Salpa
Yılmaz GüneySalpa Gönderileri
Salpa kitaplarını, Salpa sözleri ve alıntılarını, Salpa yazarlarını, Salpa yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her başarının bile aslında bir tuzak olduğunu, başarının o dar sınırları içine kapandığı anda başarısızlığın başladığını yeni anlıyor.
Sayfa 89Kitabı okudu
Bir insan kendi insanlığının değerini ve önemini bilmezse, bir insan kendine, kendi haklarına sahip çıkmazsa, o insana kim sahip çıkar.
Sayfa 76Kitabı okudu
Dünyamızın gizli sahiplerini arıyorlar. Her şeyi dışarıda arıyorlar. Asıl aranacak, kafamızın, bedenimizin, bilincimizin gizli sahipleridir.
Sayfa 62Kitabı okudu
Özgürlük kavramını bilmeden, özgürlük... Onsuz yaşanılma olmadan özgür olunabilir mi?
Sayfa 58Kitabı okudu
İnsan, hangi toplumda olursa olsun, öznel ve nesnel yapısıyla, o toplumun malı, o toplumun ürünüydü. Onun için, yaptıkları yapacakları, düşündükleri düşünceleri, toplumun genel özelliklerinden, çalkantılarından, eğilimlerinden, bu akış içindeki özgül yerinden, algılama ve etkilenme ve etkileme yeteneklerinden ayrı düşünülemezdi.
Sayfa 57Kitabı okudu
Topum... her şey çözülüyor... değişiyor... Usul usul... içten içe... önüne geçilmez bir hızla...
Sayfa 12Kitabı okudu
Sonra usul usul, yine o kendine yetememenin kırıklığı, bir yılan gibi gizli deliğinden çıkar, 'iktidar' olurdu.
Sayfa 8Kitabı okudu
Hayatı oluşturan binlerce, onbinlerce, milyonlarca, milyarlarca çelişki içinde kendi yerini arıyor, bulamıyordu.
Sayfa 7Kitabı okudu
sen yoksun artık. sen, yalnızca onların istediğini alıp satan, onların düşündüklerini söyleyen, onların istediğini yiyen, beğenen, seven canlı bir kuklasın... eleştirin bile onlara can verecek, daha uzun yaşatacak.
sen yoksun artık. sen, yalnızca onların istediğini alıp satan, onların düşündüklerini söyleyen, onların istediğini yiyen, beğenen, seven canlı bir kuklasın... eleştirin bile onlara can verecek, daha uzun yaşatacak...
İnsan, hangi toplumda olursa olsun, öznel ve nesnel yapısıyla, o toplumun malı, o toplumun ürünüydü. Onun için, yaptıkları yapacakları, düşündükleri düşünecekleri, toplumun genel özelliklerinden, çalkantılarından, eğilimlerinden, bu akış içindeki özgül yerinden, algılama ve etkilenme, ve etkileme yeteneklerinden ayrı düşünülemezdi.
Üretime, gelişmeye katkısı olmayan, gelişmenin dokusu olamayan toplumsal ve kişisel bütün ilişkiler, gerici, tutucu ilişkilerdir.
Ön yargılar, gelişmenin en büyük engellerinden biriydi.
Onu yıkmalıydı; aşmalıydı. . .