Batı Musikisi, ister ...... Çin Musikisi de olsa rahatlıkla söyleyebilir.
Ben müzikte bir ayırım tanımıyorum. Nihayet melodi melodidir, ses sestir. Alaturka-alafranga diye bir ayrımı tanımadığım gibi, hani bizim radyolarımızda vesaire efendim "Bu halk şarkısı okur, bu klasik okur" yahut "Bu aranjman okur" gibi bir takım şeyler var ki, ben bunları da tanımıyorum. Çünki sesi olan adam her çeşidi, her şarkıyı okur değil mi? Bu ayırım nereden çıkıyor, bu benim cehaletim mi acaba ki bunu anlamıyorum ben? Çünki, mesela sesinin oktavı daha az olan bir kimse için diyorlar ki, "Bu klasik söyleyemez, bu halk türküsü söyler." demek ki sesini oktavı daha yüksek olan adam halk türküsünü de daha iyi söyler.
Sayfa 209Kitabı okudu
Şerif Muhiddin'den Safiye'ye
Zaten ses dinlemek istediğim zaman senin sesini dinlerim, bulamazsam kendi sesimi dinlerim.
Sayfa 309Kitabı okudu
'Radyo demek, dedikodu demektir.'
Sayfa 191 - iş bankası yayınlarıKitabı okudu
Atatürk'ün huzurunda Safiye Ayla
Onun gözlerine bakamıyordum, çünki "Onun gözlerine bakarsan gözlerin erir" demişlerdi. Kara kuru bir kızdım, eriyeceğimden korkuyordum. Yüzüme baktı ve bir ışık hâlesi dolandı yüzümde. Gözgöze geldik. Bir şey olmamıştı. Titreyen sesimle şarkımı söyledim.
Sayfa 109Kitabı okudu
Nazım Hikmet Bursa Cezaevi’nde yatarken ona teneke teneke bal, yağ, peynir gibi erzak gönderdiği için Birinci Şube’de Komünist olup olmadığı hakkında sorgunlanmıştı.
Galiba, mesut anlar muhafaza edilmek için değil,daha çok hatırlanmak için karşımıza çıkarlar.
Sayfa 135 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu